• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
21 Ağustos 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Hüseyin Bul

2024: İnkâr yılı

1 Ocak 2025 Çarşamba - 00:00
Kategori: Hüseyin Bul, Yazarlar
Sus!

İnkârımı sürdüler önüme, geleneklerini bozmadan. Gelenekleri batsın. Sen, dediler, öyle kolay kolay var olamazsın. Bak burada geniş kapısı olan ışıklı bir oda var, gir içeri, bırak kendini, rahatla; bu stres sana yanlış yaptırır. Odanın çıkışında gözlerimin kamaşacağından o kadar eminler ki, şimdiden  kapının arkasına sakladıkları renkli elbiseleri görebiliyorum; akılları sıra renkli elbiselerle ayartacaklar beni. Işık bir ilizyon değil mi, ışıkta her şey rengini kaybetmiyor muydu, ışığınız size kalsın. İçeri açılan oda kapısından içeri girilir mi, ben dışa açılan kapıları seviyorum; sokağa, bulvara, caddeye… hiç mi düşünmezsiniz bunca işçi dışa açılan vardiya kapılarından neden akıyor hayata, sizin bana vaadettiğiniz ışıklı oda bir fabrika, günışığının girmediği bir yer; insan fabrikası. Geniş, içe açılan kapıdan giriyorsun rektefe edilmiş başka biri olarak çıkıyorsun, sağol, almayayım. Bana reva gördüğünü yaşarsın umarım. Yaşattığını yaşamadan gidersen ahım kalır.

Sivri kalemler

İnkârımı sürdüler önüme, geleneklerini bozmadan, gelenekleri batsın. Geçen sene, önceki sene, evvelki sene de aynı istekleri sürdüler önüme. İnadı benden mi öğrendiler ne? Kalemimi istediler, daha doğrusu kalemimi başka bir kalemle değiştirmemi istediler. Neymiş efendim onların teklif ettiği kalem daha güzel yazıyormuş. Hani o köşeleri olmayan insanları yazan kalemlerden. Oysa bilmezler ki ben kendime tutunmazsam düşeceğim, yoksa bunu bildikleri için mi her seferinde böyle bir teklifte bulunuyorlar? Kendimi kaybedersem düşeceğimi bildikleri için mi? Bilmez misiniz ey gafletler, ben, benden öncekilerin kalemi yere düşmesin diye sivriltiyorum kalemimi.

Yerel kalemler

İnkârımı sürdüler önüme, geleneklerini bozmadan. Ben, dedim, ‘kanlı beşiğim Mezopotamya’mın elleri sadece göğe yakarmaya yarayan insanların içinde büyüdüm. O mübarek, tertemiz ellerle rahmet diye avuç avuç keder sürüyorlar her gün yüzlerine; umutlarını nasırlı ellerine bağlayalı çok oldu. Umudu ekmek peynir gibi kutsal sayan ben, nasırlı ellerimle yaratan ben, nasıl imzalarım inkarımı. Bu eller evelallah daha önce hiç utandırmadı beni. Munzur’u saklayan dağ yamaçlarından günlerce, aylarca, yıllarca sesime ses verilsin diye bağırmışım, sesim üşümüş, yetim kalmış; yankısını alamamış. Şimdi nasıl terk ederim annemin her sabah Ey Xwedê diye yakararak sesini kaybettiği yeri. Sesime ses ver.

Renkli kalemler

İnkârımı sürdüler önüme, geleneklerini bozmadan. Gelenekleri batsın! Bilmesem eskiden saraylarında nasıl ‘oğlancılık’ oynadıklarını, derim ki evet, haklısınız, geçmişinizde ne eşçinsellik ne iç oğlanı, ne hiz oğlanı ne de civelek taburu varmış. Şimdi de kalkmış bana hasta olduğum üzerine brifing veriyorsun, hasta sensin. Bundan böyle brifing vereceksen, ‘bayanlar baylar’ diyerek kısa kesemezsin. Bayanlar baylar ve sevgili eşcinseller grizgahıyla başlayacaksın. Ben buradayım; renkli şemsiyenin altında. Burada herkese yer var. Kimse kimseyi cinsiyetiyle yargılamıyor.

Feminist kalemler

Sesiyle inkarımı sürdü önüme; sesini devletinden alıyordu, bağırıyordu. Bağırdıkça haklı olduğunu düşünmüş olacak ki güçlü hissediyordu, gördüm gözlerinde. İstanbul Sözleşmesi rafa kalktığından bu yana daha fazla bağırıyor. Senin sesin benimkini sindiremez, azıcık küçük harflerle, yumuşak kelimelerle konuşursan sesimiz daha gür çıkabilir, gürültüden arınarak. Gel sen hele böyle, diyerek beni balkona çekmeye çalıştı. Bir tek kendisi uyanık! Ulan erkek müsveddesi, genetik diye bir şey var, genlerin aktarımıyla ilgili senin bilgin var mı? Ben kız kardeşlerimin balkonlarda, uçurumlarda düşerkenki bedensel hafızasıyla büyüdüm. Beni bunlar büyüttü, kime ne anlatıyorsun? Erkek uzantısı, ne olacak. Ama sanıyorum o genetik süreklilik onda da devam ediyor olmalı ki zayıflığını örtbas telaşını kontrol edemiyordu.

Erkek olanlanlarınız bilir

balkonlar can simidir zayıflıklarınıza

bir gece ansızın atıverirsiniz

ortalığa saçılmaktan korktuğunuz ne varsa

Erkek olanlanlarınız bilir

korktukça erkekliğiniz düşer

balkondan aşağı

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

İlk gün izlenimleri…

Sonraki Haber

Yeni bir yıla girerken

Sonraki Haber
‘Kaypakkaya’laşan Mayıs!

Yeni bir yıla girerken

SON HABERLER

Türkiye Konsolosluğu Arjantin’de Öcalan için toplanan imzaları teslim almadı

Türkiye Konsolosluğu Arjantin’de Öcalan için toplanan imzaları teslim almadı

Yazar: Yeni Yaşam
21 Ağustos 2025

Netanyahu’dan açıklama: Gazze için ateşkes görüşmelerine başlanacak

Netanyahu’dan açıklama: Gazze için ateşkes görüşmelerine başlanacak

Yazar: Yeni Yaşam
21 Ağustos 2025

Lübnan’daki kamplarında kalan gruplar için silahsızlanma süreci başladı

Lübnan’daki kamplarında kalan gruplar için silahsızlanma süreci başladı

Yazar: Yeni Yaşam
21 Ağustos 2025

Mêrdîn’de 3 kadının cansız bedeni bulundu

Mêrdîn’de 3 kadının cansız bedeni bulundu

Yazar: Yeni Yaşam
21 Ağustos 2025

Kayyımın işten çıkardığı 223 işçinin direnişi sürüyor

Kayyımın işten çıkardığı 223 işçinin direnişi sürüyor

Yazar: Yeni Yaşam
21 Ağustos 2025

Wan halkı ‘Tecrit değil, özgürlük kazanacak’ mitingine hazırlanıyor

Wan halkı ‘Tecrit değil, özgürlük kazanacak’ mitingine hazırlanıyor

Yazar: Yeni Yaşam
21 Ağustos 2025

Tahliye edilen tutsaklara Adana’da kitlesel ziyaret

Tahliye edilen tutsaklara Adana’da kitlesel ziyaret

Yazar: Yeni Yaşam
21 Ağustos 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır