Bedri Türkmen/ İstanbul
Son zamanlarda meydana gelen yangınlara ilişkin gazetemize konuşan Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Motorlu Araçlar Komisyonu Başkanı Alpay Lök, yangınları otobüs içindeki elektrik sistemine ve yasak olmasına rağmen kullanılan 10 numara yağa bağladı. Otobüs tamircileri ise aksini iddia ediyor
Son günlerde meydana gelen ve ölümle sonuçlanan otobüs yangınları endişeye neden oldu. Yangınlardan ilki 2 Ağustos günü Balıkesir’in İvrindi ilçesinde hareket halindeki yolcu otobüsünde çıkmış, yangında, 2’si çocuk 5 kişi yaşamını yitirmiş, 15 kişi de yaralanmıştı. Bir sonraki gün ise bu sefer İzmir’in Çeşme ilçesinde bir tur otobüsü yine seyir halindeyken alev almış, ancak şans eseri içinde yolcu bulunmaması olası bir facianın önüne geçmişti. Yangınlardan sonuncusu ise bu kez Manisa’nın Kırkağaç ilçesinde yaşandı. Seyir halindeki yolcu otobüsünün motor kısmı bilinmeyen nedenle tutuştu, otobüs alev aldı. Yangında ölen ya da yaralanan olmazken, otobüs ise kullanılmaz hale geldi.
Konuya ilişkin görüştüğümüz TMMOB Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Motorlu Araçlar Komisyonu Başkanı Alpay Lök, yangınları otobüs içinde bulunan elektrik tesisatı ve yasak olmasına rağmen kullanılan 10 numara yağa bağladı. Bu iddiaları kabul etmeyen otobüs tamircileri ise otobüs içinde bulunan kahve makinasının yangına neden olduğunu savundu.
’10 yağ kullanılıyor’
Yangınların birden fazla nedeni olduğunu söyleyen Lök, bunlardan ilkinin otobüslerin elektrik sisteminde çeşitli elektrik tadilatları yapılırken tadilatların kısa devreye yol açtığını ve bunun da yangına neden olabileceğini ifade etti. Lök, elektrik tesisatı tadilatı yapan kişilerin işin uzmanı olmadığını da vurguladı. İkinci olasılığı ise yasak olmasına rağmen hala az da olsa kullanılan 10 numara yağa bağlayan Lök, “Mazot yerine alternatifi değil, ama tehlikeli bir alternatif olan 10 numara yağın kullanılmasıdır. 10 numara yağın şöyle bir tehlikesi var. Akışkanlığı düşük yani Diskostesi düşük yani ısı değeri yüksek olan bir yağ. Bu yağ içine inceltici tolvent ya da tiner gibi katkı maddeler katılarak mazot yerine kullanılıyor. Çünkü bunun iki dezavantajı var. Isı değeri çok yüksek olduğu için motoru çok fazla ısıtıyor. Çok fazla olduğu için motorda yanmalar meydana gelebiliyor. İkinci sakıncası ise içine katılan solvent ya da tiner gibi katkılar yanıcı ve patlayıcı olduğu için bunlarda yangına neden olabilmektedir” dedi.
‘Tamiratlar rastgele yapılmamalı’
Otobüslerde yapılacak tamiratın araç üreticisinin izin vereceği, kabul edeceği şekillerde olması gerektiğini ifade eden Lök, “Aracın üzerinde rastgele bir değişiklik yapamazsınız. Otobüsün içindeki kabloların, tesisatın değişmesi elektromanyetik alanlara karşı direncini bile etkileyebilir. Bunların rastgele yapılmaması gerekiyor. Sonuçta araç servislerinin, araç üreticisinin isteklerine göre tamirat ya da kabul edeceği değişiklikleri yapmaları gerekiyor. Türkiye’de ise böyle bir durum mevcut değil. Yetkili servisler belki pahalı yapıyorlar ama gerekli tamiratları yaptıkları için sorunları ortadan kaldırıyorlar” diye konuştu.
‘Otobüs denetlemeleri eksik’
Lök, Türkiye’de otobüs denetlemelerinin de eksik kaldığını söyledi. Türkiye’de araçların üretimini Sanayi Bakanlığı takip ettiğini, araçların muayenesini de Ulaştırma Bakanlığı ve Karayolları Genel Müdürlüğü’nün yaptığını yine araç muayene istasyonları üzerinden işlemlerin yapıldığını belirtti. Lök, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sanayi Bakanlığı da araçların tip onaylı olup olmadığına bakıyor. Tip onayı demek aracın teknik onayı var demektir. Araçların bir eksikliği var mı yok mu konusu ise araç muayene istasyonları tarafından tespit edilmesi gerekiyor. Fakat maalesef bu istasyonlar detaylı kontroller yapacak seviyede değil. Daha yüzeysel kontroller yapıyorlar. Mesela Almanya’da ağır taşıtlarda yılda iki defa muayene yapılırken, bu otobüslerde dört defa yapılmaktadır. Türkiye’de ise bu maalesef yılda bir defa yapılmaktadır.”
