Tutuklu bulunduğu Urfa T Tipi Kapalı Cezaevi’nde rahatsızlandıktan sonra kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren hasta tutuklu Emine Aslan ile birlikte cezaevlerindeki hasta tutukluların durumu yeniden gündeme geldi. İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Nuray Çevirmen, hasta tutukluların durumuna ilişkin Jinnews’e değerlendirmelerde bulundu. Cezaevlerindeki hak ihlallerinin çok boyutlu olduğunu, her türlü hak ihlalinin yaşandığını belirten Çevirmen, bu ihlallerin kamuoyuna çok fazla yansımadığını, cezaevlerinin toplumun dikkatini çekmeyen bir alan olduğunu vurguladı. “Cezaevindeki insanlar kaderleri ile baş başa kalmış durumdalar” diyen Çevirmen, şöyle devam etti: “Çok fazla hasta var ve bu hastaların tedavileri neredeyse yapılmıyor. Üçlü protokolden kaynaklanan bazı sıkıntılar var. Cezaevlerinden hastaneye sevklerde mahpuslar dış güvenliği sağlayan jandarmaya teslim ediliyor. Çoğunlukla mahpusların ‘benim personelim yeterli değil’ diyerek sevki yapılmıyor. Hastanelerde zaten kısa sürede sevk alınamadığı için hastalığın boyutu çok daha ileri düzeye taşınabiliyor.”
‘Durumları ciddi’
Bir hafta önce cezaevinden kendilerine bir hasta tutuklunun mektup gönderdiğini aktaran Çevirmen, “Normal bir hastalıktan bahsederken bir hafta sonra yapılan tetkiklerde ileri düzeyde kanser olduğu anlaşılıyor. Bu çok ciddi bir durum” diye vurguladı. Cezaevlerinin 220 bin kapasitesi olduğunu ancak şu anda cezaevlerinde yaklaşık 290 bine yakın tutuklu olduğuna dikkat çeken Çevirmen, “66 bin civarında fazladan mahpus cezaevinde. Zaten bu bile tek başına yeterli imkanlara ulaşılamamasının bir göstergesi. Sadece İnsan Hakları Haftası kapsamında değil, tüm süreler boyunca cezaevlerinde çözüme dönük bir politikanın oluşturulmasını istiyoruz. Hasta mahpusların mutlaka serbest bırakılmasını istiyoruz. Mahpusların Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesi ve ‘cezaevinde kalamaz’ raporu alabilmesi çok güç. ‘Cezaevinde kalamaz’ raporu alabilen tutsaklar ise ‘toplum güvenliğini tehdit edebilir’ gerekçesiyle bırakılmıyor” dedi. Çevirmen’in İHD’nin hasta tutsakların genel olarak yaşadığı sorunlarına ilişkin paylaştığı bilgiler ise şöyle: “Aşırı kalabalık koğuşlar, sağlığa erişim hakkının engellenmesi, kelepçeli muayene, revire geç çıkarılmak, hastane sevklerinin ya geç yapılması ya da hiç yapılamaması, ısıtılmayan ve havalandırılmayan koğuşlar, gün ışığından yeterince faydalanamama, hapishanelerde yeterli doktor ve sağlık personeli bulundurulmaması, kendi ihtiyaçlarını karşılayamayan mahpusların tek kişilik yerlerde tutulması.”
44 tutuklu yaşamını yitirdi
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) son verilerine göre 220 bin kapasiteli cezaevlerinde yaklaşık 280 bin tutuklu bulunuyor. Bunlar arasında 457’si ağır, bin 334 hasta tutuklu var. 2017 başından 6 Ekim 2019’a kadar cezaevlerinde 44 hasta tutuklu yaşamını yitirdi. 44 tutukludan 19’unun kalp krizi gibi anında müdahale edilmesi gereken bir hastalık nedeniyle yaşamını yitirdiği belirlenirken, bu rakamların çok daha yüksek olduğu tahmin ediliyor.
ANKARA