Özgür Basın Emekçileri, tutuklanan Mezopotamya Ajansı muhabirleri Sadiye Eser, Sadık Topaloğlu ve KHK ile kapatılan DİHA muhabiri Yusuf Topaloğlu için basın açıklaması yaptı. Açıklamada, ‘Özgür basın sokakları terk etmeyecek’ denildi
Özgür Basın Emekçileri, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul bürosu önünde bir araya gelerek, 3 Aralık’ta tutuklanan Mezopotamya Ajansı muhabirleri Sadiye Eser, Sadık Topaloğlu ve KHK ile kapatılan DİHA muhabiri Yusuf Topaloğlu için basın açıklaması yaptı. Basın emekçilerinin katıldığı açıklamada ‘3 arkadaşımızın tutuklanması sıradan bir tutuklama değil, direkt olarak Kürt medyasına yönelik ciddi bir saldırıdır’ denilerek, tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması istedi. Açıklamaya gazetecilerin yanı sıra tutuklanan gazetecilerin yakınları, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Basın-İş Sendikası temsilcileri katıldı.
Açıklamada şunlar söylendi:
‘Bundan tam 25 yıl önce bombalı saldırının gerçekleştiği Özgür Ülke gazetesi önündeydik. Anmada konuşan Mezopotamya Kadın Gazeteciler Cemiyet Sözcüsü Ayşe Güray, ‘Özgür Ülke’den geriye cesaret kaldı’ dedi. Bu konuşmayı yapmasından sadece 5-6 saat önce Mezopotamya Ajansı muhabirleri Sadiye Eser ve Sadık Topaloğlu tutuklandı. İki gün sonra ise DİHA muhabiri Hacı Yusuf Topaloğlu aynı iddia ile tutuklandı.
Bugün burada bulunmamızın nedeni arkadaşlarımızın tutuklanmasına tepki göstermek olduğu gibi her ne olursa olsun özgür basının bu sokakları terk etmeyeceğini bir kez daha bildirmek. Dün bombaların hedefinde olan özgür baısn emekçileri bugün gözaltı, tutuklamalar ve soruşturmalar ile susturulmak isteniyor. Susmayacağız. Gerçeği yazmaya, hakikatin peşinden gitmeye devam edeceğiz.
Sanmayın ki mesleğimizi yaparken hukuk dışı yöntemlerle tutukladığınız arkadaşlarımızı unutacağız. Sadiye, Sadık ve Yusuf’un serbest bırakılması için mücadelemizi sürdüreceğiz. Çünkü siz de çok iyi biliyorsunuz ki gazetecilik suç değildir.
Bu üç arkadaşımızın tutuklanması sıradan bir tutuklama değil direkt olarak Kürt medyasına yönelik ciddi bir saldırıdır. Dün, bir gece operasyonuyla gazeteciler gözaltına alanlar, şimdi tek tek gazeteciler gözaltına alıp tutukluyorlar. Yılmıyoruz, bıkmıyoruz. Hem gazeteciliğimizi yapmaya hem de meslektaşlarımızı mesleğimizi savunmaya devam edeceğiz’
‘Gerçeği yazmaya devam edeceğiz’
Tutuklanan gazeteciler için yapılan açıklamada konuşan Özgür Gelecek Gazetesi muhabiri Taylan Öztaş, “Gerçeği yazmaya, hakikatin peşinden gitmeye devam edeceğiz. Cumartesi Anneleri’ni, yıkılan Sur’u, yok edilen Hasankeyfi, eril ve ataerkil yargı sistemini, panzer çarptı diye ölen çocukları yazmaya, anlatmaya, görüntülerini kamuoyuna duyurmaya devam edeceğiz” ded.
İstanbul’da 29 Kasım’da Beyoğlu ilçesinde bulunan ajans bürosundan çıktıktan sonra gözaltına alınıp tutuklanan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Sadiye Eser ve Sadık Topaloğlu ve Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Dicle Haber Ajansı muhabiri (DİHA) muhabiri Hacı Yusuf Topal için gazeteci arkadaşları İnsan Hakları Derneği(İHD) İstanbul Şubesi önünde bir araya gelerek açıklama yaptı. “Özgür Basın susturulamaz, gazetecilik suç değildir” pankartının açıldığı açıklamada sık sık “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Susma haykır özgür basın vardır” ve “Gazetecilik yapmak suç değil onurdur” sloganları atıldı. Açıklamaya gazetecilerin yanı sıra tutukluların yakınları, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na(DİSK) bağlı Basın Yayın, Matbaa Çalışanları Sendikası(Basın-İş) ve çok sayıda kişi katıldı.
‘Halka karşı sorumluluğumuzdur’
Açıklama öncesi konuşma yapan Mezopotamya Ajansı muhabiri Erdoğan Alayumat, tutuklamalarla gazetecilere bir mesaj verilmek istendiğini ifade etti. Basının büyük bölümünün susturulduğunu söyleyen Alayumat, “Biz Ape Musa’ların geleneğinden geliyoruz. Hiçbir zaman susmadık, gazeteciliğimizi yapmaya, halka gerçekleri ulaştırmaya devam edeceğiz. Çünkü biz o gerçekleri onların gözünün içine sokmak zorundayız. Bu bizim halka karşı sorumluluğumuzdur” diye konuştu.
‘Geriye cesaret kaldı’
Gazeteciler adına basın açıklamasını okuyan Özgür Gelecek Gazetesinden Taylan Öztaş, 3 Aralık’ta bir grup gazeteciyle birlikte Kadırga’da Özgür Ülke gazetesinin önünde olduklarını hatırlatarak, “ O gün anmada konuşan Mezopotamya Kadın Gazeteciler Cemiyeti Sözcüsü Ayşe Güney, ‘Özgür Ülke’den geriye cesaret kaldı’ dedi. Haklıydı. Çünkü, bu konuşmayı yapmasından 5-6 saat önce Mezopotamya Ajansı muhabirleri Sadiye Eser ve Sadık Topaloğlu gizli tanık ifadelerine dayanılarak ‘örgütü üyesi oldukları’ iddiası ile tutuklandı. 5 Aralık’ta Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Hacı Yusuf Topaloğlu, aynı iddia ile tutuklandı” dedi.
‘Gerçekleri yazmaya devam edeceğiz’
Toplanmalarının nedeninin özgür basının bu sokakları terk etmeyeceğini haykırmak olduğunu ifade eden Öztaş, “Dün bombaların hedefinde olan özgür basın emekçileri bugün gözaltı, tutuklamalar ve soruşturmalar ile susturulmak isteniyor. Gerçeği yazmaya, hakikatin peşinden gitmeye devam edeceğiz. Cumartesi Anneleri’ni, yıkılan Sur’u, yok edilen Hasankeyfi, eril ve ataerkil yargı sistemini, panzer çarptı diye ölen çocukları yazmaya, anlatmaya, görüntülerini kamuoyuna duyurmaya devam edeceğiz” diye belirtti.
‘Gezeteciler serbest bırakılsın’
Sadiye, Sadık ve Yusuf’un serbest bırakılması için mücadele edeceklerini söyleyen Öztaş, “Bu üç ismin tutuklanması, şansa gözaltına alınan gazetecilerin tutuklanması değil direkt olarak Kürt medyasına yönelik ciddi bir saldırıdır. Yılmıyoruz, bıkmıyoruz. Hem gazeteciliğimizi yapmaya hem de meslektaşlarımızı mesleğimizi savunmaya devam edeceğiz. Tutuklu gazeteciler serbest bırakılsın” diye konuştu.
‘Biz bu zulmü kabul etmiyoruz’
Son olarak ise Sadiye Eser’in yengesi Cemale Eser konuşarak, ‘Yıllardır kürt halkı üzerinde baskılar devam ediyor. Bu baskıları yazan gazetecilerimizi de tutuklayıp cezaevine atıyorlar. Biz bu zulmu kabul etmiyoruz. Baskılar ve zulümler ile bir yere varılmaz. Gazeteciler serbest bırakılsın onlar. Onlar sadece gazetecilik yapıyor’ dedi
HABER MERKEZİ