Lök son olarak, otobüs yangınlarının neden kaynaklandığı ve nasıl önlenebileceğini madde madde sıraladı:
Araçların üretimi ve muayenesi:
Motorlu araçlar Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve onun adına TSE tarafından takip edilen ilgili AT teknik mevzuatlarına göre ve Tip Onayı alınarak üretilirler veya ithal edilirler.
Motorlu araçlar Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Araç Muayene istasyonları (TÜV TÜRK) üzerinden periyodik Araç Muayenesi ve Yol Kenarı denetim istasyonu ile denetlenirler.
Araçların bakımı:
Araçların tamir ve bakımının araç üreticisinin kurallarına göre yapılması gerekir. Bu arada teknik nedenlerle tamir edilmesi yasak olan parçalar tamir edilmez ve yenileri ile değiştirilir,
Yetkili servisler hizmetlerini Mesleki Mesuliyet sigortası ve zincirleme sorumlulukla yapar,
Merdiven altı tamirciler:
Kendilerini tamir edilmemesi gereken parçaları tamir etmeye ve aracın üzerinde her türlü değişikliği yapmaya “yetkin” gören merdiven altı tamirciler, aracın tip onayını düşürecek müdahaleler yaparlar (Kaliper tamiri, ABS/EBS beyni tamiri, kopya ve onaysız Yedek Parça vs).
Konumuzla ilgili örnek verecek olursak Euro 5 ve Euro 6 araçlarda egzoz salımını yönetmek için kullanılan AdBlue sıvısını kullanmayı gereksiz hale getiren AdBlue Emülatörü gibi aldatıcı cihazları takanlar bir adım daha ötesinde bu araçlara 10 Numara Yağ yakıt sistemi takarlar. Araç Muayenesi öncesi bu tadilatlar sökülür, sonrasında da tekrar takılır. Bu nedenle bu tamircilere “Sök-takçı” da denir. Fren sisteminde yasadışı tadilat yapıp muayene öncesi söküp sonra takanlar da aynı “Sök-takçı”lardır.
Otobüs yangınları nasıl olur?
Yetkin olmayan servislerin aracın elektrik sisteminde kısa devre ve yangınlara neden olacak tadilatlar yaptığı bilinmektedir,
Yetkin olmayan servislerde ağır motor bakımından sonra Yangın Uyarı ve varsa Yangın Söndürme Sistemlerinin devre dışı bırakıldığı bilinmektedir.
Otobüste 10 Numara yağ kullanılıyorsa bu yağın viskozitesini düşürmek için eklenen Solvent veya Tiner gibi incelticiler parlayıcı ve yanıcıdır,
10 Numara yağın ısıl değeri mazota kıyasla çok daha yüksektir. Motor soğutma sistemi bu yüksek sıcaklığı atmak için tasarlanmamış ve ilaveten ses izolasyonu nedeniyle motor mahalli kapalı tasarlanmak zorunda olan otobüsün motor mahallinde yangın çıkmaktadır,
Yetersiz Teknik Denetim:
Türkiye’deki Araç Muayenesi Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yönetilmektedir. Bu muayene ihalenin yapıldığı tarihlerde AB’de devrede olan 96/96/EC teknik mevzuatına göre “Çabuk, Basit ve Ucuz” olmak zorunda olan ve öyle olan bir muayenedir. Bu süre içinde AB’de iki değişiklik olmuştur: 2009/40/EC ve 2014/45/EC. Türkiye bu mevzuatlara taraf olmamıştır.
2009/40/EC mevzuatına göre üye ülkeler isterlerse daha detaylı ek muayeneler yapabilirler. Almanya’daki SP muayenesi gibi ağır ticari araçlara farklı bir organizasyon ile detaylı ve parçaları söküp inceleyerek detaylı bir muayene yapılabilir. Almanya’da otobüslere yılda bir yapılan muayene (HU) dışında 3 adet SP muayenesi yapılmaktadır. Bu şekilde araç güvenliğini ve Tip Onayı etkileyen parçaların (Fren Balatası/ Diski/KampanasıKaliperi/Körüğü, yakıt sistemi vs) güvenli ve onaylı olduğu denetlenir.
Bizdeki tek muayeneyle ağır taşıtlara bu detayda teknik denetim yapmak mümkün değildir. Bunun nedeni mevcut muayenenin detaylı ikinci teknik denetim olmadan yeterli olmamasıdır.
Çözüm önerileri:
Şehirlerarası ve Halk otobüslerinde AdBlue Emülatörü kullanımı ve satışı önlenmelidir,
10 Numara yağ satışı ve ticari (Otobüs, kamyon, minibüs vs) araçlarda kullanımı önlenmelidir,
AdBlue Emülatörü takan ve yakıt sistemini 10 Numara yağa göre değiştiren merdiven altı atölyeler kapatılmalıdır,
Otobüslerde Haziran 2012’den sonra zorunlu olan “Yangın Algılama Sistemi” denetimi yapılmalı ve bu Araç Muayenesi kapsamına alınamıyorsa SP gibi ayrı bir teknik denetim getirilmelidir,
Bu ek denetim MMO’nun “Filo Mühendisliği” projesi kapsamında devreye alınabilir.
‘10 numara yağ kullanılmıyor’ iddiası
38 yıldır otobüs tamirciliği yapan Ali Kara, kahve ocaklarının açık bırakılması ve için su koyulmamasının yangına neden olduğunu söyledi. Kara, bir diğer sebebi ise kaynayan su makinasında belirli bir sıcaklıktan sonra kaynamayı durduracak herhangi bir düğmenin olmamasından dolayı otobüslerde yangın çıktığını savundu. Kara, 10 numara yağ kullanımına ilişkin ise şunları söyledi: “10 numara yağ söylentileri kesinlikle bitti. Ondan dolayı olma ihtimali neredeyse yok diyebiliriz. Kimse kullanmıyor. Çünkü hiçbir yerde satılmıyor. 7-8 yıl önce kullanılıyordu. Ama devlet bunu engelledi. Bio-dizel dahi kullanılmıyor. Otobüslerin yanması araba firmalarının hatalarından da kaynaklandığını söyleyebiliriz.”
‘Zamanında bakım yapılmıyor’
35 yıldır otobüs tamir işi yapan Alparslan Çelik de yangınların 10 numara yağdan kaynaklanmadığını savundu. Yangının nerede çıktığına bakmak gerektiğini belirten Çelik, “Televizyon, priz gibi elektrikli sistemlerinin arabada olması otobüsün yanmasını tetikliyor. Ama yangının çıkmasının en büyük nedenin kahve makinası olduğunu söyleyebiliriz. Motorda çıkan yangının nedeni ise 2 milyon kilometreden sonra değiştirilmesi gerekirken değiştirilmemesi ve bakımı yapılmaması yangınlara neden olmaktadır” ifadelerini kullandı.
‘Kahve makinasından çıkıyor’
15 yıldır otobüs tamirciliği yapan Osman Yıldırım ise otobüs yangınlarını hem havaların aşırı sıcak olmasına hem de priz ve televizyon gibi aletlerin tesisatının araç içinde yer almasına bağladı. Diğer otobüs tamircilerinin iddia ettiği gibi artık 10 numara yağ kullanılmadığını belirten Yıldırım, “Yeni otobüslerde zaten 10 numara yağ kullanılmıyor. Eski otobüslerde kullanılma ihtimali var ama zaten artık pek de satılmayan bir şey. Önceki yıllarda kullanılıyordu ama şimdi kesinlikle kullanılmıyor. Arabanın içinde ne kadar elektrikli sistem var ise aşırı yüklenme olduğundan dolayı ısınma yapıyor. Otobüsün yanmasına neden olabilir. Kış aylarında otobüs yangınlarına pek rastlamıyoruz. Aşırı ısınma arabanın içindeki kabloların erimesine neden oluyor. Bu da yangını tetikliyor. Önceki yıllarda bu kadar otobüs yangınına denk gelmiyorduk. Yangınlar genellikle kahve makinasından çıkıyor. Önlem amaçlı otobüsün bazı cihazlarının iptal edilmesi gerekiyor” dedi.
Son 1 aydaki otobüs yangınları
5 Temmuz: Siirt’te işçileri taşıyan bir yolcu otobüs yandı.
10 Temmuz: İstanbul Beykoz’da bir belediye otobüsü yandı. 20 Temmuz: Adapazarı’nda bir servis otobüsü yandı.
27 Temmuz: İstanbul Esenyurt’ta çift katlı halk otobüsü alev alev yandı. 2 Ağustos: Balıkesir’de bir otobüs yandı. 5 kişi öldü, 15 kişi yaralandı. 3 Ağustos: Manisa Kırkağaç’ta bir otobüs yandı. 3 Ağustos: İzmir Çeşme’de, bir tur otobüsü yandı.