İGK kararı ile tahliyesi 4’üncü kez ertelenen tutsak Ahmet Tüneli’nin annesi Azize Tüneli, ‘92 yaşında oğlumu bir kez daha görmek için ölüme direniyorum. Bu işkenceye son versinler. Hiç vicdanları yok mu?’ sözleri ile alınan karara tepki gösterdi
Özgürlükçü Hukukçular Derneği(ÖHD) verilerine göre son süreçte cezaevlerinde 4 bine yakın tutsağın tahliyesi ertelendi. İdare ve Gözlem Kurulu(İGK), “pişmanlık göstermediği” ya da “iyi halli olmadığı” gerekçesiyle tutsakların tahliyesini erteliyor. Özellikle 30 yıllık tutsaklar bu hukuksuzlukla sık sık karşı karşıya kalırken, son olarak 31 yıl 6 aydır cezaevinde olan hasta tutsak Ahmet Tüneli’nin tahliyesi 4’üncü kez ertelendi.
Geçtiğimiz günlerde kurula çıkan Ahmet Tüneli’nin tahliyesi, “olumsuz yönde radikalleşmeye eğiliminin bulunması” gerekçe gösterilerek 6 ay daha ertelendi. Oğlunu 30 yıldır kapıda bekleyen 92 yaşındaki anne Azize Tüneli ise yaşanan hukuksuzluğa tepki göstererek, “Oğlum yanıma gelir diye beklediğim her günüm gözyaşı ile bitiyor. Tek isteğim oğlumu son defa öpmek, koklamak ve sarılmak” dedi.
Tahliyesi 4’üncü kez ertelendi!
Siverek 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan 30 yıllık tutsak Ahmet Tüneli’nin tahliyesi ilk olarak geçtiğimiz yılın Ekim ayında ertelendi. Ardından Ocak ve Ağustos aylarında çıkarıldığı kurulda yeniden tahliyesi ertelenen Ahmet Tüneli, son olarak Çarşamba günü kurula çıkarıldı. Kurul, Ahmet Tüneli’ye geçtiğimiz Mayıs ayında kendini fes eden PKK’ye dair sorular sorarken, Tüneli’nin “iyi halli ve pişman olmadığı” gerekçesiyle tahliyesini 6 ay daha erteledi. Kurulun kararında, “hükümlünün tekrar suç işleme, topluma ve mağdura zarar verme, örgüt faaliyetlerine tekrardan katılma riskinin yüksek olduğu, bu itibarla raporlar doğrultusunda hükümlünün koşullu salıverilme işlemi yapılamayacağı riskli grupta bulunduğu…” ifadeleri yer aldı.
‘Karar hem iç hem uluslararası hukuka aykırı’
Verilen kararın tamamen hukuksuzluktan ibaret olduğunu belirten Avukat Serdar Tüm, kurul kararına itiraz edeceklerini aktardı:
“Kurul müvekkilime, ‘PKK’yi nasıl değerlendiriyorsunuz?’ sorusu yöneltti. Müvekkilim ise, ‘5–7 Mayıs 2025 tarihinde yapılan kongrede kendini feshettiğini açıklamış bir örgüt hakkında beyanda bulunmak istemiyorum’ şeklinde yanıt verdi. Bu cevabın ardından, koşullu salıverilme süresi yeniden uzatıldı. Müvekkilim, geçmişte işlemiş olduğu fiiller nedeniyle zaten cezalandırılmıştır. Aynı fiiller gerekçe gösterilerek koşullu salıverilmesinin tekrar uzatılması hem iç hukuka hem de uluslararası hukuka aykırıdır. Müvekkilim adeta cezanın cezasını çekmektedir.”
Avukat Serdar Tüm, söz konusu karara karşı İnfaz Hâkimliği nezdinde itiraz edeceklerini belirterek, “Umarım bu hukuksuz karar bir an önce kaldırılır ve müvekkilim özgürlüğüne kavuşur” dedi.
92 yaşında oğlunu bekliyor
Sağlık sorunları nedeniyle yaklaşık 6 yıldır oğlunun görüşüne gidemeyen 92 yaşındaki Azize Tüneli ise alınan karar sonrası fenalaştı. Bir önceki kurul kararında da oğlunu kapı önünde bekleyen ve erteleme kararı sonrası ağlayarak ağıtlar yakan Azize Tüneli, yaşanan hukuksuzluğa tepkili. Oğlunun adını dilinden düşürmeyen ve fotoğraflarına bakarak gününü geçiren Azize Tüneli, “Onu görmeden öleceğim diye korkuyorum. 30 yıl bekledim 6 ay daha dayanır mıyım bilmiyorum” sözleri ile hem kendisine hem de oğluna işkence uygulandığına söyledi.
‘Yeter artık’
Barışın konuşulduğu bu süreçte cezaevlerinde devam eden bu uygulamalara tepki gösteren Azize Tüneli, “30 yıl geçti, dizlerim tutmadı, her türlü hastalık çıktı ama oğlumu bir kez daha görmek için direndim. Benim oğlumdan ne istiyorlar? Bizden ne istiyorlar? Onların hiç vicdanı yok mu? Biraz vicdanları olsun. Ben oğlumu görmek, sarılmak ve öpmek istiyorum. Gözüm yolda kaldı ve Ahmet gelmedi. Ben Ahmet’imi öpemedim. Onu görsem sarılsam yeter bana. Bu işkenceye artık bir son versinler. Yeter artık! Bir yandan barış bir yandan bunları yapıyorlar. Bu nasıl barış?” sözlerini kullandı.
Ahmet Tüneli kimdir?
Ahmet Tüneli, Amed’de 1 Kasım 1994’te Rezan (Bağlar) ilçesindeki evinde gözaltına alınıp tutuklandıktan sonra 1996 yılında çıkarıldığı Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde “Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozduğu” iddiasıyla hakkında müebbet hapis cezası verildi.
Kaynak: ANF









