Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘İtirazları bastıran devletler yıkımla karşılaşabiliyor, biz bu hataya düşmüyoruz’ dedi. İşte Erdoğan’ın düşmediği ‘hataların’ bilançosu
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İstanbul’da ombudsmanlık konferansında konuştu. Türkiye’nin içinde bulunduğu antidemokratik uygulamaları unutarak bölge ülkelerinde yaşanan halk isyanlarına atıfta bulundu. Erdoğan, halkın itirazlarını bastırmaya çalışan devletlerin yıkımla karşılaştığını söyledi ve kamu karşısında hak arayışlarının çoğaltılması gerektiğini anlattı. Oysa Türkiye’de demokrasi KHK’li ihraçlar, kayyumlar ve tutuklamalarla anılmaya devam ediyor.
Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu unuttu
Türkiye’de özellikle darbe girişimi sonrası OHAL uygulamalarını, KHK ile ihraçları, siyasetçilerin tutuklanmasını ve en basit toplumsal hak talebinin görünmez gelindiği siyasi atmosferi ‘unutan’ Erdoğan, bugün yaptığı konuşmada ‘Türkiye’nin demokratik olduğunu ve despotik yönetimlerin karşısında demokrasiyi baz aldıklarını’ söyledi.
Erdoğan ‘Hangi kanaldan gelirse gelsin kamu kurumu yöneticilerimizin vatandaşımızın sesine sessiz kalması olamaz’ derken KHK ile ihraç edilenlerin sorunlarını, EYT’lilerin talebini ve Kürt illerine atanan kayyumların aksine demokratik Türkiye’den yana olduklarını ve antidemokratik hiçbir uygulamaya duyarsız kalmayacaklarını söyledi. Son olarak Emeklilikte Yaşa Takılan yurttaşların taleplerine Erdoğan ‘Seçim dahi kaybetsem bunlara ilişkin bir düzenlemeye yapmayacağım’ diyerek konuyu kendi partisi için tartışmaya kapadı.
OHAL’in, kayyumların ve KHK’nin gölgesinde Türkiye’de demokrasi
Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi atmosfer Erdoğan’ı yalanlar vaziyette, Türkiye darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL’le birlikte bir çok hak gaspına ve yasaklara şahit oldu. Bu uygulamalar OHAL sonrasında da artarak devam etti.
İşte Erdoğan demokrasisinin bilançosu
OHAL döneminde yayınlanan Kanun Hükmünde Kararnamelerle toplam 125 bin 800 kişi kamu görevinden çıkarıldı. İhraç edilen yurttaşların işe geri iade kanalları kapatıldı. OHAL komisyonu sadece bin 300 kişi için işe dönüş kararı verdi.
Barış için Akademisyenler bildirisini imzalayan ilk bin 128 akademisyenden 148’i hakkında dava açıldı. AYM’nin ifade özgürlüğü kararından sonra bu kararlar bozuldu ama akademisyenler üniversiteye hala geri dönemedi.
‘Gülen cemaati’ ile bağlantısı olduğu iddia edilen birçok okulun kapatılmasının yanı sıra, 64 özel kurs merkezi, 847 öğrenci yurdu, 47 özel sağlık merkezi, 15 vakıf üniversitesi ve 145 vakıf kapatıldı. OHAL sonrası itiraz başvuruları reddedildi.
OHAL dönemi ve sokağa çıkma yasakları uygulanırken Özgür Gündem’in ve Özgürlükçü Demokrasi’nin de içinde bulunduğu toplam 70 gazete, 34 radyo ve 33 televizyon kanalı kapatıldı birçok gazeteci de işten çıkarıldı ve yüzlerce gazeteci hakkında soruşturma başlatıldı.
Türkiye’nin hapisteki gazeteci sayısı konusundaki dünya birinciliği hala devam ediyor. OHAL sonrası devam eden operasyonlarla birlikte hapiste 175 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu olduğu belirtiliyor. Yüzlerce gazeteci ve medya çalışanı ise benzer suçlardan, tutuksuz yargılanıyor. Geçtiğimiz hafta Jinnews muhabiri iki gazeteci İzmir’de tutuklandı. Tutuklu yargılanan Yazar Ahmet Altan önce serbest bırakıldı sonra tekrar gözaltına alınarak tutuklandı. Gazeteciler üzerine süren soruşturmalar ve davalar devam ediyor.
15 Temmuz 2016 darbe girişiminin birinci yıl dönümünde Cumhuriyet Halk Partisi bir rapor yayınladı. Raporda 169 bin 13 kişi hakkında adli işlem yapıldığını, 50 bin 510 kişi darbe soruşturmaları kapsamında tutuklandığı belirtti. Öte yandan CHP raporda darbe girişimiyle ilgili soruşturma açılan 35 kişinin intihar ettiğine yer verdi.
Kayyum politikası devam ediyor
Darbe sonrası Halkların Demokratik Partisi’nde eşbaşkanlar dahil bir çok siyasetçi tutuklandı. OHAL süresinde 74 belediye eş başkanı tutuklanmış, 89 belediyeye kayyum atanmıştı. OHAL sonrası değişen herhangi bir şey olmadı. 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde halkın büyük desteğiyle kayyumlardan geri alınan belediyelere tekrar Cumhurbaşkanı imzasıyla kayyum atandı. Şu an HDP’nin elinde olan ve kayyum atanan belediyelerin sayısı 24’e ulaşmış durumda. Kayyumlarla birlikte 36 belediye eşbaşkanı gözaltına alındı. Bunlardan 14’ü tutuklandı.
İfade özgürlüğü engelleniyor
2018 Ağustos ayında İçişleri Bakanlığı Cumartesi Anneleri’nin, Galatasaray lisesi önünde kayıplarını sordukları alan yasaklandı.
Öte yandan Cumartesi Anneleri’nin Diyarbakır’da düzenlediği bir oturma eylemi de, İnsan Hakları Derneği’nin Diyarbakır Şubesi’nin Eylül ayından itibaren düzenlemek istediği tüm kitlesel toplantılar gibi, yasaklandı.
2017 Kasımında Lezbiyen, Gay, Biseksüel ve Transgender (LGBT) hakları gruplarının düzenlemek istediği kitlesel etkinlikler Ankara valiliği tarafından yasaklanmıştı, bu yasak başka kentlerde yapılacak toplantı ve etkinliklerin yasaklanmasına da emsal teşkil ederek, 2018 boyunca uygulanmaya devam etti ve Türkiye’nin LGBT gruplarına yönelik baskıcı yaklaşımının giderek arttığını ortaya koydu. Temmuz ayında İstanbul Valiliği her sene yapılan Onur Yürüyüşü’nü, güvenlik ve kamu düzeninin sağlanması gerekçeleriyle üst üste dördüncü yılında yine yasakladı.
15 Eylül 2018’de İstanbul’daki üçüncü hava limanının şantiyesindeki kötü çalışma ve yaşam koşullarını protesto eden yüzlerce inşaat işçisini polisler gözaltına aldı. Mahkemeler aralarında sendika görevlilerinin de olduğu 37 kişinin tutuklanmasına karar verdi, bunlardan altısı daha sonra serbest bırakıldı. Çok daha fazla sayıda işçi hakkında izinsiz gösteri düzenlemek ve polise direnmek gibi suçlamalarla ceza soruşturması yürütülüyor. Geçtiğimiz gün Dev Yapı-İŞ üyesi bir işçi tutuklandı.
Bir tek Türkiye’de yasak
Web sitelerinin engellenmesi ve çevrimiçi içeriğin kaldırılması sürdü ve Türkiye’de binlerce kişi hakkında, sosyal medya paylaşımları nedeniyle, ceza soruşturmaları ve ceza davaları açıldı. Vikipedi (Wikipedia) Türkiye’de hala erişime kapalı. Haber sitesi Sendika.org erişim engellemesi nedeniyle rekor bir sayıya ulaştı şu an site Sendika63.org olarak haberlerini paylaşıyor. Mezopotamya Ajansı’da bu konuda mustarip olanlar arasında site şu an mezopotamyaajasi22.com üzerinden yayınına devam ediyor.
Türkiye’de 1 mayıs için tarihi bir anlamı olan Taksim meydanı emekçilere hala yasaklı. Ayrıca İktidar gösteriler için alternatif olarak kent merkezilerinin dışında dolgu alanları göstermeye devam ediyor. Geçtiğimiz gün Ankara’da düzenlenmek istenen uyuşturucuya hayır mitingi yasaklandı. Bölge illerinde atanan kayyumlar sonrası protesto gösterileri valilik tarafından yasaklanıyor.
Kavala hala tutuklu
Türkiye sivil toplumunun tanınmış isimlerinden Osman Kavala 2017 Kasımından beri tutuklu. Savcılık soruşturmayı Kasım 2018 itibariyle, aralarında Kavala’nın yürüttüğü sivil toplum örgütü ile bağlantısı olan isimlerin de bulunduğu 13 kişiyi gözaltına alarak ve bu kişilerin 2013 yılında İstanbul’da gerçekleşen kitlesel Gezi Parkı eylemlerinin sonrasındaki faaliyetlerine odaklanarak genişletti. Gözaltına alınanlardan 12’si hemen serbest bırakıldı, ancak Osman Kavala soruşturmanın tek tutuklu sanığı olarak hala hapishanede.
1500 avukat yargılandı
Darbe girişimi sonrası Türkiye’de ‘terör’ suçlamalarıyla yargılanan avukat sayısının 1500 olduğu bildiriliyor. İçlerinde Selçuk Kozağaçlı’nın da bulunduğu ÇHD üyesi 17 avukat tutuklanmış bir süre sonra tahliyesine karar verilmişti sonra karar bozulmuş 12 avukat tutuklanmıştı. ÇHD genel başkanı Selçuk Kozağaçlı hala tutuklu ve tekli hücrede tutuluyor. Öte yandan ÖHD ve ÇHD üyesi avukatlar üzerine soruşturma ve davlar açılmaya devam ediyor.
Derleyen: Tolga Balcı