Dün BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin kabulünün 30. yılıydı, yarın ise Gündem Çocuk Derneği’nin kapatılmasının üçüncü yıl dönümü.…
30 yıl önce…
BM Genel Kurulu, dünyanın her yerinde her bir çocuğun barış içerisinde özgür, mutlu ve sağlıklı yaşaması amacıyla devletlere yükümlükler verecek bir sözleşmeyi kabul etti. Bu sözleşme 30 yıl boyunca dünyada en fazla devlet tarafından imzalanan insan hakları belgesi oldu. Çocukları hak ve özgürlük sahibi, çocukluğu ise bir varoluş tarzı olarak gören bu sözleşme devletlere üç temel yükümlülük veriyor: çocuk haklarına saygı gösterme, onları koruma ve hakların hayata geçmesi için her türlü olanağı geliştirme.
Sözleşmeye atılan her imza devletlerin bu üç yükümlülüğü yerine getirme sözü olmasına karşın, devletler çocukların haklarını ihlal eden politikalardan vazgeçmiyor. Evet, tüm dünyaya baktığımızda, özellikle Avrupa ülkeleri olmak üzere Sözleşme’nin kabulünün ardından çocuklar için iyileşmeler söz konusu. Ancak bazı rakamlar var ki; çocuk hak ihlallerinin giderek hatta derinleşerek devam ettiğini hepimize açık ediyor: Save The Children’a göre en az 420 milyon çocuk çatışma ve savaş bölgesinde bulunuyor. ILO ve UNİCEF ortak raporuna göre her beş çocuktan biri aşırı, her iki çocuktan biri orta yoksullukta yaşıyor. Aynı rapora göre tüm dünyada çocukların sadece yüzde 35’i sosyal korumadan yararlanabiliyor. Bu rakamların bir sonucu olarak da tüm dünyada 73 milyonu ağır işler olmak üzere 152 milyon çocuk çalışmak zorunda bırakılıyor.
Sözleşmeyi 1990 yılında imzalayan, 1995 yılında onaylayan Türkiye’de de durum çocuklar için benzer: Resmi bir rakam henüz yayınlanmasa da en az iki milyon çocuk çalışmak zorunda. Türkiye’deki çocuklar OECD ülkeleri arasında çocuk yoksulluğunu en fazla yaşayan çocuklar arasında… Çocuklar Türkiye’de evlendiriliyor, şiddete, ayrımcılığa maruz bırakılıyor. Eğitime, sağlığa erişimi tam olarak sağlanamıyor, özgürlüğünden yoksun bırakılıyor, sesleri duyulmuyor. Üstelik yaşadıkları bu ihlaller de cezasız kalıyor.
3 yıl önce…
Tüm bu ihlallere, gittikçe derinleşerek çocukların yaşamında onarılması güç izlere bırakan varolan küresel ekonomik sisteme karşın “Çocuklar için daha iyi bir dünya mümkün” umuduyla kurulmuş ve bu yönde çaba göstermiş Gündem Çocuk Derneği KHK ile kapatıldı.
“Dernek 11 yıl boyunca çocukların yaşadıkları hak ihlallerine; failine bakmadan ve çocuklar arasında hiçbir ayrım yapmadan sessiz kalmamış; çocuklar için yükselecek sesi de çoğaltmaya çalışmıştı. 11 yıl boyunca çocukların yaşadıkları ihlalleri görünür kılmış, başta devlet olmak üzere tüm yükümlülük sahiplerine yükümlülüklerini hatırlatıp, bu yükümlülükleri yerine getirmeleri için çağrıda bulunmuştu. 11 yıl boyunca çocuklar için adaletin, adaletsizliklerin olduğu yerlerden yükseleceğini bildiğinden, gücü yettiği kadar adaletsizliğin olduğu yerlerde “adalet mücadelesi” vermişti. Davalar açmış, dava açanları yalnız bırakmamıştı. Failler bulunsun, cezasız kalmasın diyerek hak ihlallerinin takipçisi olmuştu. Bu ihlaller konusunda kamuoyu oluşturmaya çalışmış. Hak ihlaline uğrayan çocukları ve yakınlarını güçlendirmek için dayanışma göstermişti. 11 yıl boyunca her yerde, her koşulda çocukların durumunu izlemeye çalışmıştı. Raporlar hazırlamış, politika önerileri sunmuştu… Zaman zaman ebeveynler, zaman zaman eğitimciler, zaman zaman kolluk güçleri, zaman zaman medya olmak üzere çocukların haklarını ihlal eden her kimse; onlara karşı çocukların yanında durmuştu. Yetişkinlerin çocuklar üzerinde hakları değil sorumlulukları olduğunu bıkmadan tekrar etmişti. Çocukların yaşadıklarını, düşündüklerini, hissettiklerini, taleplerini, beklentilerini, seslerini bizzat onların ağzından her fırsatta duyurmaya çalışmıştı. 11 yıl boyunca çocuklarla birlikte barış içerisinde yaşama inanmış, bunu savunmuştu. Çocukların barış içerisinde yaşamasının önünde engel olan herkese karşı, savaşa ve şiddete karşı barışı örgütlemeye çabalamıştı. 11 yıl boyunca çocuklardan, ailelerinden, insan hakları örgütlerinden, birlikte yol yürüdüğü kuruluşlardan, kişilerden, medyadan pek çok şey öğrenmiş, öğrendiği her şeyi biriktirmiş, yeniden alana sunmuştu”. Ama işte sonra 22 Kasım 2016 gecesi, sabaha karşı çıkan bir KHK ile kapatıldı.
Evet, ihlaller, ihlallere yol açan sebepler, ihlallerin ortadan kalkması için çabalayanlara yönelik baskılar 30 yıldır tüm dünyada devam ediyor. Ancak yine de artık, hem dünyada hem de Türkiye’de BM Çocuk Hakları Sözleşmesi çok daha fazla çocuk ve genç tarafından biliniyor. Çocuklar için daha iyi bir dünya ve eşitlik çabası, talebi ve umudu bu sözleşme etrafından güçleniyor. Örnek mi görmeliyiz? O halde önce bizzat yüzümüzü çocukların kendilerine çevirmeli, onların seslerine, düşüncelerine kulak vermeliyiz. Ardından da son olarak Diyarbakır’da kurulan çocuk örgütlerinin kurduğu ağları ve çocuk hakları hareketini, kuruluşlarını, savunucularını en azından takip edip, desteklemeliyiz… 3