• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
8 Temmuz 2025 Salı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Sami Evren

Uzun sorular, kısa cevaplar

17 Haziran 2023 Cumartesi - 00:00
Kategori: Sami Evren, Yazarlar
Şimdi harekete geçme zamanı

Seçimler sonrası değerlendirmeler tartışmalar devam ediyor. Seçim sonuçlarının ortaya koyduğu veriler bu tartışmalarda etkili olmuş durumda. Seçim öncesi oluşan beklentilere ulaşılmamış olması tartışmalarda eleştirilerin sert olmasına neden olmaktadır.

Diğer taraftan ise belirledikleri hedeflere ulaşan devlet ve onun önemli aktörü AKP yeni programlarla yoluna devam edecektir. Yeni dönemde çok yönlü bir strateji kurarak seçimlerde sağladığı kontrolü geliştirecektir. Ve ilk meyvelerini de yerel seçimlerde almak isteyecektir.

Sonuç olarak, seçim sisteminde yapılan değişikliklerle Yeşil Sol Parti’nin parlamentoda muhtemel anahtar olma rolüne darbe vuruldu.

Kürt ve Alevi birisinin cumhurbaşkanı olmaması için alınan tedbirler sonuç verdi. Devletin bütün aklımıza gelen-gelmeyen olanakları ile yapılan toplum mühendisliği sayesinde AKP kaybettiği oylarını Cumhur İttifakı içinde tutmayı başardı.

AKP seçimlerde belirlediği stratejisini seçimlerden sonra da devam ettirecektir. Milliyetçiliğin farklı tonlarını toplumsal kesimlere monte eden siyasal akıl, şüphemiz yok ki demokratik Kürt hareketine yönelik “Çöktürme Planı” ile uyumlu olacaktır.

Bu dönem AKP siyasetinin yeni oluşturduğu stratejisi sadece güvenlikçi planlarla yürütemeyeceği üzerine kurulu. Anlaşılan odur ki bir taraftan güvenlikçi politikaları güçlendirilecek diğer taraftan yeni bir Kürtlük icat ederek özgürlük mücadelesini içerden boğmak isteyecektir.

Bu politika ile devletin geçmişte uyguladığı, AKP’nin de gelgitli politikalarından sonra aynı noktaya geri dönüğü bir senaryoyu daha kapsamlı yöntemlerle devreye sokacağı anlaşılmaktadır.

Savaş ekonomisi kabinesi

Geçmişte devletin uyguladığı Kürt halkının hafızalarından silinmeyen Hizbul-kontra projesinin şekil değiştirmiş hali tekrar denenecektir.

Gelinen noktada demokrasi, barış, özgürlük, emek, eşitlik, adalet gibi kavramlara alerjisi olan bir siyasi iktidarın muhatabı durumundayız. Kürt hareketini tasfiye etmek ve küresel şirketleri mutlu etmek için daha koordineli çalışan bir siyasi iktidarla muhatap olmak bizlerin silkelenmesini, ne yapması gerektirdiğini net olarak ortaya koymasını gerektiriyor.

Öncelikle bir savaş ekonomisi kabinesi oluşturulduğunu düşünüyorum. Özellikle Suriye, Güney Kürdistan, Libya, Azerbaycan gibi sınır-ötesi sahalarda yürütülen askeri politikaların belirleyici aktörü Hakan Fidan’ın Dışişleri Bakanı olması ilk işaretlerdir.

Neoliberal politikaların savunucu militanı Mehmet Şimşek’tir

Erdoğan’ın yeni kabinesinde öne çıkan Mehmet Şimşek üzerinden ekonomik krizi çözme şansı yoktur. Sadece uluslararası sermayeye güven vermek istenmesidir. Kapitalist şirketlerin politikalarını iyi bilen birisi olarak geçmişte de şimdi de sermaye çevrelerini mutlu eden, halkı yoksullaştıran politikaları savunan Mehmet Şimşek’in kurtarıcı gibi sunulması konusunda bizlerin kafası son derece açık olmalıdır.

Demokratik kapsamlı bir politik merkez oluşturmak acil ve en somut görevdir

Geçmişte yaptıklarının şimdiki yapacaklarının teminatı olan, siyasi iktidara karşı güçlü net demokratik kapsamlı bir politik merkez oluşturmak acil ve en somut görevdir. Tartışmaların en önemli gündemi,  hedefine kapsamlı politik bir merkezi inşa etmek olmalıdır. En önemli özeleştiri de böyle bir politik merkezin inşa edilmesi kararlılığının gösterilmesi ile mümkündür.

Önümüzdeki dönemde siyasi iktidarın muhatabı olmak demek parçalı muhalif politik merkezlerden ziyade güçlü kolektif bir iradeyi örmektir.

Bu nedenle HDP’de oluşan bileşen hukukunun gözden geçirilmesi elzemdir. Emek ve Özgürlük İttifakı’nın genişletilmesi ve yeniden yapılanması şarttır. Siyasi aktörler kendini sadece merkezde oluşan bürokratik ilişkinin unsurları haline dönüştürmemelidirler. Politik merkez demek merkezde birleşmek demek değil, kitlelerin güvenini kazanan siyaseti ortaya çıkarmak demektir.

Alan örgütlenmelerine uzak duran siyaset politik merkez olamaz

Muhalefeti harekete geçirecek siyasi yapılanma gücünü yerel örgütlerden alır, yerel örgütlenmeleri zayıf olan siyasi yapılar bürokratik merkezi yapılara kaçınılmaz olarak dönüşürler. Parlamenter sistemin siyasete sağladığı olanaklardan çok bireylere sağladığı olanaklar gizli bir şekilde öne çıkar.

Türkiye’nin jeopolitik durumu iç ve dış göçleri kent merkezlerine yöneltmiştir. Yıllardır uygulanan yanlış tarım politikaları doğal köy yaşamını çarpık kent yaşamına dönüştürmüştür. Savaş ve yoksulluğun fotoğrafları metropol kentlerinde net olarak görülüyor. Geleceği güvencede olamayan milyonlarca insan, işsiz gençler, hak almaktan uzak sendikalar, kent yoksullarının sosyolojik durumunu anlatıyor.

Böylesine bir nüfus yoğunluğu içinde hak talepli örgütlü muhalefeti kurmak, yeni siyasetin kılcal damarları olmak zorunda. Üniversiteli gençlerin, kadınların, ekoloji hareketlerinin, işçilerin örgütlü iradesine dayanmayan muhalif siyaset değiştirme iradesinin öznesi olamaz.

Bu nedenle var olan örgütlenmeler rötuşlanarak muhatabımızı geriletemeyiz, mücadeleyi büyütemeyiz.

Önümüzdeki dönemin mücadele programı Demokratik Cumhuriyet’te gerçekleşmesini istediğimiz taleplerdir.

 

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Nükleer sermaye Türkiye’de buluşuyor!

Sonraki Haber

Asgari ücreti kim belirler?

Sonraki Haber
Emek ve Özgürlük İttifakı’nın sorumluluğu…

Asgari ücreti kim belirler?

SON HABERLER

‘Gülen’ ve ‘Güldürenler’!

‘Satın alıyorum, öyleyse varım…’

Yazar: Yeni Yaşam
8 Temmuz 2025

‘Ama emperyalizm’ diyorsak…

Kriz anları ve teori…

Yazar: Yeni Yaşam
8 Temmuz 2025

Yazarlar

Emniyet Kemeri Takılıydı… Ama O Yine de Düştü!

Yazar: Yeni Yaşam
8 Temmuz 2025

Direniş başarıldı; sıra Demokratik Toplum’un inşasında (2)

Direniş başarıldı; sıra Demokratik Toplum’un inşasında (2)

Yazar: Yeni Yaşam
8 Temmuz 2025

Siyasi kayyumun yasal dayanağı iptal edilir mi?

Siyasi kayyumun yasal dayanağı iptal edilir mi?

Yazar: Yeni Yaşam
8 Temmuz 2025

Sanatçıda ideolojik ve ahlaki duruş estetik kavrayış

Barış umudu varken…

Yazar: Yeni Yaşam
8 Temmuz 2025

Hakikatin ruhu, yolda birlik, tarihi sorumluluklarımız (2)

Aşure: Kadim bir hafızanın ortak yaşam sofrasına dönüşü

Yazar: Yeni Yaşam
8 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır