Rengin Azizoğlu/Urfa-Jinnews
‘Özgürlük için sen de ayağa kalk’ şiarıyla hayata geçirilen TJA kampanyası, bu ay özsavunma ana başlığıyla sürüyor. TJA aktivisti Emine Tekiner, ‘Amacımız bir özsavunma mekanizmasıyla somut kazanımlar sağlamak’ dedi
Tevgera Jinên Azad’ın (TJA), kadına yönelik artan şiddet, katliam, çocuk istismarı ve doğa talanına karşı başlattığı 6 aylık “Değişim ve özgürlük için sen de ayağa kalk” kampanyası devam ediyor. TJA Urfa aktivisti Emine Tekiner kampanyalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. TJA olarak kampanya kapsamında başlattıkları 3 aylık çalışma ekseninde kadın örgütlemesine yoğunlaştıklarını ifade eden Emine Tekiner, “Urfa bölgesinde kadına dönük özel bir politika yürütülüyor ve buna bağlı olarak kadına dönük ciddi saldırılar yaşanıyor. Bu saldırıların temelinde de kadının iradesini hiçleştiren bir anlayış gelişmektedir. Bu çerçevede bizlerin de kadın hareketi olarak başlattığımız kampanya ile birlikte yeni bir örgütleme sürecine girdik. Mahallelerde kadınlar kendilerine dönük baskılar yaşandığını ve buna karşın da seslerini yükseltemediklerini anlattı. İktidarın kirli politikaları sonucu kadını hiçleştiren politikalarına karşı biz TJA olarak tüm dünya kadınlarına çağrı yapıyoruz; gelin kendi kimliğimizi açığa çıkaralım ve sesimizi yükseltelim” diye konuştu.
Zihniyete karşı mücadele
Bu ayki kampanya içeriğinin özsavunma olduğunu kaydeden Emine Tekiner, özsavunmanın anlamına ve önemine ilişkin çalışmalar başlattıklarını belirterek, konuya ilişkin şunları aktardı: “Kadınlarla buluşarak özsavunmayı tartışıyoruz. Toplum içinde özsavunma fiziksel bir saldırıymış gibi anlaşılıyor ancak insanın doğadan, toplumdan gelen zarara karşı kendini koruma yöntemdir. Bu çerçevede de bu ayki çalışmalarımız yoğunluklu eğitimler ve bilinçlenme üzerine gerçekleşti. Kadın kurumlarımızla ortaklaşıp özsavunmayı kavratmak, benimsetmek ve pratiğe dönüştürmeyi hedefliyoruz. Özsavunmanın zihniyet sorununa karşı da geliştiğini düşünüyoruz. Bu noktada da köylerde ilçelerde kadınlarla bir araya gelerek ve ortaklaşarak çalışma yürütmek ve zihniyet sorununa karşı özsavunmamızı nasıl geliştirmemiz gerektiğini tartışıyoruz.” Kadınlar öncülüğünde gerçekleşen Kuzey ve Doğu Suriye devriminin ve o günden bugüne gelişen mücadelenin aslında bir özsavunma mücadelesi olduğunu söyleyen Emine Tekiner, “DAİŞ’in saldırıları yalnızca Rojava’ya değil, tüm Ortadoğu kadınına yönelikti. Kobani’de Arinler, Afrin’de Avestalar toplum ve kadınlar için özsavunmalarını almış ve ciddi bedeller ödemiştir. Rojava Devrimi özsavunma kazanımlarının en somut örneğidir. Bizler onları örnek alıp bu mücadeleyi sürdürmeli ve bir özsavunma mekanizmasını her yerde, her alanda geliştirmeliyiz. Rojava Devrimi yalnızca askeri değildi. Orada halk asimilasyonlara karşı da özsavunmalarını alarak kültürlerini, dillerini korumak için mücadele vermiştir. Bizlerin amacı da dünyayı sarsacak bir özsavunma mekanizması geliştirip somut kazanımlar sağlamaktır” ifadelerini kullandı.
‘Savaşı kadınlar durdurur’
Emine Tekiner, son olarak şunları kaydetti: “Rojava’ya dönük saldırılar bugün de sürüyor. Bu saldırılar kadın kazanımlarına dönüktür aynı zamanda. Kürt kadın siyasetçi arkadaşımız Hevrin Xelef’in katledilişi de bunun somut bir örneğidir. Toplumu değiştiren, dönüştüren kadınlardır, savaşı durduran da kadınlar olacak. Kadın hareketi olarak bu savaşı durdurmak noktasında öncülük misyonumuzu gerçekleştirmeliyiz. Savaşa karşı kadınlar olarak özsavunma refleksini gerçekleştirmeliyiz. Her alanda savaşa karşı ses çıkarmalıyız.”