Ekonomik bunalım kartopu gibi büyüyor. AKP’nin ekonomik krize çözüm bulma derdi yok. AKP çözüm hükümeti değil, çözümsüzlük hükümeti’ diyen emek örgütleri, toplumsal bunalım karşısında ortak mücadele çağrısı yaptı
Yadigar Aygün/ İstanbul
Türkiye’de uzun süredir devam eden ekonomik krizin giderek derinleşmesiyle birlikte toplumdaki ekonomik bunalım da artmaya başladı. Kriz sürekli artarken yurttaşlar ise gittikçe yoksullaşıyor. Emek örgütleri giderek artan ekonomik krizi gazetemize değerlendirdi.
‘AKP çözer gibi yaptı’
Devrimci İşçi Sendikaları Konfedarasyonu Yürütme Kurulu üyesi (DİSK) Kanber Saygılı, AKP’nin ekonomik krize çözüm aramadığına şu sözlerle dikkat çekti: “Toplum ekonomik krizden kaynaklı olarak ciddi bir bunalım yaşıyor. Emekçiler giderek yoksullaşıyor. İşsizlik git gide artıyor. Yaşamın her alanında bir güvencesizlik söz konusu. Ekonomik paket hazırladılar. Bu paketlerin yetersizliği ortada. Açıklanan enflasyon rakamları gerçeği asla yansıtmıyor. Ekonomik kriz ile birlikte toplumsal baskılar giderek artıyor. AKP 17 yıldır sorunları çözer gibi gösterdi. Aksine sorunlar giderek kartopu gibi büyümeye devam ediyor. AKP çözüm hükümeti değil çözümsüzlük hükümeti. Toplum bu sorunlara ses çıkardığında güvenlik güçleri ile toplumu bastırıyor. Ekonomik krizin faturasını emekçinin sırtına yüklüyorlar. Vergi tavana yayılması gerekirken vergiler milyonlarca emekçinin cebinden çıkıyor” dedi.
‘İntihara sürükleniyor’
Saygılı, ekonomik krizle birlikte yaşanan toplumsal bunalımın arttığına dikkat çekerek, “Son süreçte yaşanan intihar vakaları birer cinayettir aslında. Yaşam koşullarının giderek zorlaşması insanları intihara sürüklüyor. İşsizlik, yoksullaşma işyerlerindeki baskı ve mobbing, yaşamın her alanındaki güvencesizlik, intiharları artırıyor. Demokratik kitle örgütlerinin ortak mücadale etmesi gerekiyor. Hep birlikte mücadele etmezsek ekonomik krizden kurtulma şansımız yok” diye belirtti.
‘İktidar krizi kabul etmiyor’
KESK Eşbaşkanı Aysu Gezen ise, AKP’nin ekonomiyi yönetemediğinin altını şu sözlerle çizdi: “Giderek artan bir ekonomik kriz ile karşı karşıyayız. İktidar bu krizi kabul etmiyor. Geçici, ötelemeye yönelik önlemler alarak günü kurtarmaya çalışıyor. Türkiye neoliberal politikaların sonucu olarak tüketime dayalı uluslararası sermayeye göbekten bağımlı bir ekonomiye sahip. Tüm dünyada ekonomik kriz yaşanıyor. Pek çok ülkede insanlar yoksulluğa, zamlara karşı ayakta. Türkiye’ de OHAL resmi olarak bitse de fiili olarak devam ediyor. İktidar insanların sokağa çıkmasını önlemek için her türlü baskı aygıtını kullanıyor. Şu an devam eden bütçe görüşmelerinde saray en çok bütçeyi savaşa ayırmış durumda. KESK olarak her zaman olduğu gibi eşit ve adil sistemin kurulması için mücadele edeceğiz. Ekonomik krize karşı örgütlü bir mücadele yürütmek zorundayız.”