Kürtler IŞİD’e karşı sadece silahlı mücadele vermedi. Asıl mücadele demokratik temelde verilen ideolojik ve siyasi bir mücadele idi. Önerilen toplumsal model sadece Kürtleri değil, Arapları, Süryanileri, Ermenileri ve Türkmenleri de ikna etti
Hüseyin Kalkan – Dosya
IŞİD, ABD’nin Irak işgalinden sonra Felluce kentinde kuruldu. Suriye’ye geçene kadar cihatçı bir örgüt olarak varlığını sürdürdü. Suriye’ye geçtikten sonra zaten var olan karmaşadan yararlanarak çok kısa sürede büyük topraklar ele geçirdi. Vahşetin dozunu artırarak diğer cihatçılara korku saldılar. Bu taktik hem diğer cihatçıların topraklarının ele geçirilmesini sağladı, hem de tabanının IŞİD’e kaymasının yolunu açtı. Diğer gruplarla girdiği hemen her çatışmayı kazandı. Kısa sürede en kalabalık militan gücüne sahip bir örgüt haline geldi. Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) ismini de buradan aldı.
El Kaide’den IŞİD’e
2014 yılında dünyanın adını fazla duymadığı bir örgüt olarak Irak’ta yayılmaya başlayan IŞİD, beş yıl boyunca fanatik dünya görüşü ve hilafet iddiasıyla insanlık tarihinin gördüğü en acı dönemlerden birine yol açtı. Irak El Kaidesi olarak Ebu Musab el Zerkavi tarafından 2004 yılında kuruldu. Zerkavi ABD hava saldırısında ölünce, yerine El Masri geçti. El Masri, 2006 yılında ‘Irak İslam Devleti’ni kurduğunu açıkladı ve lider olarak Ebu Ömer el Bağdadi’yi ‘atadı’.
Suriye’de IŞİD
IŞİD’i meydana getiren gruplar, Irak Savaşı’nın yoğun olarak yaşandığı dönemlerde Irak’ın Anbar, Ninova, Diyala, Babil, Kerkük ve Selahaddin illerinde çok büyük etkinlik göstermiştir ve Bakuba’yı başkent ilan etmişti. Suriye İç Savaşı’nda başlangıçta Suriye’nin İdlib, Rakka ve Halep bölgelerinde varlık gösterdi. Daha sonra bütün bölgeye yayıldı. 2013 yılında El Kaide lideri Eymen el-Zevahiri, bu grubun Suriye kanadını tasfiye ettiğini ve El Nusra’ya katılmasını istedi. Ancak IŞİD emiri Ebu Bekir el-Bağdadi, bu karara uymayı kabul etmedi. Nisan 2013 ile birlikte IŞİD Suriye’nin kuzeyinde hızlı bir şekilde askerî güç kazanmaya başladı ve bu bölgedeki en güçlü gruplardan biri oldu. Suriye’de etkin olduğu bölgelerde şeriat kanunlarını icraya başladı ve rakip gördüğü askerleri, yabancı gazetecileri, yardım kuruluşlarına üye insanları sürgüne gönderdi veya hapsetti.
Ezidi Soykırımı
Musul’u ele geçirdikten sonra, Şengal’ın etrafında bulunan stratejik yerleri alan IŞİD, 2 Ağustos 2014 gecesi kentin güney hattı olarak bilinen Siba, Şêx Xidir, Tel Êzer, Girzer ve Koço köylerine eşi görülmemiş bir saldırı başlattı. Bu saldırıyla birlikte 73. Ferman başlamış oldu. 3 Ağustos sabahı Şengal’e ulaşan IŞİD, onbinlerce Ezidi kadın, çocuk ve yaşlıyı kırımdan geçirdi. Ezidiler, Şengal Dağı’na sığındı. IŞİD buraya da saldırdı. Amaçları katliamı burada tamamlamaktı. Ancak devreye giren bir grup Kürt gerilla IŞİD’in daha fazla ilerlemesine ve dağı ele geçirmesine izin vermedi. Daha sonra Şengal Dağı ile Rojava arasında kurulan bir güvenlik koridorunda Ezidiler tahliye edildi. IŞİD’in eline geçen Ezidiler ise, Musul, Telafer, Rakka, Minbic, Gire Spi ve Dera Zor gibi kentlerde kurulan köle pazarlarında satıldı. Bugüne kadar Şengal’in çeşitli yerlerinde 68 toplu mezar bulundu. Toplu mezarların en çok bulunduğu yerler ise Koço, Solax, Herdan, Ramusî ve Kapusî köyleri oldu. Şengal’in 13 Kasım 2015’te tamamen IŞİD’ten kurtarılmasından sonra, 2017 yılında Şengal Demokratik Özerk Meclisi ilan edildi. Ezidi halkının korunması için 23 maddeyi kamuoyuna duyuran özerk meclis, Ezidilerin korunması için uluslararası güçlerden de duyarlılık talep etti.
