Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik başlattığı harekata karşı şimdiye kadar 10 baro açıklama yaparak, “Savaşı derhal durdurun” çağrısı yaptı.
Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik başlattığı harekata karşı Adıyaman, Bingöl, Diyarbakır, Urfa, Şırnak, Mardin, Muş, Dersim, Van ve İzmir baroları birer açıklama yaparak, “Savaşı derhal durdurun” çağrısı yaptı. Baroların yaptığı açıklamada, AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan başta olmak üzere tüm devlet yetkililerini ve muhalefet partilerini barışa davet etti.
Diyarbakır Barosu: Barış hemen şimdi
Diyarbakır Barosu tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Türkiye 9 Ekim tarihinde uluslararası toplumun tüm itirazlarına rağmen Suriye’ye yönelik tek taraflı askeri müdahale kararı aldı. Ulusal ve uluslararası sorunları diplomasi, diyalog, insan hakları, uluslararası kurum ve kurallarıyla çözme yerine savaş tek seçenek olarak topluma dayatılmaktadır. (…) Savaş, militarizm ve çatışmacı politikaların güçlendirilmesinin ana kaynağıdır. Savaş kadınlar için daha fazla ölüm, yoksulluk, göç, baskı ve güvensizlik demektir. Türkiye uluslararası toplumun sesini ve itirazlarını dikkate alarak daha fazla can kaybı yaşanmadan bu askeri hareketi durdurmalıdır. Sorunları çatışmasız bir ortamda diyalog ve diplomasi yoluyla çözmelidir. Savaşa itiraz etmenin ve barış talebinin bir insan hakkı olduğunu vurgulayarak her koşulda savaşa hayır barış hemen şimdi! diyoruz” diye belirtti.
‘Savaşı derhal durdurun’
Adıyaman, Bingöl, Urfa, Şırnak, Mardin, Muş, Dersim ve Van baroları da ortak yazılı açıklama yaparak, François Fenelon’nun, “Tüm savaşlar iç savaştır, çünkü tüm insanlar kardeştir” sözlerini hatırlatıldı.
Baroların ortak açıklamasında, “Savaş-barış tercihinde, bir kez daha savaş isteyenler galip geldi. Galip gelenler; savaşın bütün insani, vicdani, ahlaki ve hukuki sorumluluğunu da üstlenecekler. Savaşın tarafı olmayan sivillerin, kadınların, çocukların ölümünden; doğanın geri dönülemeyecek bir şekilde zarar görmesinden; en önemlisi de halkların bir arada yaşama iradesinin ortadan kaldırılmasından onlar sorumlu olacaklar. Türklerin ve Kürtlerin en zor dönemlerde yan yana durduğunu gösteren tarihsel belleğin yerine, günlük ve dönemsel politik çıkarlar uğruna şiddet ve savaş ikame edilmiştir. Bu politik manevra Türkiye’nin sosyal, siyasal, ekonomik ve psikolojik alanda yaşadığı krizleri daha da derinleştirmekten öteye geçmeyecek, hiçbir anlam ifade etmeyecektir” denildi.
İzmir Barosu “Eşit, özgür ve demokratik bir yaşamın ancak ve ancak barış ortamında kurulabilir” diyerek, hükümete Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik operasyona daha fazla can kaybı yaşanmadan son verme çağrısında bulundu.
İzmir Barosu Başkanlığı, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik operasyonuna ilişkin yazılı açıklama yaptı. Yapılan açıklamada İzmir Barosu’nun tarihi boyunca “barışı” öncelediğini belirtilerek, savaşa karşı çıkmanın tarihsel bir sorumluluk olduğunu vurgulandı.
‘Savaşa son verin’
İzmir Barosu da, tarih boyunca barışı öncelediklerini, savaşa karşı durduklarını belirterek, “(…) Gelecek güzel günlerin yalnızca barışla mümkün olduğu ve yurttaşlarımızın barışı hak ettiği inancıyla; vatandaşlarımızın hayatın ‘Her türlü tecellisinde ortak olduğu, birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğunu’ bir kez daha tüm kamuoyunun dikkatine sunuyor, eşit, özgür ve demokratik bir yaşamın ancak ve ancak barış ortamında kurulabileceğini anımsatarak, şehitlerimize ve sivillere Allahtan rahmet, yakınlarına baş sağlığı diliyor, siyasi iktidarı daha fazla can kaybı yaşanmadan savaşa son vermeye çağırıyoruz.”
HABER MERKEZİ