TSK’nın Kuzeydoğu Suriye’ye yönelik askeri operasyonuna tepki gösteren HDP’li Tülay Hatimoğulları, tüm kesimleri savaşa karşı barışı savunmaya davet ederek, “Suriye’de ve bölgede çözüm ancak demokratik, barışçıl yollarla sağlanabilir” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik askeri operasyonuna tepki gösterdi.
Türkiye’nin ağır bir ekonomik krizin içinde olduğunu ifade eden Hatimoğulları, yerel seçimlerde aldığı hezimetle çöküşe geçtiğini gören AKP’nin, ekonomideki başarısızlığının faturasını nasıl ki yurttaşlara ödetmek istiyorsa; iç ve dış siyasetteki siyasal başarısızlığını da Kuzey Suriye’ye yaptığı operasyonla Suriye halklarına ödetmek istediğine işaret etti.
‘Operasyonun sınırları belirsiz’
“19 Ağustos kayyım darbesinde yaptığı gibi dışarıda Suriye’de savaş çığırtkanlığı ile güç gösterisi yapmak istemekte” diyen Hatimoğulları, bu şekliyle kaybettiği gücü onarma telaşında olunduğunu söyledi. Meclis’ten geçen savaş tezkeresine de tepki gösteren Hatimoğulları, ABD Başkanı Donald Trump’un tutarsız açıklamalarına ilişkin de, “Daha önce Trump Türkiye’yi Fırat’ın doğusuna girmemesi konusunda tweet atarak uyarmış ve ekonomiyi çökertmekle tehdit etmişti. Bu son gönderdiği mesajda da aynı şeyi yapmaya işaret etti. Ancak bizim açımızdan önemli olan kısmı, ABD’nin IŞİD militanlarının kontrolü karşılığında Türkiye’nin operasyon yapmasına izin vermesi! Bahsi geçen izin verilen operasyonun sınırları ise belirsiz, ABD yetkililerinin kaleminden çıkan yazılarda bunu görmek mümkün. IŞİD militanlarının kaldığı Haseke ve Al-Hol kampının bulunduğu yere kadar Türkiye’nin inmesi, büyük bir alanda operasyonun yapılacağı anlamına gelmekte. Öte yandan Türkiye’nin IŞİD militanlarının sorumluluğunu üstlenmesi, bugüne kadar uygulamış olduğu Selefi/cihadist örgütlere destek politikası görüldüğünde, oldukça düşündürücü. Bu adım, IŞİD için yeniden örgütlenme imkânlarını açığa çıkaracak, uyuyan hücrelerin harekete geçmesi ile bölgeyi tekrar derin bir karanlığa sürükleyecektir. Bu da, Suriye’de ve bölgede çözümün daha da uzaklaşması anlamına gelir” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin yaptığı saldırıyla Suriye’nin egemenliğine direkt müdahale ettiğini söyleyen Hatimoğulları, “Rusya Türkiye’yi ABD/NATO yörüngesinden koparmak istiyor. Ona Suriye’de bazı toleranslar tanıyarak kendi yörüngesinde tutmak istiyor. Ve elbette Rojava’daki özerk yapıyı zayıflatarak masaya oturma amacı da var. Bu nedenlerle bu operasyona sessiz kalıyor” dedi.
‘Çözüm barıştan geçer’
Tüm kesimlere savaşa karşı barışı savunma çağrısında bulunan Hatimoğulları, son olarak şunları söyledi: “Oysa Suriye’de ve bölgede çözüm ancak demokratik, barışçıl yollarla sağlanabilir. Suriye’de çözümün yolu, farklı inanç ve kimliklerin birlikte yaşam alanlarını genişletmekten geçer. Suriye’de iç savaşı sona erdirecek ve Suriye’deki tüm tarafları kapsayacak demokratik bir diyalog ve müzakere süreci en acil ihtiyaçtır. Ne Türkiye, ne ABD, ne Rusya, ne İran. Barış ancak, Suriye halklarından gelecektir. Suriye’de ve bölgede kalıcı çözüm, bu barış politikası izlenerek sağlanabilir. Bunun için yapılacak ilk şey; Türkiye, Suriye topraklarına müdahale sevdasından vazgeçmeli, Kürtlerin statüsü kabul edilmeli; bu statü Türkiye’de de kabul edilmeli, Rojava’da da kabul edilmeli. Suriye’de yeni yazılmakta olan -eğer başarabilirlerse- anayasada, bu statünün tanınması konusunda Türkiye, Kürt kardeşleriyle dayanışarak bunun arkasında durmayı başarabilmeli. AKP iktidarı bunu yapar mı? Hayır. Çünkü kendini savaşa endekslemiş durumda. Meclis’te partiler evet demiş olabilir ama tek adam rejimine karşı çıkanlar, demokrasi güçleri tezkereye hayır demiştir. Meclis’te de sokakta da bu saldırıya hayır diyeceğiz.”
