Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü olarak kabul edilen 25 Kasım’a sayılı günler kala, kadın örgütleri korkunç boyutlara ulaşan kadın cinayetleri ve çocuk istismarlarına yönelik mücadeleye devam ediyor. Türkiye’de kadına yönelik şiddet, son verilere göre yüzde bin 400 artmış durumda. İktidarın kadına yönelik ayrımcı politikaları ve buna paralel olarak yargının suç işleyen erkekleri kollayan kararları kadına yönelik şiddetin artmasındaki en büyük faktörler. Kadınların kazanılmış haklarının gasp edilmesi ise kadınların şiddete karşı mücadelesini zayıflatıyor. Özellikle de şiddete maruz kalan kadınların, şiddete uğradıkları kişiden/kişilerden kaçıp kurtulmak için gidecekleri, sığınacakları bir yerin olmaması kadınların canına mal olabiliyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun yayımladığı son rapor ise durumun vahametini ortaya koyar nitelikte: “Eylül ayında katledilen kadınların sayısı 53.”
Sığınma evi açılmıyor
Belediyeler Kanunu’nun 14. maddesine göre, büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 100 binin üzerindeki belediyeler, kadınlar ve çocuklar için sığınma evleri açmak zorunda. Oysa sığınma evi sayısı, kanunda yer alan madde ile karşılaştırıldığında çok cılız kalıyor. Kadın örgütleri sığınma evlerinin yetersizliğine her fırsatta vurgu yaparak eleştiriyor. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2018 yılı verilerine göre, Türkiye’de Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’ne bağlı 110, belediyelere bağlı 32, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’ne bağlı 1 ve Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’na bağlı 1 tane olmak üzere toplam 3 bin 454 kapasiteli 144 kadın sığınma evi bulunuyor.
Kapasite çok eksik Mor Çatı, Türkiye’de kadın sığınma evlerinin 8 bin 81 yatak kapasitesi olması gerektiğini belirterek, mevcut yatak kapasitesinin yüzde 54 oranında eksik kaldığını söylemişti. Belediye Kanunu’na göre 237 belediyede sığınma evi olması gerekirken sadece 32 belediyede kadın sığınma evi var.
Kapatılan sığınma evi için kampanya
İzmir Aliağa’da yaşayan kadınlar, belediye tarafından tadilat nedeniyle kapatılan ve 5 yıldır tadilatı bitmeyen kadın sığınma evinin bir an önce açılması imza kampanyası başlatmıştı. Topladıkları imzaları belediyeye ulaştıran Aliağalı kadınlar, konuyla ilgili açıklama yaptı. “Endişe ve kaygı içerisindeyiz” başlığıyla yapılan açıklamada, “Ülkemizde giderek artan kadın cinayetlerine karşı endişeliyiz. Emine Bulut’un ‘Ölmek istemiyorum’ çığlığı her birimizin talebi… Ancak bu şiddete ve cinayetlere karşı devlet kurumlarının ve yerel yönetimlerin sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini düşünüyoruz. Aliağa’da bulunan kadın sığınma evi belediye tarafından tadilat gerekçesiyle kapatıldı ve tekrar açılmadı. Çoğu kez çevremizde tanık olduğumuz şiddet durumlarında kadınların gidebileceği bir yer olmaması şiddete boyun eğme ve belki de yaşamlarını kaybetme ile sonuçlanıyor. Bu yüzden bir an evvel kadın sığınma evinin yeniden açılmasını talep ediyoruz” denildi.
KADIN SERVİSİ