Amed’in Bismil ilçesinde 50 dereceyi bulan sıcaklarda çocuklarıyla birlikte pamuk tarlalarında çalışan kadınlar, düşük yevmiye, ağır koşullar ve ekonomik krizle mücadele ediyor. ‘Karın tokluğuna çalışıyoruz’ diyen işçiler, emeğin karşılığını ve insanca yaşam talep ediyor
Termometrelerin 45-50 dereceyi gösterdiği Amed’in Bismil ilçesinde günlük yaşamı zorlaştıran sıcakların altında çalışan kadınlar, tüm zorluklara rağmen mesailerini sürdürüyor. Sabah gün doğmadan uyanan ve hazırlıklarını yapan kadınlar, ilçe merkezden kırsal Kerxê Mahallesi’ne giderek saat 05.00’de iş başı yapıyor. Saat 12.30’a kadar küçük çocuklarıyla çalışmak zorunda kalan kadınlar, emeklerinin karşılığını alamamaktan dert yandı.
Güne saat 03.30 başlıyor
4 çocuğu olan Gülistan Kurt, ekonomik zorluklardan ötürü 3 çocuğuyla pamuk tarlasında çalıştığını söyledi. Saat 03.30’da uyanıp, çocuklarına kahvaltı hazırlayan Gülistan Kurt, ardından tarlaya gitmek için son hazırlıklarını yaptıklarını dile getirdi:
“Tarlaya vardığımızda saat 05.00’i buluyor. Hemen iş başı yapıyor ve saat 12.30 gibi paydos ediyoruz. O emeğin karşılığı 800 TL yevmiye. En azından bin TL verilmeliydi. Batıda böyle değil, burada işçilere 800 TL yevmiye veriliyor. Bu emeğe 800 TL çok az. Patronlar ise çok olduğunu düşünüyor. Tabi bu güneşte çalışmanın ne kadar zor olduğunu bilmiyorlar. Yani ne desek az haksızlıktır bu. Tarladan sonra da evde mesai bitmiyor, yoruluyoruz.”
4 çocuğuyla tarlada
Gün doğmadan tarlada olduklarını vurgulayan Helin Çelik şöyle konuştu:
“Günün ilk saatlerinde karanlıkta çalışıyoruz. Bu kadar erken başlamamıza ve yorulmamıza rağmen emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Burada yevmiye 800 TL, Çukurova’da bin 500 TL. 50 dereceye yakın sıcaklıkta çalışıyoruz ama hakkımızı alamıyoruz. Çiftçiler, işçilerin hakkını yemesin, hakkımızı versinler. 6 çocuğum var, ekonomik zorluklardan kaynaklı 4’ünü kendimle tarlaya getiriyorum. Çocuklarımın geleceği için bunları yapıyorum” dedi.
Çocuklarının evde oturup ders çalışması gerekirken tarlada çalışmak zorunda kaldığını dile getiren Helin Çelik, “Burada çalışan bir kızım daha 9 yaşında. Çok zorluk çekiyoruz. Ekonomimiz hep cumhurbaşkanının yüzünden bu halde. Bu durumun son bulması için savaşın sona erdirilmesi ve barışın sağlanması gerekir. Kürtlerin hak ettiği değeri görmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Çok mesai az ücret
İşçiler ile işveren arasında arabulucu olan çavuş Halim Turan, yevmiyeleri verilen emeğe göre az olduğunun altını çizdi.
Yazın kavurucu sıcağında çocuktan yetişkinine büyük zorluklarla mücadele ettiklerini söyleyen Halim Turan şunları kaydetti:
“Yevmiyeler Çukurova ve Ege’ye göre çok az. Orada işçilere bin 300- bin 400 TL yevmiye veriyorlar fakat burada 900 TL veriliyor. 900 TL’nin de 100 TL’sini çavuş alıyor, işçilere 800 kalıyor. Hem işverenlerin hem de işçilerin şikayeti var. Yevmiyeler geçen sene 600 TL’ydi bu sene 800 TL. Onların gözünde 900 TL, 9 bin TL gibi”
İktidarın bilerek açlık politikasını izlediğini belirten Halim Turan, “Bugün çiftçiler de haklarını koruyamıyorlar. Elektrik faturası 1 milyon bile değilken senede 4-5 milyon veriyorlar. Gübre 3 kat artmış, mazota 40-50 TL olmuş. Böyle olunca hem çiftçi eziliyor hem de işçi. Bunun karşısında birlik olunmalı ve ekonomik soruna ses çıkarılmalı” diye belirtti.
Barış sağlanmalı
Ülkedeki tarım sisteminin değiştirilmesi halinde dahi 20 yıl toparlanamayacağını dile getiren Halim Turan şöyle devam etti:
“Bu insanın (Erdoğan’ın) kurnazlığı çok fazla, hangi açıdan var; insanları açlıkla kendisine bağlıyor. Yani mecburi hale getiriyor. Türkiye’ye baktığımızda herkes modern köle durumunda. Karın tokluğuna çalışıyoruz. Ekonominin düzelebilmesi için önce savaşın sonlanıp barışın sağlanması gerekiyor. Umudumuz bu yönde.”
Kaynak: MA
