Kayyım tarafından işten çıkarılan Wan Büyükşehir Belediyesi’nin işçilerinin direnişi devam ediyor. İşçiler tüm hakları iade edilene kadar direnişlerini sürdüreceklerini söyleyerek dayanışma ve destek çağrısında bulundu
Duygu Kıt
Kayyım tarafından yönetilen Wan Büyükşehir Belediyesi ve bağlı kuruluşu Van Su ve Kanalizasyon İdaresi (VASKİ), BELVAN LTD. ŞTİ. bünyesinde görev yapan 174 işçi ile VANSU A.Ş. bünyesinde görev yapan 49 olmak üzere, toplam 223 belediye çalışanının iş akdi 29 Temmuz 2025 tarihinde “arşiv kayıtlarının olumsuz” olduğu gerekçesiyle feshedildi. İşten çıkarılan işçilerin büyük çoğunluğu, önceki kayyım döneminde de işten çıkarılmış, 31 Mart yerel seçimlerinden sonra Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yönetimi tarafından tekrar işe alınmıştı. Kayyım tarafından işten çıkarıldıktan sonra direnişe başlayan DİSK Genel-İş üyesi 7’si engelli olmak üzere 223 işçinin direnişi 32. gününde devam ediyor. Direnişteki işçilerden Devlethan Duman, Berivan Demir talepleri, işçilerin avukatı Kemal Tibelik ise hukuki süreç hakkında gazetemize konuştu.
‘Mobbing görüyorduk’
Direnişteki işçilerden Devlethan Duman önceki kayyım yönetimi tarafından da işten çıkarılan işçilerden biri. Duman ayrıca işten çıkarılan yedi engelli işçiden de biri. Kayyım tarafından işten çıkarılmadan önce Sosyal Hizmetler’de çalıştığını ileten Devlethan Duman şunları aktardı; ”İlk kayyum tarafından işten çıkarılmamın ardından 2024’ün Aralık ayında tekrar işe başladım. Başladıktan yedi ay sonra tekrar işten çıkarıldım. Ben engelli bir işçiyim. Hiçbir ihtiyacımı tek başıma göremiyorum. Tek başıma, bir kişinin desteği olmadan yürüyemiyorum. DEM Parti yönetimi tarafından sağlanan ulaşım hakkım buna rağmen kayyum tarafından iptal edildi. Üvey evlat muamelesi görüyorduk kısacası. Kendimizi rahat hissetmiyorduk çalışırken. Talebim bütün arkadaşlarımın tekrar işe geri iade edilmesi. Artık bu hakareti, bu zulmü kimse görmesin. Çünkü bütün arkadaşlar aynı şeyi ikinci kezdir yaşıyoruz. Bu zulüm artık dursun.”
‘İşten çıkarılma hukuksuz’
İşten çıkarılan ve beden işçisi olarak çalışan bir diğer işçi Berivan Demir, “Direnişimiz işten çıkarılan 223 işçinin direnişi olarak görünse de bizimle aynı mağduriyeti yaşayan ailelerimizin ve tüm Wan halkının direnişidir.” diyerek şunları söyledi, “29 Temmuz günü hiçbir yasal gerekçe sunulmadan 223 işçi telefon ile arandık ve işimize son verildiği bilgisi verildi. Yapılan bu uygulama, telefon ile bilgilendirilmemiz yasal hiçbir dayanağa sahip değildir. Denilenin aksine 223 işçi yasal tüm prosedürler yerine getirilerek işe alındık. Tamamıyla keyfi bir uygulama ile işten çıkarıldık. Wan halkı, emek ve demokrasi platformu, diğer sivil toplum örgütleri ve eş başkanların desteğiyle başlayan direnişimiz ilk günden beri devam ediyor. Oturma eylemi, insan zinciri, ses çıkarma, stant açma ve ışıklı yürüyüşler şeklinde eylem ve etkinliklerimiz devam ediyor.”
