İlk çağlardan itibaren yerleşim alanı olarak kullanılan bölgede, Hasankeyf’te Ilısu Barajı’nın yapılması durumunda insan türünün kökenleri, tarımın başlangıcı, çok sayıda medeniyetin ayak izleri ve maddi varlıklarına dair olağanüstü kanıtlar da sular altında kalacak. UNESCO’nun varlık nedeninin Hasankeyf gibi alanları korumak olduğu biliniyor.
Kültür Mirası sayılabilecek alanlar için 10 kriter belirleyen UNESCO, 10 kriterden 9’unu karşılayan Hasankeyf için hiçbir şey yapmadı. UNESCO’nun Türkiye’de Dünya Mirası listesinde 18 yer alırken, geçici listede ise 78 yer bulunurken, listenin hiçbir yerinde Hasankeyf’in olmayışı dikkat çekiyor. Buna gerekçe olarak ise başvuru yapmamasını gösteriyor. Oysa 1981 yılında Hasankeyf, doğal koruma alanı ilan edildi ve Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi (ICOMOS) Türkiye Milli Komite Yönetim Kurulu 2. Başkanı olan İTÜ Mimarlık Fakültesi Restorasyon Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Zeynep Ahunbay uzun yıllar önce başvuruda bulunmuştu.