• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
2 Haziran 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Hüseyin Aykol

8 Mart için sabah resmi kutlama, öğleden sonra soruşturma!

1 Haziran 2025 Pazar - 00:00
Kategori: Hüseyin Aykol, İçeriden, Yazarlar
Sevk-sürgün rüzgarı yeniden esiyor

Sabahleyin bizlere karanfil dağıtan idare, daha sonra bize 8 Mart’ı kutladık diye soruşturma açtı. Bir kadın cezaevinde, kadınlara ve kadınlar günü için soruşturma!

İçeriden / Hüseyin Aykol

Van T Tipi Cezaevi’nde tutulmakta olan gazeteci arkadaşlarımızdan Reyhan Hacıoğlu, 10 Mayıs 2025 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Size gönderdiğim ilk mektuba ‘sakıncalı’ denilerek el konulmuştu. Benim ve avukatlarımın yaptığı itiraz üzerine ‘hak ihlali’ kararı verildi. Bunun üzerine, idare mektubumun geç tarihte olsa da gönderilmesini isteyip, istemediğimi sordu. Ben de gönderin, dedim. (Bu mektup halen bana gelmedi) Geç gönderme var ama geç verme de var. Nitekim sizin 27 Ocak 2025 tarihli mektubunuzu bana 30 Nisan 2025 günü verdiler. Yani tam üç ay sonra!

Burada günlerim ya dilekçe yazmakla ya da açılan kimi soruşturmalara cevap vermekle geçiyor. Bol bol kitap okuyorum elbette. 22 Nisan 2025 günü, Özgür Basın tarihimizi anlattım buradaki arkadaşlara. Ben gazeteye ilk geldiğimde, bir arkadaşımız şöyle demişti: Nazım arkadaşımız bir habere gitti ve henüz dönmedi! Evet, halen dönmedi! Bu bizim hikayemizi anlatan en özlü cümlelerden biridir…

Biz buradaki altı kadına 8 Mart ve 21 Mart için soruşturma açıldı. Oysa 8 Mart’ımızı onlar kutlamıştı öncelikle. Sabahleyin bizlere karanfil dağıtan idare, daha sonra bize 8 Mart’ı kutladık diye soruşturma açtı. Bir kadın cezaevinde, kadınlara ve kadınlar günü için soruşturma! Bu soruşturmalarda bana birinden iletişim-mektup, diğerinden ise görüş cezası isteniyor. Bakalım nasıl sonuçlanacak?”

***

Urfa 2 nolu T Tipi Cezaevi’nde tutulmakta olan Mehmet Serhat Polatsoy, 21 Mayıs 2025 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Bana gönderdiğiniz iki karttan birinde, bana iki kitap gönderdiğinizi yazmıştınız. Gelen kitaplardan sadece bana ‘Özgür Basın Tarihi’ isimli kitabınızın geldiğini söylediler; hatta gösterdiler. Hemen kitabı elime aldım ama onlar kitabı elimden alıp, inceledikten sonra verilecek diyerek kitabı alıp götürdüler. Kitabı tekrar tekrar sorup, bana vermelerini istedim. Neyse, uzun bir süre sonra kendi gözlerimle gördüğüm kitabınız verildi; ancak ‘Matbaa’ isimli diğer kitabın gelmediği iddia ediliyor. Oysa o kitap da, aynı kargo poşetinin içinde gönderildi buradan.

Bana cezaevine girişte onur kırıcı bir muamele ya da dayatma olmadı. İlk gün tek kişilik denilen bir odaya koydular. Oda içerisi oldukça kirliydi. Nefessiz kaldım. Sabahleyin müdür ile görüşmek üzere odadan çıkarıldım. Kendisine cezaevi girişinde, kayıtlarınızda KOAH hastası olduğum yazmasına rağmen beni neden o odaya koydunuz, bu büyük risk. Oysa bunu ve dahası kronik alerjik astımım ve kronik kalp kapakçığı hastalığım olduğunu söylemiş, bunun kayıtlara geçirilmesini sağlamıştım. Buna rağmen, o kötü koşullara haiz olan o odaya benim niçin konulduğumu sordum.

