Binlerce insanın zarar gördüğü 12 Eylül’ün üzerinden 45 yıl geçerken, o günleri anlatan ve darbe döneminde tutsak eşini kaybeden yazar Mukaddes Erdoğdu Çelik, benzer uygulamaların günümüzde de sürdüğünü ama buna karşı direnişin olduğunu belirtti
Binlerce insanın tutuklandığı, katledildiği, sürgüne edildiği 12 Eylül 1980 askeri darbesinin üzerinden 45 yıl geçti. Bu süreçte 650 bin kişi gözaltına alındı, açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı, 7 binden fazla kişi için idam cezası istendi. Resmi kayıtlara göre 50 kişi de idam edildi.
Darbeden 2 ay önce eşi İrfan Çelik ile birlikte tutuklanan ve 3 yıl cezaevinde kalan yazar Mukaddes Erdoğdu Çelik, o süreçte yaşadıklarını anlattı.
12 Eylül’ü cezaevinde öğrendim!
Kendilerinin de uydurma gerekçelerle tutuklandığını belirten Mukaddes Erdoğdu Çelik,”Ben o dönem Selimiye Cezaevi’ndeydim. Darbeyi sabahleyin cezaevi idaresinin tam tekmil yoklamasında öğrendik. Bize ‘Artık siyasi tutuklu değilsiniz, askersiniz. Siyasi temsilciliğinizi iptal ediyoruz. Siyasi faaliyetler yasak’ denildi. Zaten havalandırmaya çıkma yasağı uygulanmaya başlamıştı” dedi.
Eşimin ölümünü sorgulatamadım
Çelik, sonrasında yaşananları şöyle anlattı: “Darbeyi 15 Eylül günü savcılıkta yaşadım. Savcılığa gitmeye ikna ettiler ve gittim. Meğer eşim Davutpaşa Kışlası’nda 1 gün önce ölü bulunmuş. 12 Eylül sorgusuna en başta İrfan’ı almışlar. 13 Eylül gecesi getirildiği koğuşta başka bir tutukluyla kalmış, sabahleyin ölü bulunmuştu. Ben İrfan’ın ölümünü 15 Eylül’de öğrendim. Şimdi hem 12 Eylül’ün hem de eşimin ölümünün 45’inci yılındayım. Devlet hiçbir zaman öldürdüğünü kabul etmedi. Koğuştaki tutuklunun ifadesi dışında kimsenin ifadesi alınmadı. 3 yıl sonra beraat ettim ama eşimin ölümünü sorgulatamadım.”
Uygulamalar sürüyor
12 Eylül sonrası Türkiye’de toplumsal ve siyasal alanda büyük değişimler yaşandığına dikkati çeken Mukaddes Erdoğdu Çelik, anayasa ve siyasi partiler yasasının değiştirildiği, toplu sözleşme grev haklarının gasp edildiğini hatırlattı. Mukaddes Erdoğdu Çelik, sonraki iktidarların bu politikaları güncelleyerek sürdürdüğüne işaret etti.
Her şeye rağmen direnenler var
Mukaddes Erdoğdu Çelik, “O gün sıkı yönetim mahkemeleri vardı, sonra Devlet Güvenlik Mahkemeleri oldu. 1990’ın başında Kürt isyanı genişliğinde Terörle Mücadele Yasası çıkardılar. F Tipi Cezaevi çıkardılar. En önemlisi de cumhuriyet sistemine Türk-İslam sentezi eklendi. Bütün bu altyapı günümüzde de sürüyor” diye kaydetti.
12 Eylül döneminin uygulamalarının günümüzde de devam ettiğine ancak bu duruma karşı herkesin direndiğini kaydeden Mukaddes Erdoğdu Çelik, “Bugün gazeteciler şiddeti alkışlamıyor. Bugün direnen basın, öğrenciler, aydınlar, Barış Anneleri, Cumartesi Anneleri var. Barış ve Demokratik Toplum projesi konusunda dişini tırnağına takıp direnenler var. Demokrasi güçlerini büyüten bir dinamizm açığa çıktı. O yüzden de bugün onca zulme ve baskıya rağmen başımızdaki iktidar kesin sonuçlar alamıyor” diyerek yaşanan direnişe vurgu yaptı.
Kaynak: MA