• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
7 Temmuz 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Murat Çakır

1 Mayıs ve Alman sendikaları

7 Mayıs 2023 Pazar - 00:00
Kategori: Murat Çakır, Yazarlar
Almanya’nın sessizliğinin anlamı

Toplam 45,6 milyon insanın sosyal sigortalı istihdam edildiği ve bunların yaklaşık 5,7 milyonunun birlik sendikalarında örgütlü olduğu Almanya’da, 398 kentte gerçekleştirilen 1 Mayıs etkinliklerine 288 bin kişi katıldı. Alman Sendikalar Birliği DGB’den bağımsız ve Berlin’de geleneksel olarak akşamları düzenlenen “Devrimci 1 Mayıs” ise, farklı sosyalist, devrimci ve komünist kümelerden en az 15 bin kişi ile gerçekleştirildi. 1949 sonrasında Alman devletine koopte edilmiş olan Alman sendikalarının “1 Mayıs’ı” – göçmen derneklerinin belirgin etkisi sayesinde – salt yenilip içilen festivallere indirgenmiş durumda.

Aslında güncel uyarı grevlerinin sermaye ve devlet üzerindeki baskıyı artırdığı ve yaşam koşullarının kötüleşmesi nedeniyle egemen siyasete yönelik toplumsal hiddetin yaygınlaştığı bir dönemde sendikaların daha mücadeleci ve kitlesel 1 Mayıs eylemleri örgütlemeleri beklenirdi. Ancak Almanya işçi sınıfının imtiyazlı kesimlerinin çıkarlarına yoğunlaşmış ve aparatları “müşteri hizmeti veren” bürokrasiye dönüştürmüş olan sendika yönetimleri “sosyal partnerlik” çizgisinden fire vermeden, tekdüze eylemler düzenlemeye devam ettiler.

Halbuki Alman devleti 1 Mayıs etkinliklerine her zamankinden kitlesel polis gücüyle – hem de tam teçhizatlı özel birliklerle – refakat ederek, çıkarlarını temsil ettiği Alman sermayesinin örgütlü işçi sınıfından hâlâ ne denli korktuğunu gösteriyordu. Ama DGB yönetimi Koblenz’deki merkezi eylemde işçilerin yuhaladığı Scholz’a destek çıkmaktan başka bir şey yapmadı. O açıdan Alman faşizminin sendikaları yok edişinin 90’ıncı yıldönümünün arifesinde DGB’nin böylesi bir teslimiyet resmini sergilemesi üzücüydü.

“Kırılmamış dayanışma” şiarı altında gerçekleştirilen etkinlikler hem dayanışmanın neredeyse sönümlendiğini hem de Alman sendikalarının ezilen ve sömürülen sınıfların çıkarlarını savunmaktan son derece uzaklaştıklarını kanıtlamaktadır. Alman sendikalarının “dayanışma” anlayışı ne sınıf dayanışması ne de gerçek anlamda toplumsal dayanışma ile alakası olmayan bir “bakım” ilkesine indirgenmiş anlayıştır. Dahası, sömürülen ve sömüren sınıflar ile bunlar arasındaki uzlaşmaz çelişki ortadan kaldırılmış, imtiyazsız bir toplum oluşturulmuş gibi, herkesin “dayanışması” söylemiyle teslimiyet dayatılmaktadır. Sanki nüfusun yüzde 16’sı yoksulluk sınırında yaşamıyormuş, demokratik ve sosyal haklar budanmamış, reel ücret kayıpları art arda rekorlar kırmamış, sermaye birikimi küçük bir azınlığın elinde yoğunlaşmamış, militarizm yaşamın her alanını boyunduruk altına almamış, Almanya nüfusunun yüzde onunu oluşturan göçmen ve mülteci kitlesi her türlü yurttaşlık hakkından mahrum bırakılmamış gibi…

Alman sendikalarının “sosyal partnerlik” politikası ve salt elde olanı korumaya yönelik direniş stratejileri çalışan sınıfların bölünmüşlüğünü engelleyemediği gibi, ücretlendirme ve çalışma koşullarına yönelik sermaye saldırılarını da geri püskürtememektedir. Sendikalar, özellikle büyük işletmelerdeki yüzde 90’ları aşan örgütlülükleri ve ellerinde tuttukları işyeri işçi temsilcilikleriyle güçlü baskı mekanizmalarına sahip olmalarına rağmen, egemen siyasetin ehlîleştirilmiş ortakları olmaktan ileri gidememektedirler.

Sendika yöneticileri, 1970’lerde gerçekleştirilen büyük grevler ve direnişlerle elde edilen yasal kazanımlar sonucu uluslararası tekellerin denetim kurullarında görev yapmaktadırlar. Ancak orada işçilerin çıkarlarını korumak yerine, tekellerin kârlılığını ve üretkenliklerini artıran adımları savunmaktadırlar. Örneğin Alman silah tekellerindeki işçilerin haklarını savunma gerekçesiyle silah üretiminin sivil üretime dönüştürülmesine karşı çıkmakta, otomotiv sektöründe aynı anda birden fazla toplu iş sözleşmesini onaylayarak, aynı işi yapan işçilerin farklı ücretlendirme ve çalıştırılma koşulları altında bölünmelerine neden olmakta ve düşük ücret sektörünün yaygınlaşmasına katkı sunmaktadırlar.

Kısacası 2023 1 Mayıs’ı Alman sendikalarının emperyalizmin nimetlerinden faydalanan yapılar olduğunu bir kez daha kanıtladı.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Mem û Zîn’in ardılları Beko’ları yenecek

Sonraki Haber

Jin Dergi ‘Bu sandıktan tek adam değil eşitlik çıkacak’ kapağı ile yayında

Sonraki Haber
Jin Dergi ‘Bu sandıktan tek adam değil eşitlik çıkacak’ kapağı ile yayında

Jin Dergi ‘Bu sandıktan tek adam değil eşitlik çıkacak’ kapağı ile yayında

SON HABERLER

DEM Parti İmralı Heyeti Adalet Bakanı ile görüşecek

DEM Parti İmralı Heyeti Adalet Bakanı ile görüşecek

Yazar: Yeni Yaşam
7 Temmuz 2025

Balıkesir ve Aydın’da tarım arazilerinde yangın

Balıkesir ve Aydın’da tarım arazilerinde yangın

Yazar: Yeni Yaşam
7 Temmuz 2025

İzmir’de Gediz Elektrik protesto edildi

İzmir’de Gediz Elektrik protesto edildi

Yazar: Yeni Yaşam
7 Temmuz 2025

Suudi Arabistan’da 2024’te 345 kişi idam edildi

Suudi Arabistan’da 2024’te 345 kişi idam edildi

Yazar: Yeni Yaşam
7 Temmuz 2025

Putin’in görevden aldığı bakan aracında ölü bulundu

Putin’in görevden aldığı bakan aracında ölü bulundu

Yazar: Yeni Yaşam
7 Temmuz 2025

Asrın Hukuk Bürosu: Öcalan kardeşi ve vasisi ile görüştü

Asrın Hukuk Bürosu: Öcalan kardeşi ve vasisi ile görüştü

Yazar: Yeni Yaşam
7 Temmuz 2025

Karçak Cezaevi’nde kadın tutsaklar kötü koşullarda tutuluyor

Karçak Cezaevi’nde kadın tutsaklar kötü koşullarda tutuluyor

Yazar: Yeni Yaşam
7 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır