52 baronun boykot ettiği Adli Yıl Açılış Töreni’nde konuşan Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, yeni rejimin “yargının tarafsızlık özelliğini güçlendirdiğini” savunurken, TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin paketler halinde kanunlaşacağını söyledi.
52 baronun boykot ettiği Adli Yıl Açılış Töreni, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda yapıldı. Törende ilk konuşmayı Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu yaptı. Feyzioğlu, avukatlık için “bilgiyi ölçen zor bir sınav” getirilmesini isterken, Yargı Reformu Strateji Belgesi’ne de desteğini yineledi. Törenin Beştepe’de düzenlenmesine yönelik eleştirilere yanıt veren Fevzioğlu “Bugün buradayız, çünkü vatandaşlarımızın ve avukatların yargıya ilişkin sorunları, bizlerden beklentileri var. Vurgulamakta fayda görüyorum; Türkiye Barolar Birliği hiçbir siyasi partinin muhalifi veya destekçisi değildir. Yargı erkinin üç eşit kurucu unsurundan savunmayı temsil eder” dedi.
Yargı reformu strateji belgesi
Yargı Reformu Strateji Belgesi’ne dair de konuşan Feyzioğlu, şunları söyledi: “Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Adalet Bakanımızın yadsınamaz destekleriyle, ilgili her kesimin katkılarıyla hazırlanmış olan Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde sorunlarımızın önemli bir kısmının çözümüne yer verilmiştir. Ben de bu sorunların bazılarını çözümleriyle birlikte ortaya koyacağım. Yargı Reformu Strateji Belgesi, Türkiye Barolar Birliği’nin etkin katılımıyla hazırlanmıştır. Reform paketleri süratle çıkarılmalı ve hızla uygulamaya geçirilmelidir.”
‘Paketler halinde kanunlaşacak’
Feyizoğlu, Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin doğru bir belge olduğunu savunarak, söz konusu belgenin kalıcı çözümlere odaklandığını belirtti. Feyzioğlu, “Adalet Bakanlığı’nın çatısı altında mümkün olan en çoğulcu katılımcı anlayışla hazırlanmıştır. Paketler halinde kanunlaşacaktır. Katkıda bulunan ve bulunacak, her kurumdan ve her seviyeden herkes Türkiye için doğru bir iş yapmıştır. Türkiye’ye yönelik çeşitli algı operasyonlarının yürütüldüğü ve bunların hedefi malumumuzdur. Yabancı kamuoylarının ülkemize karşı olumsuz etkilenmesini önleyecek en etkili çare, hukuk devletinin taşıyıcı kurumlarını güçlendirmektir. Yargı Reformu Strateji Belgesi bu sebeple de önemlidir. Hayata geçirilmelidir. Eksiklikleri de süreç içerisinde giderilmelidir. Meclisimiz açılır açılmaz bir an önce ilk paketi kanunlaştırmalıdır” dedi.
‘HSK düzenlenmeli’
Hakimler ve Savcılar Kurulu’nda (HSK) da düzenlemelerin olması gerektiğini belirten Feyzioğlu, “15 Temmuz darbe girişimi ile iç savaşa sürüklenmek istenmiştir. Milletçe tek yumruk olarak bunu önledik. Bir daha böyle bir felaketle karşılaşmamak için demokratik kurumlarımızı ve hukuk devletinin taşıyıcı sütunlarını güçlendirmek zorundayız. Türkiye’nin normalleşme sürecinde Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun yapısının kuvvetler ayrılığını tam olarak sağlayacak şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde uzlaşma ile yeniden düzenlenmesini öneriyoruz. Tartışmaya açmak istediğimiz önerimiz şudur: Hakimler ve Savcılar Kurulu üyelerinin yarısını TBMM’nin örneğin 3/5 gibi nitelikli bir oyla, dolayısıyla yüksek bir uzlaşmayla belirlemesi. Bu durumda uzlaşma kaçınılmaz olarak liyakat temelli olacaktır. Kalan üyelerin de Yargıtay ve Danıştay genel kurullarında yine nitelikli oyla belirlenmesi. Ayrıca Türkiye Barolar Birliği Genel Kurulu’na da aynı şekilde belli sayıda üye seçme yetkisi verilmesi. Elbette önerimizi tüm yönleriyle tartışmaya hazırız. Çünkü Türkiye’nin ortak akla konuşarak ve tartışarak ulaşabileceğini biliyoruz” şeklinde konuştu.
‘Bu konu partiler üstüdür’
Kadına ve çocuğa dönük şiddete ilişkin de konuşan Feyzioğlu, “Ülkemizin kanayan yarası, biz avukatların da hedefi olduğumuz toplumsal şiddetle ve kadına/çocuğa karşı şiddetle hep birlikte mücadele etmek zorundayız. Amacımız o ilk tokat, o ilk şiddet eyleminden itibaren mağdurun yanında onu sarıp sarmalayacak bir avukatın bulunmasının sağlanmasıdır. Bu konu partiler üstüdür. Milli bir meseledir. Hiç kimse ve hiçbir kurum kendi başına yeterli değildir. Herkes ve her kurum üzerine düşeni yaparsa çözüm olacaktır” dedi.
Cirit: Yargının tarafsızlığı güçlenmiştir
Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit ise, yeni rejimle birlikte parlamenter sistemden farklı bir kuvvetler ayrılığının gündeme geldiğini belirtti. Cirit, “Yargının tarafsızlık özelliği güçlendirilmiş, yargının denetleme ve denge görevi kuvvetlendirilmiştir. Yargı Reformu Stratejisi’nde öngörülen 9 amacın gerçekleştirilmesi, adalet sistemimizin daha da güçlenmesine katkı sağlayacak. Hakimlerin coğrafi teminatının olması, yargı bağımsızlığının güçlendirilmesi açısından olumlu bir adımdır. Adli yıl açılışlarının halkın huzurunda, tüm tarafların katılımıyla şeffaf ve demokratik şekilde yapılması önemlidir” dedi.
‘AB’nin raporu değersiz’
Cirit, sözlerini şöyle sürdürdü: “AB’nin raporu değersiz bir kağıt parçasıdır. Uluslararası alanda Türk yargısına yönelik bir karalama kampanyasının parçası olan AB’nin raporundaki ifadeler AB’nin Türk yargısı ve kamuoyu önünde itibar kaybetmesine yol açmıştır. Dünya Ekonomik Forumu’nun 2018 yılı Küresel Rekabetçilik Raporu’nda Türkiye’deki yargı bağımsızlığı 111.sırada gösterilmiştir. Söz konusu idam cezalarının günlük yaşamın bir parçası haline geldiği Mısır 29.sıra, Cemal Kaşıkçı cinayetini dünyanın gözü önünde örtbas etmeye çalışan Suudi Arabistan ise 24.sırada gösterilmiştir. Sadece bu iki örnek dahi raporu hazırlayanların hukuk anlayışlarının ve Türk yargısı hakkındaki uluslararası alanda nasıl kirli ve çirkin propaganda yürütüldüğünü göstermeye yeterlidir.”