• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
28 Aralık 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Gündem Güncel

34 mezara karşılık 14 yıllık suskunluk

28 Aralık 2025 Pazar - 00:00
Kategori: Güncel, Manşet, Özel

Roboskî küçük bir köydür ve eğer devlet Roboskî’ye adaleti getiremiyorsa, hiçbir yere adaleti götüremez. Roboskî’ye adalet getirmeden başka bir adaletten söz etmesinler. ‘Adaleti sağlayacağım’ demesinler

Şirin Bayık

Şirnex’in Qileban (Uludere) ilçesine bağlı Roboskî Katliamı, Türkiye yakın tarihinin en ağır sivil katliamlarından biri olarak hafızalardaki yerini koruyor. 28 Aralık 2011 gecesi Federe Kürdistan Bölgesi’nin sınır hattında bulunan Roboskî köylüleri, yıllardır sürdürdükleri sınır ticareti dönüşünde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait savaş uçaklarının bombardımanına maruz kaldı. Bombardıman sonucu 19’u çocuk 34 sivil yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı. Olayın hemen ardından yetkililer, “terör örgütü mensupları sanıldığı” yönünde açıklamalar yaptı. Ancak yaşamını yitirenlerin tamamının sivil olduğunun ortaya çıkması, kamuoyunda büyük tepki yarattı. Katliam, hem Türkiye’de hem de uluslararası alanda insan hakları örgütlerinin gündemine girdi.

Katliama dair askeri ve sivil mahkeme ile savcılar arasında gidip gelen soruşturma takipsizlikle sonuçlanırken, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) de, 17 Mayıs 2018’de avukatlar eksik belgeleri geç teslim ettiği için davayı reddetti. Takipsizlik kararı adliyenin tozlu raflarında bekletilirken, ailelerin adalet girişimleri bugüne kadar sonuçsuz bırakıldı. Bu süreç, Roboskî aileleri ve insan hakları savunucuları tarafından “cezasızlığın kurumsallaşması” olarak değerlendirildi.

Roboskî Katliamı, Kürt meselesi, güvenlik politikaları ve sivil yaşamın korunması konularında derin tartışmalara yol açtı. İnsan hakları örgütleri, olayın bağımsız bir komisyon tarafından yeniden soruşturulması gerektiğini vurgularken, muhalefet partileri de dosyanın Meclis’e taşınması çağrısını yineledi. Aradan geçen yıllara rağmen Roboskî’de yaşamını yitiren 34 kişinin hesabı sorulmuş değil. Katliam, Türkiye’de adalet, yüzleşme ve cezasızlık tartışmalarının en sembolik dosyalarından biri olmayı sürdürüyor.

Roboskî Katliamı’nda yakınlarını kaybeden aileler, 14 yıldır adalet talebinden vazgeçmedi. Her yıl 28 Aralık’ta Roboskî’de ve birçok kentte anmalar düzenleniyor. Aileler, sorumluların yargılanmasını, devletin resmi bir özür dilemesini ve katliamın tüm boyutlarıyla açığa çıkarılmasını talep ediyor. Roboskî’de yaşamını kaybeden 22 yaşındaki Mehmet Ali Tosun’un ailesi gazetemize konuştu.

Anne Fadile Tosun ve baba Zeki Tosun adalet ve yüzleşme talebini yineledi. Katliamda oğlunu kaybeden annelerden Fadile Tosun, yaşadıkları acının hiç dinmediğini belirtti. Anne Tosun, “14 yıl geçti. 34 çocuğumuzun faili bulunmadı. Ne yargılandılar, ne bulundular, ne cezalandırıldılar. 14 yıldır biz gece gündüz bu davanın sonuçlanmasını bekliyoruz. 34 evladımız öldü, adalet sağlanmadı. Her sene Fatiha okumak için geliyorlar. Bundan öteye geçilmiyor. Çocuklarımız o taşın, toprağın arasında kaldı. Bizim elimizden de bir şey gelmiyor. Dün ekmek pişirirken birileri geldi mezarlığın yakınına, içlerinden biri ‘ben de askerim’ dedi. Ben de onlara ‘Benim oğlum da askerliğini yapmıştı. Yeni dönmüştü. Ama öldürdünüz. Senin de annen vardır. O da bu zulmü kabul etmez’ dedim. Yani Kürtler ne yapmış, biz hep barış istiyoruz, neden bize bu zulüm yapılıyor? Artık annelerin ağlamasını istemiyoruz, huzurlu bir yaşam istiyoruz. Yazık bize.”

Anne Tosun ayrıca tüm acılara rağmen barış sürecine dair umutlarını da paylaşarak, “Biz anneler her şeye rağmen barış istiyoruz. Bir süreç var ve bunun barışla sonuçlanmasını istiyoruz. Artık annelerin ağlamamasını istiyoruz. Hapishanede tutulan siyasi mahpusların çıkarılmasını istiyoruz. Bizler de hak talep ediyoruz. Bu zulüm artık sonlansın. Biz annelerin gece gündüz gözyaşı kurumuyor. ‘Yeter’ diyoruz ama hep buna karşı adımlar atılıyor. Bitmiyor katliamlar, gözaltılar. Gece gündüz iyi bir haber alma umuduyla televizyonun, telefonun başında bekliyoruz. Hiçbir huzurumuz kaldı, artık bunun değişmesini istiyoruz. Artık bu acılarla sağır ve lâl olduk. Gözyaşı ve acılarımız bitmiyor. 34 evladımız katledildi. Roboskî Katliamı’nı gerçekleştirenler ne yargılandı, ne cezalandırıldı. ‘Artık yeter’ diyoruz. Bizim için 14 yıldır hayat yok” diye konuştu.

Ben katledilen 34 çocuğun ailesiyim

Adalet talebinde ısrarcı olacaklarını belirten baba Zeki Tosun ise, “Ben Roboskî’de katledilen Mehmet Ali Tosun’un babasıyım. Ama ben katledilen 34 çocuğun, gencin ailesiyim. Hepsi bizim oğlumuz, kardeşimizdi” diyerek cümlelerine başladı.  Baba Tosun devamında yaşadıkları acının hala taze olduğunu şu sözlerle ifade etti: “2011’den bugüne talebimiz sadece adalet oldu. 34 kişinin katledilmesine ilişkin bir adaletin tesis edilmesini bekledik. Ama maalesef 14 yıldır beklediğimiz adaletin kapısında gözlerimiz yoruldu. Roboskî için bir adalet göremedik. Her geçen saat Roboskî Katliamı yeniden üzerimize geliyor. Bizler yaşadığımız sürece ‘Roboskî için Adalet’ demekten vazgeçmeyeceğiz. Çünkü herkes şunu iyi bilsin ki; Roboskî küçük bir köydür ve eğer devlet Roboskî’ye adaleti getiremiyorsa, hiçbir yere adaleti götüremez. Roboskî’ye adalet getirmeden başka bir adaletten söz etmesinler. ‘Adaleti sağlayacağım’ demesinler. Eğer Roboskî’ye adalet gelirse, Roboskî annelerinin yüreği soğursa, en azından bir nebze rahatlarlarsa o zaman adaletten bahsedilebilir.”

Katiller aramızda dolaşıyor

Baba Tosun son olarak kurumsallaşan cezasızlığa karşı öfkesini ise şöyle dile getirdi: “14 yıl geçti ama Roboskî Katliamı’nın sorumluları dışarda elini kolunu sallaya sallaya dolaşıyor. Bizim aramızda, metropollerde bir şey olmamış gibi, sanki bir katliam yaşanmamış gibi hayatlarını sürdürüyorlar. Adalet odur ki, Roboskî Katliamı’nın faillerinin yargılanması, ceza alması. Roboskî aileleri, Roboskî anneleri o mahkemelere gidebilmeli. Bu failleri dinleyebilmeli ki neden Roboskî’de böyle bir katliam yaşatıldığını öğrenebilsin. Bu vahşetin sebebini öğrenmeliyiz. Roboskî aileleri için, halkımız için, dünya için şunu söylüyoruz ki; adalet en önemli şeydir. Bunu söylediğimizde bile üzerimizde bir baskı var. Bize ‘susun, konuşmayın’ diyorlar. Ama biz bu talebimizi dile getirmeye devam edeceğiz. Her sene çocuklarımızın anmasını da gerçekleştireceğiz. Birbirimizin acılarını bu şekilde paylaşıyoruz ve tekrar tekrar bu talebimizi dile getiriyoruz: Adalet istiyoruz.”

Roboskî Katliamı’nda yaşamını yitirenler

Bedran Encü (12), Erkan Encü (13), Şivan Encü (14), Muhammet Encü (15), Bilal Encü (15), Aslan Encü (15), Adem Ant (15), Savaş Encü (15), Orhan Encü (15), Celal Encü (15), Fadıl Encü (16), Mahsum Encü (16), Şervan Encü (16), Cemal Encü (16), Cihan Encü (16), Vedat Encü (16), Serhat Encü (17), Salih Encü (17), Özcan Uysal (18), Hüseyin Encü (19), Nevzat Encü (20), Hamza Encü (22), M. Ali Tosun (22), Selam Encü (22), Zeydan Encü (22), Yüksel Ürek (23), Salih Ürek (23), Nadir Alma (23), Seyithan Encü (23), Hüsnü Encü (27), Osman Kaplan (32), Şerafettin Encü (40), Selman Encü (40) ve Karker Encü (16).

 

 

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Halkların varlığı ve hakları oylama konusu değildir

Sonraki Haber

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Sonraki Haber

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

SON HABERLER

Saldırılar arttıkça özgürlük tutkusu büyüdü

Yazar: Aziz Oruç
28 Aralık 2025

Açlık ücreti ve barış umutları

Yazar: Heval Elçi
28 Aralık 2025

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Yazar: Heval Elçi
28 Aralık 2025

34 mezara karşılık 14 yıllık suskunluk

Yazar: Aziz Oruç
28 Aralık 2025

Halkların varlığı ve hakları oylama konusu değildir

Yazar: Aziz Oruç
28 Aralık 2025

Roboski: Hukukun kırık hattı

Yazar: Heval Elçi
28 Aralık 2025

Halep’te iki kişi kaçırıldı

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
27 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır