Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir kez daha ‘Güvenli Bölge’ üzerinden Kuzey Suriye’yi tehdit ederken, ‘Bir mülteciler şehri yapalım’ dedi.TEV-DEM yöneticileri bahaneler kullanıldığını, ortak yaşam ve halkların kardeşliğinin hedef alındığını vurguladı
Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye topraklarına ilişkin tehditleri değerlendiren Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) Fırat Bölgesi Eşbaşkanı Abdurehman Demir, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’yi içeren “Güvenli Bölge” anlaşmasına bahanelerle uymak istemediğini söyledi. ANHA’dan Umer Mihemed-Samir Osman’ın haberine göre, Türkiye’nin Kürtlerin tüm kazanımlarını yok etmek istediğinin altını çizen TEV-DEM Fırat Bölgesi Eşbaşkanı Abdurehman Demir, Türkiye’nin sınır güvenliğini düşünmediğini belirterek, “İddia ettiği gibi bir sınır güvenliğini değil Kürt kimliği ve Kürt halkının tüm kazanımlarını yok etmeyi amaçlıyor. Bunu sadece Kuzey ve Doğu Suriye halkı değil herkes biliyor” dedi. Türkiye, ABD ve DSG’nin dolaylı şekilde mutabık kaldığı “Güvenli Bölge” anlaşmasını reddetmeye başladığına dikkat çeken Demir, sınır güvenliği bahanesinden vazgeçilmesini istedi. Hiçbir taraf ile savaşmaktan taraf olmadıklarını vurgulayan Demir, Kuzey ve Doğu Suriye’nin hiç kimseye bir tehdit oluşturmadığının altını çizdi. Demir, şöyle devam etti: “Türkiye’nin iddia ettiğinin aksine bugüne kadar tek bir saldırıda bulunmadık. Türkiye için tek tehdit bölgedeki demokratik ulus fikridir. Kuzey ve Doğu Suriye’deki ortak yaşam ve halkların kardeşliği iradesi ile demokrasi kültürü, Türkiye’deki diktatörlük fikri ve Osmanlı hayalleri için bir tehdit oluşturuyor. Türkiye, demokrasi fikrinin kendi ülkesine de sıçramasından korktuğu için bu sistemi yok etmek istiyor.”
‘Mülteciler şehri’ için hedef Kürt kentleri
Kuzey Suriye konusunda tehditlerin dozunu yeniden arttıran Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan, Kürtlerin yaşadığı kentlerde demografik yapıyı değiştirme niyetini bir kez daha “Bir mülteciler şehri yapalım” diyerek ortaya koydu. Erdoğan, Reuters’a verdiği özel röportajda Ekim ayında Suriye ve özellikle İdlib konusunun görüşüleceği dörtlü bir zirve yapılacağını, zirveye Fransa, Almanya, Rusya ve Türkiye’nin katılacağını söyledi. Erdoğan, zirvede İdlib’i ele alacaklarını, Kuzey Suriye’de “Güvenli Bölge” konusunda farklı adımlar beklediğini vurgulayarak “Koalisyon güçleri için de Almanya ve Fransa, daha farklı bir adım atsınlar. Bu ülkelerin hepsi güvenli bölge konusuna sıcak bakıyorlar ama adım atmaya gelince yanaşmıyorlar. 20 km derinlikte bir güvenli bölge oluşturmakla bizdeki mültecilerin kendi topraklara dönmesini sağlayacaktır. Benim yaptırdığım çalışmalarda, 250 metrekarelik konutlar yapalım. Bu insanlar oralarda eksin biçsin… Bir mülteciler şehri, hepsine barınacağı böyle bir yeri ayarladığımızda tarihe not düşeriz. Bunun güvenliğini ve lojistiğini bu ülkeler sağlamış olur. Terör gruplarından da koruma altına almış olur. Bu, benim onlara teklifim olmuştur” dedi. Erdoğan, Trump’a Patriot savunma sistemi almak istediklerini söylediklerini de vurguladı ve ekledi: “Şu anda F-35’ler konusunda önümüz tıkanırsa, nasıl Patriotlarda tıkandığında S-400 olayına girdiysek, ne yapacağız, başımızın çaresine bakacağız.”
‘40 milyar dolar harcadık’
Avrupa Birliği’ni (AB) de mülteciler konusunda verdiği yardım sözlerini yerine getirmemekle suçlayan Erdoğan, “AB’den 3 milyar dolar gibi bir rakam aldık. Bizim harcadığımız ise 40 milyar dolar gibi bir rakam” dedi. Avrupa Komisyonu Sözcüsü Natacha Bertaud kısa süre önce Erdoğan’a yanıt verirken, “Bu alana ayrılan 6 milyar euroluk fonun bugüne kadar 5.6 milyar euroluk bölümünü aktardığımızı hatırlatmak isteriz. Geri kalan kısım da kısa süre içerisinde aktarılacak” demişti