Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’taki Asrın Çağrısı’nın ardından, PKK 12 Mayıs tarihinde kongre kararlarını kamuoyuna duyurdu. Gözler artık devletin atacağı adımlarda
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta kamuoyuna deklare edilen “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”ndan sonra PKK önce 1 Mart’ta ateşkes kararı aldı, ardından da 12 Mayıs’ta 12. Kongresi’nin sonuç bildirgesini açıklayarak, çalışmalarını sonlandırdığını duyurdu.
Çağrının yapıldığı gün açıklama yapan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, “Türkiye için artık yeni bir dönem başlıyor. Bundan sonra demokrasiyi daha da geliştirmek ve güçlendirmek herkesin talebi ve sorumluluğu olduğu gibi Türkiye’nin bağımsızlığını, coğrafi bütünlüğünü ve siyasi birliğini korumak da herkesin ödevidir. Kimsenin kenara çekilmek, uzakta kalmak, karşıda durmak için bahanesi kalmadı. Hep birlikte Türkiye’yiz, bunu artık her mecrada her alanda 86 milyonluk bir güç olarak göstermeliyiz” dedi.
Olumlu mesajlar ve Meclis’in adres gösterilmesi
Sanal medya hesabından açıklama yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Bu çağrının gereklerinin, muhatapları tarafından yapılmasını ve on binlerce cana mal olan, ağır ekonomik ve toplumsal tahribat yaratan terörün ilelebet sonlanmasını temenni ediyoruz. Hiç şüphesiz meseleler temennilerle değil, güven ortamı tesis edilerek ve icraatlarla çözülür. Türkiye’nin tüm sorunlarının çözümü ancak iç barışın sağlanmasıyla mümkündür. İç barış ise otoriter bir sistemde değil, demokratik düzende, hukuk devleti ilkelerine uymakla, adalet ve eşitlikle sağlanır” diye belirtti.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Yeni Yol Grup Başkanı Bülent Kaya da çağrıyı destekleyen ve sorunun çözümü için Meclisi adres gösteren açıklamalar yaptı.
Bahçeli ve Erdoğan’dan ilk açıklamalar
28 Şubat’ta bir programda konuşan AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ise “Cumhur İttifakı ortağımız Sayın Devlet Bahçeli’nin cesur inisiyatifiyle başlayan, bizim kararlı tutumumuzla ilerletilen terörsüz Türkiye çabalarında dün itibarıyla artık yeni bir safhaya geçilmiştir. Önümüzde bin yıllık kardeşliğimizin arasına örülen terör duvarının yıkılması hedefine giden yolda iyi bir adım atma fırsatı vardır. Sükûnetle, sabırla ve samimiyetle yürütülmesinin en isabetli yöntem olduğu kanaatindeyiz. Bu sorunun kalıcı, kati ve kesin olarak bitmesini istemeyenler çıkacaktır. Bu süreçte gelebilecek her türlü provokasyona karşı en üst seviyede dikkat sergileyecek, gereken tüm tedbirleri alacağız. Silah ve terör baskısı ortadan kalkınca, doğal olarak siyasetin demokratik alanı daha da genişleyecektir” diye konuştu.
1 Mart’ta sanal medya hesabından açıklama yapan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise “Böylesi kaotik ortam ve şartlarda Türkiye için tarihi bir fırsat kapısı aralanmıştır. 27 Şubat 2025 tarihinde DEM heyeti tarafından kamuoyuna okunan ve İmralı’da kaleme alınan açıklama baştan sona değerli ve önemlidir” derken, PKK’nin ateşkes kararına ilişkin ise “Açıklamalar bu çağrıyı destekleyici ve tamamlayıcı özelliktedir, nitekim memnuniyet vericidir. PKK terör örgütünün Kandil’deki elebaşları İmralı’nın etrafında kenetlenerek 27 Şubat çağrısına sahip çıkmaları geldiğimiz bu aşamada örgütsel tutarlılık olup herkesin yararınadır” dedi.
Bahçeli: PKK’nın kurucu önderi
Çağrı sonrası dilini de değiştiren Devlet Bahçeli, bir paylaşımında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için “PKK’nın kurucu önderi” ifadesini kullandı. Bu ifadeye gelen tepkilere karşı açıklama yapan MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir “Kabul edelim ya da etmeyelim. Bu teknik bir gerçeklik. Genel Başkan bu gerçekliği dile getirdi. Bazı şeyleri Türkiye’nin aşması lazım” şeklinde konuştu.
Erdoğan: Yeni dünya düzeni
12 Mart’ta Meclis’te düzenlenen “Milletvekilleri ile İftar Programı’na” katılan ve yaşanan sürece dair konuşan AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terörsüz Türkiye hedef çalışmalarında kısa sürede kayda değer mesafeler aldık. 27 Şubat tarihinde, terörsüz Türkiye girişiminde kritik bir eşik dağı suhuletle aşılmış oldu. Çok fazla uzamadan, gerilime, provokasyona mahal kaybı işi yokuşa sürmeden umarım beklenen sonuçtan hızlı alınacağı kanaatindeyim” ifadelerini kullanırken, 31 Mart’ta konuya ilişkin “Bu beklentiyi hüsrana değil sevince dönüştürmek elimizdedir. Terörsüz Türkiye demokrasinin daha güçlendiği bir Türkiye olacaktır. Yeni bir dünya düzeninin şekillendiği dönemde bu gelişmeyi Türkiye için bir fırsata dönüştürmek mümkündür” diye konuştu.
DEM Parti ile siyasi parti görüşmeleri
Bu süreçte DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan başkanlığındaki bir heyet, 10 Mart itibariyle Meclis’teki siyasi partilerle ikinci tur görüşmelerine başladı. İlk olarak Meclis’te Emek Partisi (EMEP) ile görüşen heyet, ardından Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ile bir araya geldi. 12 Mart’ta Türkiye İşçi Partisi (TİP), Saadet Partisi ve Gelecek Partisi ile görüşen heyet, 17 Mart’ta AKP ve MHP heyetleri ile toplantılar gerçekleştirdi. Bu görüşmelerin en önemlisi ise 10 Nisan’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile DEM Parti Milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan’dan oluşan İmralı heyetinin görüşmesi oldu. Bu görüşme Erdoğan ile 13 yıl aradan sonra ilk yüz yüze temas oldu.
DEM Parti heyeti 24 Nisan’da ise Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile görüştü. DEM Parti Meclis Grup Başkanvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit, Sezai Temelli ve Eş Genel Başkan Yardımcısı ile Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eş Sözcüsü Öztürk Türkdoğan’ın yer aldığı heyet, Abdullah Öcalan’ın çalışma ve sağlık koşullarının yanı sıra hasta tutsaklar ve infazları yakılanlara ilişkin İnfaz Kanunu’nda değişiklik önerilerine ilişkin bir görüşme yaptı.
PKK’nin kongre kararlarını açıklaması üzerine yaşananlar
5-7 Mayıs’ta 12’inci Kongresi’ni topladığını açıklayan PKK Yürütme Komitesi, 12 Mayıs’ta yaptığı açıklama ile çalışmalarını sonlandırdığını duyurdu. Yapılan bu açıklamaya ilk tepki verenlerden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli “27 Şubat barış ve demokratik toplum çağrısıyla tarihsel sorumluğu üzerine alan PKK’nın kurucu önderi Abdullah Öcalan’a, İmralı-DEM Parti-Kandil arasında temas ve görüşme trafiğini yürüten heyetlere, DEM Parti’nin eş genel başkanlarına, yönetici ve milletvekillerine… Teşekkür ediyor şükranlarımı sunuyorum” dedi.
Erdoğan ise “Terörsüz Türkiye sürecinde bugün kritik bir eşiği daha aştık. Terörsüz Türkiye hedefimize engelleri aşarak, önyargıları kırarak, fitne ve nifak tuzaklarını bozarak, emin adımlarla yürüyoruz” derken, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da “Tarihi ve önemli bir karar” ifadelerini kullandı.
2013-2015 barış görüşmeleri sürecinde iktidar adına görüşmelere katılan AKP Genel Başkanvekili Efkan Ala da, “Gelinen bu önemli aşamada, yapılacak çalışmalara ve sürecin yönetimine ilişkin mekanizmalar gerektiği biçimde işletilecektir” dedi.
Muhalefetten açıklamalar
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “CHP olarak tarihsel bir tutarlılık içerisinde, barışın yanındayız. Şehit ailelerinin, gazilerin ve tüm mağdurların rızasının alınacağı kapsamlı bir çözüm için sorumluluk bilinciyle hareket ediyoruz. Demokratikleşmenin gereği olan tüm yasal düzenlemelerin beklemeksizin TBMM çatısı altında yapılması ihtiyacının altını çiziyoruz” diye konuştu.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Umarım bu süreci barışla taçlandırırız” ifadelerini kullanırken, İmralı Heyeti üyesi ve DEM Parti milletvekili Pervin Buldan ise “Dikenli telleri aradan kaldırıp, barışı taçlandıracağımız yeni bir dönem başladı. Sırrı Süreyya görebilseydi keşke. Hayırlara vesile olsun” açıklamasını yaptı.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da kararı olumlu karşılayan açıklamalar yaparken, TİP Genel Başkanı Erkan Baş ve sosyalist partiler de sürecin barışla sonlanması için çabalarının süreceğini açıkladı.
1 Mart – 10 Mayıs arasında 23 bin 914 saldırı gerçekleşti
1 Ekim 2024’de başlayan ve 27 Şubat’ta yeni bir boyut kazanan ve 12 Mayıs’taki kararla devam eden süreçte, iktidar bloğu ve muhalefetten olumlu açıklamalar gelse de sürece dair şimdiye kadar atılmış tek somut adım PKK’nin kararı oldu. Ne Erdoğan ne de Bahçeli’den siyasi ve hukuki düzenlemelere ilişkin tek bir somut adım atılmadığı gibi Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik saldırılar da aralıksız sürdü.
HPG Basın İrtibat Merkezi’nin açıklamasına göre, PKK’nin ateşkes ilan ettiği 1 Mart ile 10 Mayıs arasında hem havadan hem de karadan bölgeye toplamda 23 bin 914 saldırı gerçekleştirildi.
Haber: Tolga Güney \ MA