• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
1 Eylül 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Kayyımistan-İbrahim Sinemillioğlu

28 Ağustos 2019
Kategori: Yazarlar

Temmuzun son haftasından itibaren üç hafta kadar süreyle Maraş ve çevresinde dolaştım durdum. Malatya, Elazığ, Adıyaman, ve Kayserinin Sarız ilçelerini gezdim.

Köylerde bu mevsim kalabalık bir hayli. Ova köylerinde tarımla uğraşanlar hasat mevsiminin pek de umdukları gibi geçmediğinden şikâyet etmekte, hükümetin tarım politikasını eleştirmekte, çiftçiye hiç destek çıkılmadığını yana yakıla anlatmakta, ama o köylerin çoğunda da oyların iktidara gittiği hatırlatılınca kem küm edip ‘o başka’ demeye getirmekteler.

Kürt ve Alevi köylerinde ise hemen hemen bütün gençler büyük şehirlerde ya da yurt dışında olduğundan tarım faaliyetleri yok denecek kadar az. Köydeki tarlaları bir kaç traktör sahibi ufak bir kira ve devletin verdiği ‘mazot’ bedeli karşılığında sürmekteler, yine de hallerinden memnun değiller. Köyün tüm ekonomisi dışardan gelenlerin kırk günlük harcamaları ve köyde kalan birkaç yaşlının kışlık ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekenden ibaret. Tabii yurt dışında yaşayanların yaptıkları ve ‘lüks’ denilebilecek evlerin yazın bir ayı dışında boş kalması ayrı konu.

Şimdilerde yurt dışında yaşayan köylüler, Batı Anadolu’nun kıyı kentlerinde konut edinmekteler. Didim ilçesindeki Elbistanlıların sayısı neredeyse Didim’in yerli nüfusunu yakalayacak durumda. Pazarcıktan, Akçadağdan, Maraş ve Malatya’nın diğer ilçelerinden oraya yerleşenlerle Didim adeta doku değiştirmiş bulunmaktadır.

Yukarıda anlattıklarım, Türkiyenin üçte birinden fazla bir bölgeyi kapsayan Kürt illerinin küçük bir bölümüdür. Bu bölge genellikle Alevi Kürtlerin yaşadığı, ama şimdilerde seçim zamanları köyleri ve toprakları henüz varlığını korumakla birlikte oy kullanacak kitlenin çok azaldığı bir yerdir. Bu da devletin ve yerel yönetimlerin buraları ihmali sonucunu doğurmakta. Benim köyümün -ve başka bir çok köyün- asfalt yolu 2018 kurban bayramından önce kazınmış, asfalt yapılmak üzere çakıl dökülmüş ama üzerinden bir yılı aşkın zaman geçmesine rağmen hala yapılmamıştır. Çakıl yolda en sert ayakkabıyla bile yürünememekte, geçen araçların tozu her yana yayılmakta.

Buralarda bütün bunlara rağmen,devlet bir sıkıntı yaşamıyor. Bu bölgenin muhtarları suya sabuna dokunmadıkları ve yol, sağlık ocağı gibi aşırı (!) taleplerle ortaya çıkmadıkları sürece kayyım korkusu taşımıyorlar. Asıl ‘baş belası’, HDP nin seçim kazandığı diğer Kürt illeri. 2014 yerel yönetim seçimlerinde DBP’nin kazandığı yüz kadar belediyenin hemen tamamına yakın bölümünde başkanlar ve belediye meclisi üyeler, birçok muhtar ve il genel meclisi üyesi görevden alınarak tutuklandı, belediyelere kayyımlar tayin edildi.

31 Mart seçimlerinde adeta ‘kovulan’ bu kayyımların yerine halkın iradesiyle yeni yöneticiler getirildi, buna katlanamayan iktidar daha beş ay bile geçmeden ve haklarında somut delile dayalı hiçbir soruşturma ya da koğuşturma olmadan Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlarını görevden alıp yerlerine kayyım atadı ve bu kayyımlar da yetkilerini aşarak belediye meclislerini devre dışı bırakıp keyfi yönetime geçtiler.

İçişleri Bakanı S. Soylu, terörle ilişkili soruşturmaları bahane etmekte. Bu soruşturmaların hepsi 31 Mart seçiminden önce başlamış ve bu güne dek bu yolda dosyalarına en ufak bir delil konabilmiş değil. Yüksek Seçim Kurulu, bu insanların seçilmesine engel bir hal bulunmadığı için seçime katılmalarına izin vermiş. Haklarında bir mahkeme kararı bulunmamaktadır. Tamamen keyfi bir şekilde yönetimden elçektirilmişlerdir.

İşin içindeki skandallar da cabası.

Diyarbakır Valiliği, seçimin Adnan Selçuk Mızraklı tarafından kazanıldığının anlaşıldığı gecenin sabahında, hakkındaki soruşturmalar nedeniyle görevden alınmasını talep etmiştir. Sanırım hemen el çektirilmezse çok kısa süre de geçse kayyımlık döneminde yapılan yolsuzlukların, bir kaç kişinin birlikte yıkanabildiği lüks banyoların, halkın parasıyla yandaş kayırmaların ortaya çıkmasından korktular. Nitekim öyle de oldu, ama hiç de tınmadılar. Çok pişkin bir tavırla ‘halka hizmete devam ediyoruz’ dediler.

Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne bakan kayyımın ise milyonlarca liralık mücevher ve gümüş hediyeyi devlet büyüklerine sunduğuna ilişkin kayıtlar ve daire başkanlığına atadığı bir adamının oğlunun mağazasından alınma fatura ve o büyklerin hediye seçerkenki fotografları sosyal medyada yer aldı. Bunlar sorulduğunda ise ‘sizi ilgilendirmez’ cevabı verildi.

Bu iki küçük olay bile devletin Kürt bölgelerine nasıl baktığının en açık belgesi.

Devlet, Kürt ve Kürdistan adlarını kullanmadığı gibi başkalarının da kullanmasını hoş görmemekte. Hatta TBMM de kullanılmasını maaş kesme ile cezalandırmakta. Hoş, Türk solu da bu konuda devlete iş bırakmamakta. Bırakın Türkiye içindeki Kürt bölgelerini, Irak KÜRDİSTAN Özerk Bölgesi’nin Irak Anayasası’ndaki resmi adını bile ‘Kürdistan’sız kullanmaktalar.

Tabii iktidar, gösterilen tepkilere göre kayyım uygulamasını yaymak istemekte. Sayın Erdoğan’ın ‘İstanbul’un nimetlerini teröre yedirmeyeceğiz’ tarzındaki sözleriyle İstanbul ve başka illerde de kayyım yoluna gidecekleri sinyalini vermiştir.

Kürt illerindeki güçlü direniş henüz batıda gerekli desteği görebilmiş değil ama eğer muhalefet el birliğiyle bu direnişe destek verirse, Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Akşener demokrasiye sahip çıkma yolunda güçlü ses çıkarırlarsa zaten uzutmaları oynadığını düşündüğümüz iktidarı geriletileceğjne, kayyımların işten el çektirilip emanetin sahiplerine verileceğine ve verilen rüşvet/hediyelerin soruşturma konusu olacağına inanıyoruz. Böylece Türkiye’ye yakıştırılan ‘Kayyımistan’ adının da tumayacağını düşünüyoruz

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

İşçiler, köylüler, çiftçiler-Abdullah Aysu

Sonraki Haber

Kayyum, demokrasi ve ekonomi-Hüseyin Kalkan

İlgiliYazılar

barışa ses vermek

barışa ses vermek

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
1 Eylül 2025

son yıllarda sık sık karşımıza çıkan bu ifade biraz kafamı karıştırıyor açıkçası. barışa ses nasıl verebilirim? az buçuk muhalif siyasetle...

İmralı’da bir selfie rüyası

İmralı’da bir selfie rüyası

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
1 Eylül 2025

Aşırı analiz yazılarımdan bıkmış olmalısınız. Buyurun içinde analiz olmayan bir yazı. Okumaya başlayalım. Bu yaşanan süreçte sadece iki noktaya bakıyorum:...

Acılı bir sürecin sona erdirilmesi  

Acılı bir sürecin sona erdirilmesi  

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
1 Eylül 2025

Bölge halklarının kaderinin belirleneceği bir süreçten geçildiği herkesin malumu. Sürecin büyük ölçüde Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan’ın, Kürt dinamiklerinin ve...

Kırşehir Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne dikkat!

Kırşehir Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne dikkat!

Yazar: Aziz Oruç
31 Ağustos 2025

Kırşehir Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulmakta olan Emre Erdem, 20 Ağustos 2025 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Size -kendilerinin de belirttikleri gibi-...

Kürt nefreti ve Hitler’den medet ummak…

Kürt nefreti ve Hitler’den medet ummak…

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
31 Ağustos 2025

Yeni çözüm süreci başladığından beri, Cumhuriyet tarihinde rastlanılmamış bir faşizm dalgası açığa çıkmış durumda. Bu faşizm günbegün yeni örnek ve...

ABD seçim sonuçları ve  kötülüğün ardına kadar açılan kapıları

Suriye’nin geleceği ve bölgesel çıkar çatışmaları

Yazar: Yeni Yaşam
30 Ağustos 2025

Suriye, on yılı aşkın iç savaşın ardından hala yaralarını saramadı. Halkların iradesi yok sayılarak Eski El Kaideci Colani’ye adeta altın...

Sonraki Haber

Kayyum, demokrasi ve ekonomi-Hüseyin Kalkan

SON HABERLER

Kuzey ve Doğu Suriye’de 1 Eylül yürüyüşü: Binler alanlara çıktı

Kuzey ve Doğu Suriye’de 1 Eylül yürüyüşü: Binler alanlara çıktı

Yazar: Yeni Yaşam
1 Eylül 2025

Evinin önünde Akın Gürlek’i soran 2 kişi gözaltına alındı

Evinin önünde Akın Gürlek’i soran 2 kişi gözaltına alındı

Yazar: Yeni Yaşam
1 Eylül 2025

16 yaşındaki kız çocuğu otomobilde vurulmuş halde bulundu

16 yaşındaki kız çocuğu otomobilde vurulmuş halde bulundu

Yazar: Yeni Yaşam
1 Eylül 2025

Hatimoğulları: Sürecin sağlıklı yürümesi için yasal düzenlemeler gerçekleşmeli

Hatimoğulları: Sürecin sağlıklı yürümesi için yasal düzenlemeler gerçekleşmeli

Yazar: Yeni Yaşam
1 Eylül 2025

Adalet Bakanı Tunç: Af anlamına gelen hiçbir düzenlememiz yok

Adalet Bakanı Tunç: Af anlamına gelen hiçbir düzenlememiz yok

Yazar: Yeni Yaşam
1 Eylül 2025

Karabük’te dün başlayan yangın Kastamonu’ya sıçradı

Karabük’te dün başlayan yangın Kastamonu’ya sıçradı

Yazar: Yeni Yaşam
1 Eylül 2025

Erdoğan Çin’de Pezeşkiyan ile görüştü

Erdoğan Çin’de Pezeşkiyan ile görüştü

Yazar: Yeni Yaşam
1 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır