• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
13 Haziran 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Veysi Sarısözen

12 Eylül darbesinin 41. yılı

16 Kasım 2021 Salı - 11:11
Kategori: Veysi Sarısözen, Yazarlar
Erdoğan’dan dedeye maaş, Karaman’dan Alevi’ye savaş

Türk devleti bölgede radikal İslamcılığı Kemalizm bayrağı ile geriletemezdi, bu bayrak ‘Türk-İslam Sentezi’ ile 12 Eylül’de değişikliğe uğratıldı. Devletin sivil ve askeri bürokrasisine tarikatlar ve cemaatler devlet eliyle eklemlenmeye başladı. Bugün bu çizgi AKP-MHP-Ergenekon çizgisiyle devam ediyor 

12 Eylül askeri darbesinin 41. yılını geride bıraktık. Geride bıraktığımız bu askeri darbe, Türkiye tarihinin hiçbir askeri darbesine, müdahalesine ya da muhtırasına benzemeyen son derecede stratejik sonuçlar doğurmuştur.

Doğan sonuç şimdiki AKP-MHP-Ergenekon rejimidir. 41 yıl önceki darbeyle bu rejim arasında doğrudan bir bağ olduğunu unutmamak gerekir.


12 Eylül darbesi hiç kuşkusuz ilk iş olarak işçi sınıfını, devrimci güçleri hedef almış ve “anarşiye son verme” sahte hedefiyle kitleleri şaşırtmıştı. Önce bu iddiayı çürütelim. Ülkeyi baştan başa kaplayan “silahlı” çatışmalar solun marifeti değildi. Silahlı çatışmaları MHP örgütlemişti, amaç askeri darbeye zemin hazırlamaktı.

Birçok uydurma yoruma göre, darbenin ertesi günü “sağ-sol çatışması” birdenbire sona ermişti. Sona eren “sağ-sol çatışması” değil, sola yönelik faşist MHP’nin saldırılarıydı. Cunta bu saldırılarla zayıflatılan devrimci güçleri darbenin ertesi günü amansız bir devlet terörüyle yenilgiye uğrattı.

Ne var ki, bu darbeyi yalnızca içerideki devrimci güçlere karşı yapılmış bir darbe diye yorumlamak yanlıştır. Kronolojiyi unutmamak gerekir.

Darbeden bir yıl önce yani 1979 yılında dünya durumunda önemli iki büyük gelişme oldu: Birincisi, İran’da Humeyni yanlıları Şahlık rejimini yıktı ve CENTO çöktü. İkincisi, Afganistan’da komünistler iktidara geldi ve Sovyetler Birliği bu iktidara destek vermek amacıyla Afganistan’a askeri birlikler gönderdi.


Bu iki gelişme Birinci Soğuk Savaş döneminde NATO’yu tüm bölgede ciddi şekilde sarstı.

Bunun üzerine ABD ve Türk devleti, hem İran’ı, hem de Sovyetleri geriletmek üzere çok önemli bir stratejik yönelim aldı. Türk devleti bölgede radikal İslamcılığı Kemalizm bayrağı ile geriletemezdi, bu bayrak “Türk-İslam Sentezi” ile 12 Eylül’de değişikliğe uğratıldı. Devletin sivil ve askeri bürokrasisine tarikatlar ve cemaatler devlet eliyle eklemlenmeye başladı.

Bugün bu çizgi AKP-MHP-Ergenekon çizgisiyle devam ediyor.

Bir başka gelişme daha oldu. Özal’ın şahsında, Türk kapitalizmi bu darbe yönetimiyle birlikte “dışa açılma” adı altında, bölge pazarlarına yönelmenin ilk adımlarını attı. Özal iktidarı sürerken reel sosyalizmin krizi ve dağılmasıyla tüm bölgede pazarların yeniden paylaşılma dönemi başladı ve Türk tekelci kapitalizmi bölge pazarlarının paylaşılmasına tüm gücüyle yöneldi.

12 Eylül darbesi böylece Türk bölgesel emperyalizmini “ulusal pazara sıkışmışlıktan” kurtaran en büyük adım oldu. Ücretler düştü, grevler sona erdi, Türk ihraç ürünleri ucuzladı ve “dışa açılma” başladı.

Eğer işler böyle devam etseydi, daha sonra Başbakan olan Davutoğlu’nun formüle ettiği bölgesel emperyalist yayılma başarıya ulaşabilirdi. Ortadoğu’da, Kuzey Afrika’da ve Kafkasya’da güç merkezi haline gelen Türkiye, Avrupa Birliği’ne üye olarak küresel güçlerin etkili bir ortağı haline gelebilirdi.

Olmadı.

Neden?

Bunu anlamak için darbeden bir yıl önce meydana gelen İran ve Afganistan’daki gelişmelerin yanı sıra bir başka gelişmeye bakmak gerekir. 1979 yılında PKK Önderi Öcalan Rojava’ya geçti. Ve bugün yalnız Türkiye’nin değil, tüm bölgenin çehresini belirleyen bölgesel devrimci süreç de böylece başlamış oldu.

İşte 1979 yılında Öcalan ve az sayıda arkadaşının bu “hicreti” 12 Eylül Darbesi’yle başlayan karşı-devrimci, emperyalist ve faşist Türk kapitalist hamlesinin bugünkü yenilgisinde başlangıç noktası oldu.


Şu anda Erdoğan rejimi Rojava devrimi karşısında yenilgiye uğramış, Başur Kürdistan’ına yönelik başlattığı saldırıların, işgal ve ilhak hamlesinin 5. ayında saldırıdan savunma konumuna zorlanmış, önüne koyduğu hiçbir amacına ulaşamamıştır.

Bu yenilgi, AKP rejimini yıkılma aşamasına getirmiş bulunuyor.

41 yıllık “darbeler mekaniğinin” bilançosu benim görüşüme göre böyledir.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Vallahi biz dostumuzu çok özledik!

Sonraki Haber

Belaruslu muhalifler: Bu zalim oyun iktidarda daha uzun kalmak için

Sonraki Haber
Belaruslu muhalifler: Bu zalim oyun iktidarda daha uzun kalmak için

Belaruslu muhalifler: Bu zalim oyun iktidarda daha uzun kalmak için

SON HABERLER

Mesele Suriye’nin özgürleşmesi mi küresel ekonomiye entegrasyonu mu?

15-16 Haziran’ı anmanın dayanılmaz ağırlığı…

Yazar: Yeni Yaşam
13 Haziran 2025

Neşeli militanlığın imkânı ve önemi

Neşeli militanlığın imkânı ve önemi

Yazar: Yeni Yaşam
13 Haziran 2025

Ortadoğu dizaynında Kürt faktörü – II

Ortadoğu dizaynında Kürt faktörü – II

Yazar: Yeni Yaşam
13 Haziran 2025

Diriliş gerçekleşti

Diriliş gerçekleşti

Yazar: Yeni Yaşam
13 Haziran 2025

Yazarlar

Emek özgürleştiriyor

Yazar: Yeni Yaşam
13 Haziran 2025

Suriye’de ‘yeni düzen’ ve Rojava

Barış arayışı, hukuksuzluk ve muhalefetin sınavı

Yazar: Yeni Yaşam
13 Haziran 2025

Şemrex’te tarım arazisinde yangın

Şemrex’te tarım arazisinde yangın

Yazar: Yeni Yaşam
13 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır