İHD, İzmir ve Ankara’da yapılan açıklamalarda hasta tutsaklar Kerim Boran, Fatma Tokmak ve Felem Aker’in sağlık durumlarında dikkat çekilerek, serbest bırakılma çağrısı yapıldı
İnsan Hakları Derneği (İHD) öncülüğünde İzmir, İstanbul ve Ankara’da hasta tutsakların durumlarına dikkat çekerek, bir an önce tahliye edilmeleri için çağrıda bulundu.
İzmir
İHD İzmir Şubesi’nin hasta tutsakların durumuna ilişkin iki haftada bir düzenlediği eylem bu hafta da devam etti. Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde yapılan eyleme İHD Eşbaşkanı Eren Keskin, İHD Onursal Başkanı Akın Birdal ile çok sayıda kişi katıldı. Açıklamada “Hasta mahpuslar ölüyor susma suça ortak olma” pankartı açıldı. Eren Keskin, hasta tutsakların durumuna dikkat çekerek, “Adli Tıp Kurumu (ATK) tamamen siyasi iradeye bağlı ve onun istediği şekilde kararlar alınıyor. Yüzlerce hasta mahpus yaşamını yitirdi. İnsan hakları savunucuları olarak yeni bir sürecin başladığını biliyoruz. Hasta mahpusların biran önce serbest bırakılmasını talep ediyoruz” dedi.
‘Hastalıkları ilerledi’
Bu hafta yapılan açıklamada Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan 81 yaşındaki hasta tutsak Kerim Boran’ın durumuna dikkat çekildi.
İHD İzmir Şube Yöneticisi Ahmet Çiçek, Boran’ın Parkinson, Koroner Arter, astım, Diabetes Mellitus hastalıklarının yanı sıra işitme ve görme kaybının olduğunu ifade etti. Çiçek, Boran’ın 2017 ve 2018 yılında sevk edildiği hastanelerde başka tanılar konulduğunu belirterek, “2018’de Ağrı Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından verilen raporda da ‘Kişinin yapılan muayenesinde yürümenin yavaş olduğu, bacak ve ellerde kas gücünde azalma olduğu, kulaklarının duymadığı, iletişimin zor kurulduğu, kişinin günlük aktivitelerinde zorlandığı, yardımsız tuvalete gidemediği, banyosunu yardımla yapabildiği, yemeği önüne konursa yiyebildiği, Parkinson hastalığında dolayı dengesini zor sağladığı, kişide sürekli hastalık ve kocama halinin mevcut olduğunun saptandığı’ belirtildi. 74 yaşında iken verilen bu rapora rağmen tahliye edilmemiş ve hastalıkları ilerlemiştir” diye konuştu.
Ahmet Çiçek, Boran’ın tedavi edilmesi için biran önce tahliye edilmesini talep etti.
İstanbul
İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu tarafından hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için her hafta düzenlenen “F Oturması” eyleminin 690’ıncısı Beyoğlu’nda bulunan dernek binası önünde gerçekleştirildi. Bu haftaki eylemde, ağır hasta tutsak Fatma Tokmak’ın sağlık durumuna dikkat çekildi. Eylemde, “Tedavi haktır engellenemez” ve “Hasta tutsak Fatma Tokmak serbest bırakılsın” pankartı açılarak, “Hasta mahpuslar serbest bırakılsın” ve “Tecrit öldürür dayanışma yaşatır” sloganları atıldı.
İHD Yönetim Kurulu üyesi Jiyan Kaya, hasta tutsakların yaşam haklarının ihlali ile sistemli bir biçimde ölüme terk edildiklerini söyleyen Jiyan Kaya, “İnfazda eşitlik ilkesine aykırılıklar da hasta mahpusların sağlık ve yaşam haklarının korunmasında dahi ayrımcılığa maruz kalmalarına neden olmaktadır. Anayasaya aykırı bu duruma bir çözüm üretilmesi beklenirken, 10. yargı paketi diye adlandırılan kısmi infaz düzenlemesinde de durum değişmemiş, politik nedenlerle hapiste tutulan mahpusların kapsam dışı bırakılmış olduğunu” diye belirtti.
‘Yaşam hakkı tehlikede’
Halen Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevinde tutulan ağır hasta tutsak Fatma Tokmak’ın durumuna dikkat çeken Jiyan Kaya, “Kalp, astım ve hipertansiyon hastası olup, bu tabloya eklenen kadın hastalıkları, diş hastalıkları, yoğun ağrılar, nefes darlığı, uyuma güçlüğü, vücutta yaygın ödem ve morarmalar, göğüs ve kollarda şişlikler ve sık sık yaşadığı baygınlıklara rağmen hayata tutunmaya çalışırken, geçen hafta yapılan anjiyo yapılırken kalp kapakçığında yırtık tespit edilmiş. Dolayısıyla acilen ameliyat olması gerekiyor” dedi.
‘Hastalıkları ilerliyor’
Sağlık koşullarından dolayı daha önce tahliye edilen Fatma Tokmak’ın tekrardan 2010 yılında cezasının Yargıtay tarafından onanması üzerine tutuklandığını anımsatana Jiyan Kaya, tutuklanmasının ardından sağlık sorunları daha da ağırlaşan Tokmak için yapılan başvuru üzerine, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) tarafından 23 Temmuz 2014’de hazırlanan raporda; bu hastalıkları ile hapiste tutulmasının yaşamına risk oluşturduğu gerekçesi ile tahliye edilmesi gerektiği tespitinde bulunulmuş, ancak Adli Tıp Kurumu (ATK), aksi yönde verdiği raporuyla Fatma Tokmak’ın tahliyesini engellendiğini, durumunun her geçen gün daha da kötüleştiğini ve hastalıklarının daha da ilerlediğini kaydetti.
‘5 kez anjiyo oldu’
Ağır hasta tutsak Fatma Tokmak’ın aynı zamanda avukatı olan Jiyan Kaya, 11 Haziran’da Fatma Tokmak ile görüştüğünü belirtti. Jiyan Kaya, durumu şöyle anlattı: “Fatma’nın aktarımına göre, Nisan 2025 tarihinde yapılan muayenede doktorları tarafından kendisine kalp kapakçığı ameliyatı olması gerektiğinin söylenmiş, ancak yaklaşık 2 ay sonra yani 3 Haziran’da yeniden hastaneye götürülmüş ve bu sefer de anjiyo olması gerektiği söylenmiş. 4 Haziran’da beşinci kez anjiyo yapılmış. Yapılan tetkikler sonucunda kalp kapakçıklarında yırtılma ve daralma tespit edilmiş ve yine acil ameliyat olması gerektiği belirtilmiş ancak halen ameliyat edilmemiş. Fatma’nın sağlık durumunu göz önünde bulundurarak 8 Mayıs’ta infaz ertelemesi talebinde bulunuldu. Fakat bugüne kadar bu başvuru hakkında herhangi bir karar verilmedi.”
Eylem sloganlarla son buldu.
Ankara
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnsiyatifi, hasta tutsaklara dair düzenledikleri eylemin 562’nci haftasında bir kez daha Sakarya Caddesi’nde bir araya geldi. Burada yapılan açıklamada bu hafta Wan T Tipi Kapalı Kadın Cezaevi’nde tutulan ağır hasta tutsak Felem Aker’in durumu gündeme getirildi. Eylemde “Tedavi haktır, engellenemez. Hasta mahpuslar serbest bırakılsın” pankartı açıldı.
İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Nuray Çevirmen, 48 yaşında olan Felem Aker’in 2 Eylül 2022 yılında cezaevine girdiğini ve 14 Aralık 2024 tarihinde ise safra kesesi ameliyatı olduğunu belirtti. Nuray Çevirmen, “Ancak ameliyat sonrası karın ağrıları ve sindirim problemleri devam etmiştir. Bethesda III kategorisinde tiroit nodülü ve Haşimato tiroiditi şüphesi bulunmaktadır. Kronik gastrit, gastroözofageal reflü ve CA 19-9 tümör marker yüksekliği gibi ciddi sindirim sistemi hastalıkları mevcuttur. İyonize kalsiyum düşüklüğü, astım ve kronik servisit gibi diğer sistemik rahatsızlıkları da tabloya eşlik etmektedir. Bu hastalıklar sürekli tıbbi izlem, düzenli tedavi ve beslenme desteği gerektirmektedir. Ancak cezaevi koşullarında bu süreçlerin hiçbirisi sağlıklı bir şekilde yürütülememektedir” diye belirtti.
‘Gözlem sonrası koğuşa götürüldü’
Felem Aker’in 4 Haziran’da ani bir atak geçirdiğini ve nefes darlığı, bilinç bulanıklığı ve hareketsizlik nedeniyle revirde gözlem altına alındığını söyleyen Nuray Çevirmen, “Oksijen satürasyonu yüzde 45’e kadar düşmüş, bu değer medikal literatürde hayati riskin sınırıdır. Ancak kısa bir gözlem sonrası tekrar koğuşa gönderilmiştir. Kendi ifadesine göre vücudu kasılmış, hareket edemediği için arkadaşlarının yardımıyla yatağa taşınmıştır. Nörolojik belirtiler göstermiş olmasına rağmen felç ihtimali değerlendirilmemiş, durum psikolojik olarak nitelendirilmiş ve kapsamlı bir tedavi uygulanmamıştır. Bu, hasta güvenliği açısından açık bir ihmal teşkil etmektedir. 6 Haziran’da yeniden hastaneye götürülmüş, ancak tekrar kısa süreli bir gözlem sonrası cezaevine iade edilmiştir. Tüm bu süreçlerde ne doğru bilgi verilmiş ne de tedavi devam ettirilmiştir” dedi.
Nuray Çevirmen, Felem Aker’e mahkeme kararıyla vasi atandığını ve yargı kararıyla öz bakımını sürdüremeyeceğinin tescillendiğini belirterek, “Ancak tüm bu ciddi sağlık sorunlarına rağmen halen cezaevinde tutulmaya devam edilmektedir. Felem Aker’in hapishane koşullarından kaynaklı olarak sağlığa erişimde yaşanan sorunlar, ağır hastalıkları nedeniyle acil olarak tahliye edilmesini ve ailesinin yanında sağlıklı koşullarda tedavisine devam edilmesinin sağlanmasını talep ediyoruz” diye konuştu.
Kaynak: MA
