Handan Kayaoğlu ile arkadaşı Azime Geçgil, el emeğiyle diktikleri Dersim yöresine özgü bebekleri satıyor. Tüm kadınlarla ortaklaşarak bu tür ürünleri yapmak istediğini belirten Kayaoğlu, kadınlara ‘üretime siz de dahil olun’ çağrısında bulundu
Dersim’e bağlı Ovacık ilçesinde yer alan Munzur gözelerinin kenarında bir stant var. Küçük ama şirin bu stant da Dersim’in yöresel kıyafetleri içinde olan bez bebek ürünleri satılıyor. Rengarenk bu bebekler geleneklerini yaşatmaya çalışan iki kadının el emeği ile ortaya çıkıyor. Küçükleri 40 TL, büyükleri ise 50 TL olan bebekler ilgi odağı. Yıllardır eskilerden dinlediği ve gördüğü fotoğraflardan yola çıkarak bu bebekleri tasarlayan Handan Kayaoğlu, arkadaşı Azime Geçgil’in de yardımıyla bunu üretime dönüştürmüş. Ürettiği ürünleri emeklerine denk gelen bir miktarda satan Kayaoğlu, bu bebeklerin ayrıca gelecek kuşaklara bir aktarım yöntemi olduğunu da düşünüyor.
Geleceğe iz bırakmak
Kayaoğlu, bez bebek fikrinin nasıl oluştuğunu ise şöyle anlatıyor: “Bunlar bizim kendi el emeğimiz. Kadınlarımızın kıyafetlerini göstermek istedik. Geleceğe bir iz bırakmak, geçmişi yansıtmak istedik. Arkadaşımın projesiydi, ben de destek amaçlı katıldım ve bu işi tamamladık. Uzun sürdü. Üç etek, tülbent, puşi dikilmesi ayrı birer el emeği. Araştırılıp yapılan ürünler. Yaşlılarımıza sorduk, eskiden kıyafetler nasıl diye, sorduk. Çarıkları, tülbentleri puşileri onlar bize söyledi, biz de bez bebek üstünde herkese göstermek amacıyla giydirdik. Günümüz oyuncakları ve oyunlarıyla haşır neşir olan çocukların ise pek ilgisini çekmemiş bu bez bebekler.
Genellikle orta yaşlı insanların ilgi duyduğunu söyleyen Kayaoğlu, “Bunlar unutulmuş. Çocuklar Barbie bebeklere ilgi duyuyor. Yüzüne bakınca güzel olduğunu söylüyor ama ilgi duymuyor. Bunlara yetişkinler, yurt dışındaki insanlar ilgi gösteriyor. ‘Biz oynuyorduk’ diyorlar, şaşırıyorlar. Büyüklerin küçüklüklerine özlemi bu oyuncaklar. Onların daha çok dikkatini çekiyor” ifadelerini kullandı. Kayaoğlu, “Bizim yöresel, buraya ait yaptığımız el emeğimiz. Yüksek fiyatla olmuyor. Çok pahalıya satalım da bir şeyler kazanalım amacıyla değil.
Emeğimizin karşılığını almamız bizim için yetiyor. Bir de yöremize ait bu kıyafetleri gelecek kuşaklara da aktarmak istiyoruz” diyor. Kadınların bir şekilde üretime dahil olması gerektiğini vurgulayan Kayaoğlu, şöyle devam etti: “Ben isterim ki tüm kadınlarla birlikte grup çalışmaları yapalım. Her kadının yöresine uygun kıyafetler tasarlayabilmesini isterim. Biz bu işe daha çok kişinin katılması ile devam etmek istiyoruz.”
Dayanışma bekliyorlar
Elinde tuttuğu bebeğe de o anda Bese ismini takan Kayaoğlu, ayrıca herkesten destek beklediğini de ekliyor. Standa gelip bebeklerin fiyatlarını soran bir kadın da bu tür geleneklerini yansıtan ürünleri çok sevdiğini söyleyerek bir tane yurt dışına hasretlik çeken akrabasına göndermek için alıyor.
DERSİM/PİRHA