‘Bizlere mağduriyet dayatılıyor’
Kendileriyle beraber ailelerinin de mağdur edildiğini söyleyen Berivan Demir, “Okullar açılıyor, kış geliyor ve hepimiz kara kara ne yapacağımızı düşünüyoruz.” diyerek çalışma haklarının ellerinden alınmasına tepki gösterdi. Demir şöyle devam etti, “Bir hafta sonra okullar açılıyor ve her evde en az 3-4 öğrenci bulunuyor. Öğrencilerin okul ihtiyaçlarını karşılayacak hiçbir imkânımız yok. Bir yandan kış geliyor ve bu yükün altından nasıl çıkacağımızı hepimiz kara kara düşünmekteyiz. İşimizden gelen gelir dışında hiçbir gelirimiz yok. Bizler yıllar önce yine kayyum tarafından çıkarılan ve mağdur edilen işçileriz, yine aynı mağduriyete mahkum edilmek isteniyoruz.”
‘Direnmekte kararlıyız’
“Haklı direnişimize kayyum gidinceye kadar ve bizler işlerimiz alıncaya kadar devam edeceğiz.” diye devam eden Berivan Demir, “Eylem ve etkinliklerimiz sonuna kadar devam edecektir. İşten çıkarılan 13 kadın olarak gücümüz, direnişimiz ve halkımızın da desteği arkamızda olduğu sürece bu haksızlığa karşı daha çok kenetlenerek daha güçlü bir şekilde geri döneceğimize olan inancımız tamdır. 29 gündür süren bu direnişimiz 223 işçinin geri alınması kararı çıkana kadar her gün daha da güçlenerek devam edecektir. Üzer işimizi geri istiyoruz. Tüm talebimiz bizim Yaşatılan bu haksızlığın bir an önce son bulması ve işlerimize geri dönmektir. 223 işçi ve aileleri yaşadıkları bu maddi ve manevi zorluğu kenetlere kenetlenerek safere ulaştıracaktır.” şeklinde konuştu.
‘İşten çıkarmalar keyfi’
İşçilerin avukatı Kemal Tibelik işçilerin işten çıkarılmalarına gerekçe gösterilen “olumsuz arşiv kaydı” iddiasının gerçeği yansıtmadığına dikkat çekti. Tibelek şunları söyledi, “İşçilerin işten çıkarılma gerekçesine arşiv kaydının olumsuz olduğu gerekçesi gösterilmiş. Ama kayyumdan önceki gerçek yönetim gerekli prosedürü yasalar neyse yerine getirmiş. Bir komisyon kurmuş. Emniyete yazılar yazılmış. 30 iş günüden fazla cevap beklenmiş. Buna rağmen emniyet olumlu ve olumsuz hiçbir şekilde cevap yazmamış. Belediye yönetimi de daha sonra Valiliğe yazıp işçiye ihtiyaçları olduklarını ve süreci iletmiş. Valilik de cevap vermemiş. Belediye Başkanı Abdullah Zeydan da yaptığı açıklamada işçi ihtiyacı olduğu için işe aldıklarını ve gerekli tüm prosedürleri uyguladıklarının altını çizdi. Yapılan açıklamalarda, işçilere gönderilen evraklarda ‘arşiv kaydınız olumsuz, yargılamalarınız var, davalarınız var’ diyor ama bunun gerçekçi olduğunu düşünmüyoruz. Çünkü arada hiçbir davası olmayan insanlar var.”
‘Arabuluculuk sürecindeyiz’
Kemal Tibelik süreçten umutlu olduklarını ve davaların olumlu sonuçlanacağını beklediklerini söyleyerek hukuki sürece ilişkin şu bilgileri verdi; “İşçiler kanun gereği 4A statüsünde oldukları için öncelikle işe iade davaları açılacak. Ama bundan önce iş kanunu gereği zorunlu arabuluculuğa başvurmamız gerekiyor. Şu an arabuluculuk süreci devam ediyor ve bir kısmı sonuçlandı. Karşı taraf ‘Anlaşmıyoruz, davaya gidin’ diyor. Bunun dışında bir de bir komisyon kararı var. Komisyon kararı bir idari işlem olduğu için ayrıyeten biz İdare Mahkemesi’ne de komisyon kararının iptali yönünde bir dava açmayı düşünüyoruz. Süreç bu anda böyle ilerliyor, hukuki mücadelemiz aksamadan sürecek.”