Yapılaşma ve rant gözünü ormanlardan ayırmazken, Diyarbakır’da 3 bin 500 ağacın yapılaşma nedeniyle kesileceği belirtildi. ZMO Başkanı ise yıkıma karşı dayanışma çağrısı yaptı
Diyarbakır’da Cumhuriyetin kuruluşunun ilk yıllarında inşa edilen Karayolları 9. Bölge Müdürlüğü yerleşkesi, Diyarbakır’ın en büyük camisi olarak Merkez Camii’nin inşa edilmesinin ardından şimdi de dikey yerleşime açılacak.
Kentin kuzey-güney hattında Diyarbakır-Elazığ karayolunu düşey olarak kesip, Anıt Park, eski stat ve Sümer Park’taki yeşil kuşak hattında yer alan yerleşke, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2013’te imara açıldı. 28 bin 500 metrekare alan üzerinde 4 katlı ve 20 bin kişilik kapasiteli Merkez Camii’nin 1 Nisan 2017’de temelinin atılmasından 3 yıl sonra yerleşkenin geriye kalan 59 bin 189 metrekarelik kısmı, pandemi sürecinde yine bakanlık tarafından imara açıldı.
Ma’dan Fethi Balaman’ın haberine göre; Karayolları yerleşkesinde aralarında 100 yıllık ağaçların da bulunduğu 5 bin civarında ağaçtan bin 500’ü cami inşaatıyla kesilirken, geriye kalan 3 bin 500 ağaç da kesilecek.
8 katlı yapılar
Diyarbakır’ın tarihi Sur ilçesindeki surlara, 300 metre mesafede bulunan ve Diyarbakır’ın Suriçi dışında inşa edilen ilk yapılar arasında yer alan yerleşkede bulunan 11 tescilli yapının, cami projesiyle birlikte Kültür Varlıkları Koruma Kurulu tarafından tescili yapı statüsü kaldırıldı.
Bu yapılar cami inşaatı öncesi yıktırıldı. 87 bin metrekare üzerindeki 28 bin metrekareye cami yapılmasıyla geri kalan 59 bin 189 metrekare alandaki 2-3 katlı 7 blok yıktırılarak, yerine 8 katlı 4 blok ile bazı yapılar yapılacak.
Yıkım kararı çıkarıldı
Alanın yapılaşmaya açılması hakkında bilgi veren Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Diyarbakır Başkanı Samed Ucaman, yerleşkede bulunan binlerce ağacın kesilip tescilli yapıların yıkıldığını kaydederek, bunun devamı olarak yerleşke içerisinde bulunan 3 bin 500 ağaç için de yıkım kararının çıkarıldığını ve bunun işleme konulduğunu belirtti.
Yerleşke içindeki yapılaşmaya ilişkin bilgi veren Ucaman, “Mevcut lojman ve ek idari bina dahil toplamda 7 blok yapı yıkılarak, yerine 9 bin 500 metrekare kapalı alan, 4 bin 592 metrekare bodrum kat olacak şekilde zemin artı 2 katlı ek idari bina, bodrum artı 5 katlı bin 624 metrekare kapalı alana sahip özel müdür lojmanı, bodrum artı 8 katlı her biri 7 bin 080 metrekare alandan oluşacak 4 blok personel lojmanı yapılacak. Bunlara ek olarak 66 araçlık kapalı otopark ile bunlara ait galeri ve bağlantı yolları yapılması planlanmaktadır. Mevcut yapılara kıyasla kat yüksekliği ve yapı yoğunluğu 2 katından fazla arttırılmıştır” diye konuştu.
Kent sıcaktan kavrulur
Yerleşkenin kent için önemine değinen Ucaman, kentin nefes alan koridoru önünde açıkça bir “beton bariyer” olarak planlanan projenin yapılması durumunda yarım yüzyıldan fazla ömre sahip yüzlerce ağacın yok edileceğini söyledi.
Ucaman, planlamanın art niyet taşıdığını söyledi.
‘Bu doğa düşmanlığı değil de nedir?’
Ucaman, “Camii inşaatının yapıldığı ve binlerce ağacın yok edildiği alanın hemen karşısında bir tek ağacın dahi bulunmadığı arazi var. Ancak camiyi burada yapmak yerine gelip şehrin nefes alma yeri haline gelen ve içerisinde binlerce ağacın bulunduğu alanı imara açtılar. Şimdi soruyoruz bu doğa düşmanlığı değil de nedir?” diye sordu.
Ucaman, “Hangi din binlerce ağacın yok edilmesine izin veriyor?” diye sordu.
Dayanışma çağrısı
Cami inşaatı sürecinde halktan bağış toplamak için duvarlara yazılan ve sonrasında üstü kapatılan IBAN hesap numaralarını hatırlatan Ucaman, “Acil bir şekilde kentin ihtiyacı olarak başlanan camii inşaatı da ne hikmetse 3 yıldır hala tamamlanmamıştır! Kentimiz için büyük önem taşıyan, yeşil kuşak alanını ve aynı zamanda kentin nefes alma koridorunu birilerinin rantına ve talanına kurban etmeyeceğimizi, anıtsal durumda olan yarım yüzyıllık binlerce ağacı kestirtmeyeceğimizi belirtiyoruz. Kentimizin bütün demokratik sivil toplum kuruluşlarına, siyasi partilerine ve halkımız bu konuda duyarlı olmaya çağırıyoruz” şeklinde konuştu.
Ucaman, kentin, yeşil ve tarihi alanlarının yapılaşmaya açılması hususunda defalarca yaptıkları açıklamalar, uyarılar ve başlatmış oldukları hukuki süreçlere rağmen, hükümetin bütün kurumlarıyla bu kararın uygulanması için gözlerini kör, kulaklarını sağır bıraktıklarını söyledi.
DİYARBAKIR