Kobani ve IŞİD’in sonu
IŞİD, 13 Eylül 2014’te köylere saldırarak Kobani’yi kuşatmaya başladı. Türkiye, mülteci akınını gerekçe göstererek sınırı kapattı. Denilebilinir ki IŞİD için sonun başlangıcı Kobani’ye saldırması oldu. O dönem IŞİD’in elinde Irak ordusundan ele geçirdiği silahlar, ABD’nin ÖSO gruplarına verdiği silahlar ve petrol ticaretinde elde ettiği paralarla aldığı ağır silahlar vardı. IŞİD bu teknik üstünlüğe dayanarak Kürtlere saldırmaya başladı. Buna rağmen Kobani düşmedi. Bütün dünyadaki Kürtler ve dostları dayanışma gösterileri sergilediler. 6-7 Ekim günü Türkiye’de birçok ilde Kobani ile dayanışma gösterileri yapıldı. Devlet güçlerinin müdahalesi sonucu 57 yurttaş yaşamını yitirdi. IŞİD kuşatması 5 ay sürdü. 26 Ocak 2015’te IŞİD Kobani’den çekilmeye başladı. Beş ay süren çatışmaların ardından, IŞİD ilk yenilgisini alıyordu. Kobani ile birlikte IŞİD ile Kürtler arasında uzun bir savaş başladı. Kürt güçleri, IŞİD’i Kürt topraklarından sürüp attıkları gibi, örgütün başkenti olarak ilan ettiği Rakka’yı da düşürdü. Suriye’de IŞİD’e karşı verilen savaş sadece silahlı bir savaş değildi. Eğer sadece böyle bir şey olsaydı, IŞİD’den alınan topraklarla IŞİD yenilmiş olmazdı. Nitekim El Kaide bu şekilde yenilmedi. Taliban hakeza. Kürtlerin IŞİD karşı verdiği savaş aynı zamanda siyasi ve ideolojik bir savaştı. Kürtlerin demokrasiyi temel alan savaşı, IŞİD’in sahada düşünce olarak da yenilmesine, kitle tabanının kaybetmesine yol açtı. Çok yeni olmasına rağmen idari model Kuzey-Doğu Suriye’de bütün azınlıkları ikna etti.
IŞİD’in tarihi ve suçları
Ocak 2014 – IŞİD, Irak’ta Sünnilerin kalesi sayılan Anbar vilayetinde Felluce’nin kontrolünü ele geçirdi.
3 Şubat 2004 – El Nusra ile IŞİD arasında birkaç aydır devam eden çatışmaların ardından El Kaide IŞİD’le bağlantılı olduğunu reddetti.
9-11 Haziran 2014 – IŞİD, Musul ve Tikrit’in kontrolünü aldı. Irak’ın ikinci büyük kenti olan petrol zengini Musul’un kontrolünün de örgüte geçmesi dünya çapında alarm zillerini çalmaya başladı.
Hilafet ilanı
29 Haziran 2014 – IŞİD bu tarihte, Irak’ın Diyala vilayetinden Suriye’nin Halep kentine uzanan bölgede ‘hilafet’ ilan ettiğini duyurup Bağdadi’nin tüm Müslümanların lideri olduğunu öne sürdü. Örgüt, ismini de ‘İslam Devleti’ olarak değiştirdi.
3 Şubat 2015 – IŞİD, hava saldırıları sırasında uçağı düşünce rehin aldığı Ürdünlü pilot Muaz al Kasasbeh’in kilitli tutulduğu bir kafeste diri diri yakıldığı görüntüleri yayınladı. Ürdün savaş uçakları 5 Şubat günü örgütün Rakka’daki silah depolarını vurarak misilleme yaptı. IŞİD ise ertesi gün, bu saldırılarda Amerikalı rehine Kayla Jean Mueller’in de öldüğünü öne sürdü.
IŞİD HDP mitinglerine saldırdı
5 Haziran 2015: Türkiye’de 7 Haziran’da genel seçimlerine iki gün kala, HDP’nin Diyarbakır mitingi IŞİD tarafından hedef alındı. Çöp kutusuna yerleştirilen iki ayrı bomba ile gerçekleştirilen saldırıda beş kişi yaşamını yitirdi, 400’ün üzerinde kişi yaralandı. Saldırının IŞİD üyesi faili Orhan Gönder kaçtığı Antep’te ertesi gün yakalandı. Gönder’in annesi, oğullarının IŞİD’e katıldıktan sonra emniyet ve valiliğe defalarca başvurduklarını ve dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu ile de görüştüklerini açıkladı. Gönder’in saldırıdan iki gün önce de Diyarbakır’da kaldığı otelde asker kaçağı olduğu polis tarafından sorgulanıp serbest bırakıldığı ortaya çıktı.
20 Temmuz 2015 – IŞİD, Kobani ile dayanışmak amacıyla Suruç’ta toplanan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu üyesi gençleri hedef alındı. Örgütün düzenlediği canlı bomba saldırısında 33 kişi yaşamını yitirdi.
17 Mayıs 2016 – IŞİD, Irak’ın batısındaki en büyük kent ve Anbar vilayetinin başkenti olan Ramadi’de kontrolü, bir dizi bombalı saldırı sonrası hükümet güçlerini çekilmek zorunda bırakarak, aldı.
10 Ekim 2015 – IŞİD, ülkenin dört bir yanından gelen binlerce kişinin ‘Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’ için Ankara Tren Garı önünde toplandığı sırada, Türkiye tarihinin en kanlı terör saldırısını düzenledi. Üç saniye arayla iki bomba patladı; barış için yürümeye hazırlanan 109 kişi hayatını kaybetti.
IŞİD’in Paris saldırıları
30 Ekim 2015 – Obama yönetimi, Suriye’nin kuzeyinde IŞİD’le mücadeleye destek için özel kuvvetler gönderme kararını açıkladı. İlk açıklamada en fazla 50 asker gönderileceği belirtilirken, bu sayı 2019’a gelindiğinde 2 bine çıkmıştı
13 Kasım 2015- Peşmerge güçleri, iki günlük yoğun çatışmadan sonra Ezidi yurdu Şengal’in IŞİD’den kurtarıldığını açıkladı.
13 Kasım 2015 – IŞİD’in Fransa’nın başkenti Paris’te altı farklı noktada, üç timle düzenlediği silahlı saldırılarda 129 kişi yaşamını yitirdi, yüzlerce kişi öldü. Bataclan konser salonunda 87 kişi ölürken, diğer saldırılar restoranlar ve bir stadyumda düzenlendi. Fransa Rakka’ya hava saldırıları düzenledi.
Havaalanlarında katliam
22 Mart 2016 -IŞİD’in, Belçika’nın başkenti Brüksel’de Zaventem havalimanı ile Maelbeek metro istasyonuna düzenlediği saldırılarda 30 kişiyi öldürdü, 270’den fazla kişi yaralandı.
28 Haziran 2016 – IŞİD’in İstanbul’daki Atatürk Havalimanı’na saldırısında 44 kişi hayatını kaybetti, 230 kişi yaralandı.
1-2 Temmuz 2016 – Bangladeş’in başkenti Daka’nın lüks bir bölgesinde bir restorana düzenlenen baskında 20 rehine ve iki polis hayatını kaybetti. Saldırıyı IŞİD üstlenirken, saldırganlarının aileleri oğullarının altı aydır kayıp olduğunu açıkladı.
20 Ağustos 2016 – IŞİD’in Antep’te bir sokak düğününü hedef alan canlı bomba saldırısında 57 kişi yaşamını yitirdi.
22 Aralık 2016 – IŞİD, TSK mensubu olduğu belirtilen iki askerin yakılarak katledildiği bir video yayınladı. 19 dakikalık videonun sonunda isimleri de verilen iki asker yakılarak öldürülüyordu. Erlerden Sefter Taş’ın babası Aydın Taş, 10 ay sonra “Perişan haldeyiz, kimse bize ulaşmadı” diyerek oğlunun akıbetiyle ilgili gaiplik davası açtı.
1 Ocak 2017 – IŞİD, yılbaşı gecesi İstanbul’da Reina’ya düzenlenen saldırıyı üstlendi. Saldırıda 39 kişi yaşamını yitirdi
Haziran 2017 – Suriye Demokratik Güçleri’nin, IŞİD’in başkenti addettiği Rakka’ya operasyonu başladı. Zafer ilanı eylül ayında geldi.
10 Temmuz 2017- Musul IŞİD’den tamamen temizlendi. Bu gelişme örgütün Irak’ta hızla gerilemeye başlayacağı bir süreci başlatırken, Musul’da hâlâ toplu mezarlar bulunuyor.
Şubat 2019 – Suriye Demokratik Güçleri, IŞİD’i Irak sınırında giderek daralan bir alana sıkıştırdı. Şubat ortasına gelindiğinde örgüt sadece Bağuz bölgesinde birkaç kilometrekarelik bir alanı kontrol ediyordu. SDG’nin operasyonu bölgedeki sivillerin ve teslim olmak isteyen militanların tahliyesi için askıya alındı; yaklaşık bir hafta Bağuz’dan binlerce kişi çıktı. Bu kişilerin büyük çoğunluğu, IŞİD militanlarının eşleri ve çocuklarıydı.
23 Mart 2019 – Tahliye sürecinin ardından SDG, Bağuz’u da temizledi. Kontrolün tamamen IŞİD’den alındığı açıklandı. Artık IŞİD’in kontrol ettiği bir toprak parçası yoktu.
Ebu Bekir el-Bağdadi kimdir?
ABD işgali sırasında uzun süre cezaevinde kalan Dr. İbrahim adıyla da bilinen Ebu Bekir el-Bağdadi, Irak Şam İslam Devleti’nin kurucularındandı. Sonra lideri olarak atandı. Bağdadi, Suriye’de çıkan iç savaş ile birlikte bu ülkeye gitti. Nusra Cephesi liderleri birleşmeye karşı çıktı ve El Kaide lideri Eymen el-Zevahiri’ye durumu iletti. 2013 yılında El-Cezire’ye sızdırılan bir mektup ve ses kaydıyla El Kaide lideri Eymen el Zevahiri bu grubun Suriye kanadını tasfiye ettiğini açıkladı. Fakat IŞİD emiri Ebu Bekir el-Bağdadi bu tasfiye kararını reddettiğini ve grubun Suriye’deki operasyonlarına devam edeceğini açıkladı. 29 Haziran 2014 günü halifeliğini ilan etti. Raporlara göre Nusra Cephesi’ne bağlı yabancı militanların yüzde 80’ini kontrolü altına aldı. 2013 Şubat’ında, El Kaide, Suriye’deki IŞİD’i tanımadığını ilan etti ve örgütün Suriye’yi terk etmesini istedi. El Kaide Suriye’deki temsilcisinin Nusra Cephesi olduğunu açıkladı. Nusra Cephesi ve IŞİD arasında birçok cephede çatışmalar yaşandı. En sonuncusu ise IŞİD’in Nusra Cephesi’nin elindeki Deyrizor kentinde kontrolü sağlamasıyla son buldu. Bağdadi, halifelik ilan etti. Bütün toprakları Suriye Demokratik Güçleri karşısında kaybettikten sonra kayıplara karıştı. Kaçması çok sürmedi. 26 Ekim 2019’da İdlib’de öldürüldü.
Yarın: Uluslararası belgeler ışığında IŞİD