Müdür ile yapılan görüşme sonrası, arkadaşların kaldığı B-9 koğuşuna götürüldüm. Koğuşta 21 kişiyiz. Otuz üç yıldır hapiste bulunan Hakkı Dursun da burada kalıyor. O’nun ve odadaki tüm arkadaşların sizlere selamlarını iletiyorum. Burada haftada bir gün spor etkinliğimiz var. Kapalı ve açık görüşler, 1.5 saat olması gerekirken 45 dakika olarak uygulanıyor. Telefonda ise 10 dakika görüşebiliyoruz.

Revire her hafta sadece Salı günleri çıkabilecekmişiz. Oysa iki haftadır, revire çıkarmadılar; çünkü doktor yok denildi. Yeni bir alerji testi yaptırmam gerek; ancak henüz hastaneye götürmediler. Dahası kalp rahatsızlığım için de hastaneye götürülmem gerekiyor. Cezaevi ortamında, kalp kapakçığının atması riski var. Sağlık sorunlarımla ilgili bir gelişme olacağını umuyorum.”

***

Kırşehir Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulmakta olan kadim mahpuslardan Orhan Çaçan, 5 Mayıs 2025 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Mektubu yazmaya başladığım an, Sırrı Süreyya Önder’in vefat haberini aldık. Hepimizin başı sağ olsun! Umarım barış umudu nihayete erer ve ona armağan olur.

Bende de aort damarı genişlemesi var. Bunu Antalya S Tipi Cezaevi’nde öğrenmiştim. Burada tedavi için hiçbir adım atılmadı. Burada ağız içi araması dayatıldığı için hastaneye gidemiyorum. Bundan bir ay kadar önce Adalet Bakanlığı’nın talebiyle Sağlık Kurulu’na çıkarılacaktım. Ancak ağız içi araması buna engel oldu. Durumu Adalet ve İçişleri Bakanlığı’na yazdım. Sorunun çözümü için ilgili tüm kurumlara yazılar gönderilmiş. Ancak sorun fiiliyatta sürüyor.

Bunun dışında şu anda beş arkadaşın aynı koridorda bulunduğu B bloğuna getirildim. İki ay yalnız tutulduktan sonra oldu böylesi bir gelişme. Epey meşakkatli bir süreçti benim için. Sahi Antalya’dan eşyalarım nihayet geldi. Ancak kargoya 4 bin lira vermek zorunda kaldım. Gelen eşyalarımın bir kısmı ise, yasak diye burada bana verilmedi. Şu an barış arayışı ve çalışmaları var. Umarım sonuçlanır ve buradan bir an önce çıkıp, doğrudan size uğrar ve bir çayını içeriz. Aynı koridorda bulunan arkadaşlarımın da sizlere selamları var.”

MEKTUBU GELENLER:

Reyhan Hacıoğlu – Van T Tipi Kapalı Cezaevi

Orhan Çaçan – Kırşehir Yüksek Güvenlikli Cezaevi

Bülent Parmaksız – Sincan 2 nolu F Tipi Cezaevi

1.Serhat Polatsoy – Urfa 2 nolu T Tipi Cezaevi

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Ortadoğu’da kaosun kökeni: Tarihsel mücadeleler ve demokratik çıkış yolu

Sonraki Haber

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Sonraki Haber
Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

SON HABERLER

Kurtulmuş: Komisyon önümüzdeki günlerde kurulacak

Kurtulmuş: Komisyon önümüzdeki günlerde kurulacak

Yazar: Yeni Yaşam
2 Haziran 2025

Suna Alan’dan Herediya ‘Küsmüş’ performansı

Suna Alan’dan Herediya ‘Küsmüş’ performansı

Yazar: Yeni Yaşam
2 Haziran 2025

Dili yok olmaktan kurtarıyorlar

Dili yok olmaktan kurtarıyorlar

Yazar: Yeni Yaşam
2 Haziran 2025

Kaleme sarılan direnişçi: Osman Sebrî

Kaleme sarılan direnişçi: Osman Sebrî

Yazar: Yeni Yaşam
2 Haziran 2025

Muhsin Melik ve Mehmet Ayyıldız anıldı

Muhsin Melik ve Mehmet Ayyıldız anıldı

Yazar: Yeni Yaşam
2 Haziran 2025

Tarım işçilerini taşıyan minibüs devrildi: 25 yaralı

Tarım işçilerini taşıyan minibüs devrildi: 25 yaralı

Yazar: Yeni Yaşam
2 Haziran 2025

Colorado’da saldırı: 8 kişi yaralandı

Colorado’da saldırı: 8 kişi yaralandı

Yazar: Yeni Yaşam
2 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır