Rojin Kabaiş dosyasındaki kısıtlılık kararının kaldırılmasını isteyen 10 baro, ‘Kararın kaldırılması, dosyadaki eksikliklerin tespit edilmesini ve çözüme ulaşılmasını kolaylaştıracaktır,’ dedi
Wan Barosu Kadın Hakları Merkezi, Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümüyle ilgili Wan, Amed, Mêrdîn, Dîlo, Bedlîs, Şirnex, Riha, Êlih, Îdir ve Mûş barolarının ortak imzasının bulunduğu açıklama yaptı. Baronun Tahir Elçi Toplantı ve Konferans Salonu’nda düzenlenen basın toplantısına, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit ve Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Neslihan Şedal’in yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.
Barolar adına açıklamayı yapan Wan Barosu Kadın Hakları Merkezi üyesi Mariye Bildirici Borazan, kadına yönelik işlenen suçlardaki artışa dikkati çekti.
Kısıtlılık kararının kaldırılması talebi
Mariye Bildirici, “Dosyada bulunan kısıtlılık kararı ve soruşturmanın güvenliğini tehlikeye düşürmemek amacıyla kamuoyu ile paylaşılan bilgiler sınırlı tutulmuştur. Süreç içerisinde müşteki vekillerinden kısıtlılık gerekçesiyle gizlenen ve müşteki vekillerine teslim edilmeyen evrakın muhtelif haber kanallarınca paylaşılmış olması, Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından aynı kanallara röportaj verilmesi kısıtlılık kararının yalnızca avukatlar üzerinde uygulandığını göstermektedir. Dosyaya sunulan dilekçeler ve yakın zamanda yapılan sosyal medya çalışması ile kısıtlılık kararının kaldırılması gerektiği vurgulanmıştır. Bu kararın kaldırılması, dosyadaki eksikliklerin tespit edilmesini ve çözüme ulaşılmasını kolaylaştıracaktır” diye belirtti.
Ek rapora itiraz
Rojin Kabaiş’in dosyasında alınan ilk ATK raporunun birçok eksiklik barındırdığına işaret eden Mariye Bildirici, tespit edilen eksikliklerin giderilmesi için itirazların yapıldığını söyledi. Mariye Bildirici, “İtirazlar ve talepler üzerine alınan ek rapor ise soruların neredeyse hiçbirini yanıtlamayacak şekilde, yalnızca sonuç kısmı değiştirilerek, adeta dosyada başka bir bilgi yer almasının ve soruşturmaya devam edilmesinin gereksiz olduğu intibası uyandıracak şekilde hazırlanmıştır. Rapordaki tek değişiklik suda kalma süresinin Rojin’in kaybolduğu gün ile uyumlu olduğu bilgisi olmuştur. Raporun bu haliyle kabul edilmesi mümkün değildir. Ek rapora ilişkin talep ve itirazlar dosyaya sunulmuştur” dedi.
Suç duyurusu
İktidara yakın medya tarafından ilk günden bu yana “intihar” algısının yaratıldığını belirten Mariye Bildirici, dosyadaki kısıtlılık kararına rağmen asılsız algı yapan siteler ve kişiler hakkında suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. Mariye Bildirici, “ATK raporlarında Rojin’in ölümünün intihar mı, kaza mı, cinayet mi olduğu hususunda net bir açıklama yapılmamıştır. Suda boğulmanın hangi yolla ve ne tür bir suda olduğu ile ilgili de bir netlik bulunmamaktadır. Hal böyleyken bu şüpheli kadın ölümünün üstü kapatılması gereken bir intihar olduğunu kabul etmek bizler için mümkün değildir. Her bir şüpheli kadın ölümünü maddi gerçeklik akıllarda soru işareti bırakmayacak şekilde ortaya çıkana kadar soruşturmak yargı makamlarının görevidir” diye belirtti.
‘Eksiklikler şüphe yaratıyor’
Kaybolma vakalarında ilk günlerin öneminin çok büyük olduğuna değinen Mariye Bildirici, “Yalnızca intihar olasılığı üzerinde durulmuş olması bu ihmallere sebebiyet vermiştir. Hiçbir şüpheye yer bırakmayacak delillerle ispatlanmadığı sürece Rojin’in intihar ettiğine inanmayacak ve ölümünün aydınlatılması için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Dosyada henüz bir şüpheli belirlenmemiş, bilirkişi raporu alınmamış, Rojin’in telefonundaki veriler açılmamış ve cansız bedeni üzerindeki DNA örneklerinin sahipleri tespit edilememiştir. Bu eksiklikler, soruşturmanın ciddiyeti konusunda ciddi şüpheler yaratmaktadır” dedi.
‘Hukuki mücadelemiz devam edecek’
Barolar arasındaki iş birliğine dikkat çeken Mariye Bildirici Borazan, kadın hakları mücadelesinden bir an olsun vazgeçmeyeceklerini kaydetti. Mariye Bildirici Borazan sözlerini şöyle sürdürdü: “Rojin Kabaiş dosyası ile birlikte şüpheli tüm kadın ölümleri ile ilgili titizlikle ve mücadele azmiyle çalışmaktan erinmeyen, bugün Van Barosu Kadın Hakları Merkezi ev sahipliğinde yapılan toplantımıza katılan, sivil toplum örgütlerine, tüm barolara ve meslektaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Biliyoruz ki, örgütlü mücadele ve kadın dayanışması yaşatır. Rojin Kabaiş ve şüpheli şekilde ölen tüm kadınlar için buradayız. Şüpheli kadın ölümlerinin aydınlatılması için hukuki mücadelemiz devam edecek.”
Kaynak: MA