Neredeyse iki yıldır, İngiltere (daha doğru deyişle İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda’yı kapsayan Birleşik Krallık) Avrupa Birliği’nden ayrılmaya çalışıyor.
Avrupa Birliği’e yeni üye olma süreçlerini bol bol izlemiş ve yorumlamıştık. Ancak ilk kez bir ülke-devlet AB’den ayrılma kararı alınca, biz gazeteciler de süreci algılayıp, yorumlamakta zorlanıyoruz.
Öncelikle Birleşik Krallık, zaten AB içinde ABD’nin Truva Atı gibi görünüyordu. Bu yüzden Brexit referandumunda çok az farkla da olsa halk, AB’den çıkma yönünde oy kullanınca, Brüksel yönetimi pek şaşırmadı.
Almanya ve Fransa’nın başını çektiği AB, “Aman ayrılmayın” şeklinde yalvarmak yerine Londra’nın önüne yüklüce bir fatura koydular. AB’nin kuruluş ve yönetim şemasına göre, Birleşik Krallığın Brüksel’e ödemesi gereken para hesaplandı ve Londra’dan istendi.
Söz konusu para, büyük bir miktar. Ama Londra’nın AB üyesi olmasından kaynaklı olarak edindiği yararla kıyaslandığında, çok da fazla değil. Dahası bu fatura pazarlığa tabi olsa da tamamen reddedilen bir şey değil.
Peki Birleşik Krallık’ta hükumetler deviren, başbakanların siyasi hayatını bitiren bu sürecin asıl sorunu söz konusu para değil. Peki ne?
Çok fazla açıktan konuşulmasa da, Brexit’in bir türlü tamamlanamamasının asıl sorunu bir toprak parçasının statüsü.
Kuzey İrlanda, Birleşik Krallığa bağlı 2-3 milyon nüfuslu bir yer ve buradaki nüfusun önemli bir kısmı, İngiltere’dekiler gibi Protestan. Küzey İrlanda’ya yerleştirilen ya da sonradan Protestan olanlar, İrlanda Adası’ndaki Katoliklere karşı yüzyıllardır korundu.
Nitekim IRA’nın Britanya’ya karşı bunca yıl süren ve sonunda “Hayırlı Cuma” ya da Belfast Anlaşmasıyla sona erebilen mücadelesi, İrlanda’ya yerleştirilen İngiliz yanlısı Protestanlara karşıydı.
Anlaşılması açısından Serbest İrlanda da denilen İrlanda Cumhuriyeti, bulunduğu adanın küçük bir bölümünde bulunan Kuzey İrlanda’nın kendi devletine -şimdiki gibi- sadece fiilen değil, siyaseten de katılacağı günü hasretle bekliyor. Şu anda İrlanda Cumhuriyeti ile Kuzey İrlanda arasındaki sınırda gümrük işlemleri yapılmıyor nitekim.
AB yönetimi, Brexit sonrasındaki İrlanda’nın konumu-statüsü hakkında Londra ile bir türlü anlaşamıyor. Toprak, mezhep sorununu ‘uygar’ AB bile çözemiyor. Kuzey Kıbrıs ile AB üyesi Kıbrıs Cumhuriyeti arasındaki duruma benzer Gordion düğümünü, Avrupa Birliğini yöneten liderlerin İrlanda’da çözüp çözemeyeceklerini bekleyip göreceğiz.
Sincan 2 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi
C4-78
Sincan-Ankara