2019 bitti, 2020 yılına geçildi. Her güç 2019’un muhasebesini yaptı, kazanım-kayıplarını tespit etmeye çalışıyor. 2020’ye projeksiyon tutuyor, yönelimini belirlemeye çalışıyor. 2019’un muhasebesinin yapılması yeni yıla lehe başlangıç yapmak için gereklidir, gerekli olduğu içindir ki her yıldönümünde yapılıyor.
Toplumsal kesimlerin de beklentileri barış ve özgürlük temennileri olmaktadır. Huzurlu yaşam istemi en makul ve olması gereken; ancak pek de öyle gerçekleşecek gibi durmuyor 2020. Dünyada zalimler oldukça mazlumların iyi ve güzel yaşam arzuları hep temennide kalacaktır.
Neden böyle olduğunu belirtmek için 2019 yılına kısa bir göz atmak yeterlidir. 2019 yılının son ayları bile hayli ipucu sunmaktadır. Dünyaya bakıldığında çok gerilimli bir yıl oldu 2019. Aniden patlayacak bir volkan gibidir. Çin-ABD, Kuzey Kore-ABD, Hong Kong kitlesel başkaldırılar vd. Bolivya, Venezuela, Şili vb. Afrika, Avrupa gibi yerlerde ayaklanmalar listesi uzayıp gidiyor.
Ortadoğu’ya bakıldığında; bütün gerilimlerin en çok yoğunlaştığı ve fay hatlarının hareket halinde olduğu görülmektedir. 3. Dünya Savaşı’nın yoğunluk kazandığı bölgemizde çözüme kavuşan tek bir mesele bile 2019’da gerçekleşmedi. Bütün sorunlar üst üste yığıldı, katlanarak 2020’ye aktarıldı. Savaş daha da şiddetlenerek yeni yıla girildi. Suriye, Irak, Yemen, Libya; bunlara bölgede yer alan diğer ülkelerin tümü de eklenebilir. Çünkü sorunlar o kadar iç içe geçmiş ki, neyin dışsal neyin içsel sorun olduğu ayırt edilemez düzey kazanmıştır. Yine sorunların bölge düzeyinde iç içelik hali; dost düşman kavramını da muğlaklaştırmıştır.
2019’un son haftalarında yaşananlar bile 2020 yılının nasıl gerçekleşeceğini gösteriyor. ABD-İran geriliminden kaynaklanan bilek güreşi Irak’ta patladı. Büyük kitle gösterileri yaşandı. ABD üssüne füze saldırısı yapıldı. ABD misilleme amaçlı Haşd el Şaabi’ye bağlı üstleri bombaladı. ABD’nin Bağdat Elçiliği baskına uğradı.
ABD önceki gün İran’ın Kudüs Güçleri Komutanı Kasım Süleymani’yi öldürdü. Kasım Süleymani, İran’ın dış operasyonlarını yöneten; beyni, eli ve ayağıdır. Kürt kanına da eli hayli bulaşmış biridir. Bağımsızlık referandumu sonrası başta Kerkük olmak üzere Güney’in Irak güçlerinin işgaline uğramasında da etkin rol oynamıştır.
“Önemli bir kişilik” olduğu için dini lider Ali Hamaney üç günlük yas ilan etti. Ayrıca Ali Hamaney, Kasım için “manevi oğlum ve yaşayan şehit” tanımı yapıyor. ‘Bundan sonra İran ne yapar, nasıl bir cevap verir’ soruları önemlidir. İran’ın kısa sürede cevap vermesi kaçınılmaz gibi. Yılın ilk günündeki bu gelişme bile tek başına 2020’nin çok karmaşık ve savaşın derinleşerek büyüyeceğini gösteriyor. 2020 yılı 2019’a göre çok zorlu bir yıl olacaktır.
ABD neden böylesine stratejik düzeyi bulunan bir eyleme imza attı? Trump’ın azil süreci ve başkanlık seçimleri rol oynamış olabilir. Ancak meselenin onları da çok fazla aşan boyutu bulunmaktadır. Yeni yılda başta bölgemiz olmak üzere 3. Dünya Savaşı derinleşerek üst boyutlara tırmanacaktır. Şimdiye kadarki savaş daha çok yerel güçlere dayandırılmış, hava güçleri kullanılmış, lojistik destek sağlanarak sürdürüldü; ancak gelinen noktada devletlerin doğrudan sahaya inerek, savaşı yürütme aşamasına geçiş yapabilir. ABD-İran savaşının başlamasının fazla yakınlaştığı vurgulanabilir.
Yine Türkiye’nin Libya’ya asker gönderme tezkeresinin kabulü; özellikle Mısır ile savaşa tutuşması güçlü olasılık olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin Suriye’ye dalışı, Doğu Akdeniz meselesi Türkiye’yi önemli çıkmazlarla karşı karşıya getirecektir. Bu konu kendi başına değerlendirmeyi hak etmektedir.
Kapitalist dünya sistemi Sovyet sisteminin çözülüp dağılması ile çöküş sürecine girdi. Yönetilemeyen sistem, kimi restorasyonlarla ulus-devlet modeli ile devem edilmek istendi. Bunun için çıkarılan yerel-bölgesel savaşlar çözüm olmak yerine sorunları daha da derinleştirdi ve karmaşıklaştırdı. Batak gibidir dünya düzeni. Çırpındıkça daha fazla batağa batmak kaçınılmaz oluyor.
Dünya şiddetli kaynayan bir fıçıya dönmüştür. Patlaması ve yok olması kaçınılmazdır. Kapitalist devlet son devlet modeli olarak zirvede zulüm aygıtıdır. O çökecek. Yaşananların ağır tramvatik hal alması; çöküşün yarattığı kriz ve kaosun sonucudur.
Ezilenlerin dünyamızda devletsiz, siyasal sınırsız yönetim doğuşunu gerçekleştirecektir. Buna en hazır olanların başında Kürtler gelmektedir. Her hareketlenme Kürtlere yeni alanlar açmakta, fırsat ve olanaklar sunmaktadır. Bu vesileyle 2020 yılı yüreği özgür yaşam için atanlara kutlu olsun. Umut büyük, özgürlük de büyük olacaktır. Şan olsun bunu gören ve ona göre yaşayanlara.