32 yıl önce katledilen ağabeyi Şevket Epözdemir’i anlatan Ferit Epözdemir, tehditler karşısında onu uyaranlara karşı ağabeyinin şu sözlerini aktardı: ‘Herkese de ‘Ben çıkarsam sen çıkarsan bu halk ne yapar, kim sahip çıkar. Madem kendimize kimsesizlerin kimsesi diyoruz o zaman burada mücadele vereceğiz.’
Bedlîs’in Tetwan (Tatvan) ilçesinde 25 Kasım 1993’te katledilen dönemin Demokrasi Partisi (DEP) Tetwan İlçe Başkanı Şevket Epözdemir’in ölümü üzerinden 32 yıl geçti. Özgürlük mücadelesinde verdiği emek ve öncülüğüyle her yıl 22-23 Kasım tarihlerinde mezarı başında anılan Epözdemir, bu yıl da sevenleri ve ailesi tarafından unutulmadı.
Evinin önünden kaçırıldı
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) kuruluşu ardından Tetwan temsilciliği yapan Şevket Epözdemir, aynı dönem DEP ilçe başkanlığı yapmaya başlar. Belediye Meclis azalığı da yapan Şevket Epözdemir, bu süreçte kendilerini polis-asker olarak tanıtan belirli kişilerin tehdidine uğramaya başladı. Katledildiği 25 Kasım sabahı ofisine giden Şevket Epözdemir, bir daha evine geri dönemedi. Evine gelmek için yola çıkan Şevket Epözdemir, evinin önünden kaçırıldı ve daha sonra cenazesi Bedlîs-Norşîn (Güroymak) yolunun kenarında, Tahtalı demiryolunun altında, Jandarma Karakoluna yakın bir alanda bulundu.
Kızıldere onu çok etkiledi
Ağabeyinin katledildiği süreçte henüz 28 yaşlarında olan en küçük kardeşi Ferit Epözdemir, ağabeyinin, her yerde fark edilen öncü bir karaktere sahip olduğunu ifade ederek, çevresindekiler tarafından da mücadelesi, direnişi ve inancıyla tanındığını söyledi. Ferit Epözdemir, ağabeyinin hayatında yer edinen önemli süreçlerden birinin, Ziya Gökalp Lisesi öğretmeniyken, öğrencilerinden Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO) üyeleri Ömer Ayna ve Niyazi Yıldızhan’ın 1972 yılında katledilmeleri olduğunu dile getirdi.
Sürgünü kaldıramadı
Ferit Epözdemir, “Bu olay ağabeyim Şevket’in yaşamında iz bıraktı. Her iki öğrencisinin de çok başarılı ve parlak olduğunu söylerdi. Şevket ağabeyim, Türkiye devrimcilerinden de etkileniyordu. Yozgat’a sürgün edilmesi ardından sürgünü kaldıramadı. Ankara’da o zaman hukuk okuma kararı aldı. Hem bu olay hem de devrimci gelenekten etkilenmesi sonucu avukat olunca memleketi Tetwan’a geri döndü” ifadelerini kullandı.
Ağabeyinin meseleyi sadede “savunma” olarak değil, bir hak savunucusu olarak ele aldığını ifade eden Ferit Epözdemir, ağabeyinin kendisi dahil olmak üzere çevresindeki herkesi etkilediğini ve aydınlattığını belirtti.
Korkmadan devam etti
1990’lı yıllarda ağabeyi Şevket Epözdemir’in giderek hedef gösterilmeye başlandığını dile getiren Ferit Epözdemir, “Herkes onu bir yandan Tetwan’ı terk etmesi için ikna etmeye çalışıyordu. Herkese de ‘Ben çıkarsam sen çıkarsan bu halk ne yapar, kim sahip çıkar. Madem kendimize kimsesizlerin kimsesi diyoruz o zaman burada mücadele vereceğiz. Pozisyonu ne olursa olsun bir insan mum gibi kendini yakıp çevresine aydınlık vermeli’ derdi” şeklinde konuştu.
Hozan Mizgin için kefil oldu
Ferit Epözdemir, 1992 yılında Tetwan’da yaşamını yitiren Hozan Mizgîn’in (Gurbet Aydın) cenazesinin de aileye verilmemesi sürecinde ağabeyi Şevket Epözdemir’in karakola gidip “Ben kefilim” demesi ardından cenazenin Tetwan halkına verildiğini anlattı. Ferit Epözdemir, “Gidip karakola, ‘Ben bu ilçenin siyasi parti başkanıyım. Bu ilçenin her bir ferdine kefilim bir şey olmayacak’ diyerek cenazeyi devletin elinden alıp, aileye ve halka verdi. Mizgin’in cenazesi çok büyük bir kalabalıkla toprağa verildi” diye belirtti.
Gözlerindeki bezi biz çıkardık
Ağabeyinin katledildiği güne kadar korkusuzca mücadelesini sürdürdüğünü ifade eden Ferit Epözdemir, “Ağabeyim Şevket, rahmetli Ferhat Tepe’nin babası geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren İshak Tepe ile bir konferansa katılırken orada dönemin komutanı Korkmaz Tağman, ‘Sizin zamanınız gelecek az kaldı’ diyerek tehdit ediyor. Hakikaten aynı yıl art arda önce Ferhat Tepe daha sonra da ağabeyim katledildi. Hastaneye gittiğimizde gözü bez ile bağlanmıştı. Onu bile biz çıkardık” şeklinde konuştu.
Faili meçhuller aydınlatılsın
Cenazenin tüm engellere rağmen büyük bir sahiplenişle toprağa verildiğini ifade eden Ferit Epözdemir, davasının ise faili meçhul olarak kapatıldığını söyledi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın başlattığı Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ni hatırlatan Ferit Epözdemir, süreç dolayısıyla faili meçhul cinayetlerde yakınları katledilen ailelerin adalet taleplerinin karşılanması gerektiğini vurguladı.
Haber: Ceylan Şahinli / MA









