Dicle EDAŞ, tohumlarını toprakla buluşturdukları ve sulama yapmaları gerektiği gün çiftçileri yine susuz bıraktı. Türkiye’de tüm çiftçiler borç batağındayken, bu uygulamanın Kürt çiftçilerine dönük olması dikkat çekiyor
Dicle Elektrik Dağıtım Şirketi (EDAŞ) borcunu ödemedikleri gerekçesiyle 1453 çiftçinin elektriğini kesti. Şirketten yapılan açıklamada, “12.923 çiftçinin sadece yarısı kayıtlı, onun da yüzde 91’i borcunu ödemiyor” denildi. Kendi iddialarına göre 6 bin 350 çiftçinin sulama abonesi olduğu ve bunun yüzde 91’nin yani 5 bin 800 çiftçinin ise borcunu ödemediğini belirten EDAŞ’ın, sadece 1453 çiftçinin elektriğini kesmiş olması bir çelişki. Bu çelişki içinde elektriği kesilen 453 çiftçinin ise hiçbir borcunun bulunmamasına karşın onlarında elektriklerinin kesilmiş olması, EDAŞ’ın bu uygulamayla borç tahsilinden çok bölgede tarımsal üretim yapan insanları bıktırmaya ve tarımdan uzaklaştırmaya dönük politikaların bir parçası olarak hareket ettiğine işaret ediyor.
Kesinlikle enerji verilmeyecek!
Defalarca yapılan uyarılara rağmen ödemelerin yapılmadığını ileri süren şirket, kaçak bağlantı yapılmaması için kesilen hatların toplandığını belirterek, borcunu ödemeyenlere kesinlikle yeniden elektrik verilmeyeceğini açıkladı. 2018 yılı sonunda Enerji Bakanı Fatih Dönmez, yükselen elektrik maliyetlerindeki artıştan dolayı tarımsal sulama birliklerine abone olan 67 bin çiftçinin faizli borcu olduğu ve 2 bin 666’sının icralık olduğunu açıklamıştı. Bu durumu yaratan AKP iktidarının çiftçiye dönük EDAŞ’ın uygulamalarına seyirci kalması bu uygulamanın danışıklı olarak yütürüldüğünü gösteriyor.
Şirketlere var çiftçiye yok!
AKP iktidarı, 2006 yılından bugüne kadar çiftçilerin anayasal hakkı olan gayrisafi milli hasıla üzerinden 170 milyar TL ödeme yapması gerekirken bu tutarın 53 milyar lirasını çiftçiye ödemedi. Buna karşın Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan’ın bazı enerji şirketlerinin 2 milyar dolar bankalara olan borcunun silinmesini istediği ortaya çıkmıştı. Birkaç şirketi kurtarmak amacıyla 2 milyar dolar yani 12 milyar liraya yakın borcun silinmesini isteyen iktidarın, çiftçilerin yüksek elektrik borçlarını ödeyememesi noktasında hiçbir şey yapmaması dikkat çekiyor. Türkiye’de elektrik üretim ve dağıtımın tamamının özel şirketlere devredilmesiyle birlikte EDAŞ gibi dağıtım şirketlerinin faturalarını ne çiftçiler ne de yoksul halk ödeyemez duruma geldi. Yüksek kilowat ücreti, dağıtım bedeli, sayaç okuma gibi kalemlerle elektrik faturaları ikiye sadece geçen yıla göre 3’e katlandı. Bir hanenin geçen yıl ödediği 50 TL’lik fatura bu yıl 150 liralara ulaşmış durumda.
Elektrik fiyatı yüzde 70 arttı
Geçtiğimiz yaz sonu bölgede pamuk üretimi yapılan Urfa, Diyarbakır, Mardin, Batman, Siirt, Şırnak ve Adıyaman Ziraat Odalarının başkanları, yöneticileri ve çiftçilerin katılımıyla Urfa’da bir pamuk tarlasında basın toplantısı düzenlenmişti. Yapılan açıklamada, “Bildiğiniz üzere, bu yıl ekimin gerçekleştirildiği Nisan ayında geçen yılın aynı ayına göre gübre, mazot, elektrik, zirai ilaç gibi girdilerde önemli oranlarda artışlar yaşanmıştır. Gübrede yaklaşık yüzde 60, elektrikte yüzde 70’in üzerinde artış olmuş, zirai ilaçta ise artış oranı yüzde 100’ü aşmıştır” ifadeleri bölge halkının yaşadıklarını bir özeti. Yapılan açıklamanın devamında, “Tarım girdileri acilen düşürülmelidir. Dicle EDAŞ çiftçiyi bezdiren keyfi uygulamalarından vazgeçmelidir” ifadeleri bölge çiftçisinin durumunu ortaya koydu.
Kazancın yarısı elektrik bedeli
Aynı açıklamada ziraat mühendisi ve çiftçi olan bir yurttaşın, “Çiftçilerimizin Dicle EDAŞ’la sıkıntısı var. Yani çiftçiler bu kurumdan şikâyetçi. Örneğin benim iki abonem var ve 100 binin TL üzerinde bir fatura çıkarılmış. Bir çiftçi eğer 100 dönüm arazi ekmişse ve 100 ile 150 bin TL arasında kazanıyorsa bunun 70-80 bin TL’sini sadece Dicle EDAŞ’a vermek zorunda. Diğer girdiler yani tohum, gübre, ilaç gibi maliyetler de üzerine eklenince çiftçiye hiçbir şey kalmıyor” sözleri bölge çiftçisinin durumunu gösteriyor. AKP iktidarı, tarımsal üretimlerin tamamını şirketlerin yöneteceği, çiftçilerin ise sözleşmeli tarımla ücretli birer köle haline getirileceği bir sistemi hedeflediği son tarım şurasında da görüldü.
Fatura yerine kağıt parçası
İktidarın uyguladığı tarım politikaları sonucu çiftçilerin gelirleri düştü ve borçlarını ödeyemez duruma geldi. Türkiye’nin dört bir yanında bulunan su birliklerinin elektrik borçlarını ödeyememelerine karşın elektrik kesme uygulaması ise sadece Kürt çiftçilerinin yaşadığı coğrafyada yaşanıyor. Dicle Elektrik, çiftçinin hak ettiği tarım desteklerine borçları nedeniyle el koyarak çiftçiyi adeta üretim yapamaz hale getiriyor. Çiftçilere dekar başına elektrik faturası gönderen EDAŞ’ın elektrik kullanmayan ve sulamayı kendi yaptığı su göletlerinden karşılayan çiftçiye de aynı faturayı gönderdiği biliniyor. Ayrıca çiftçilere elektrik faturası yerin ellerin tutuşturulan kağıt parçasında yazılı tutarı çiftçilerin ödemesi isteniyor.
Çiftçiler şirketlerin kölesi gibi
Türkiye’de enerji şirketleri özelleştirmelerle, üretim ve dağıtım ağını ellerini ceplerine sokmadan kredilerle aldıkları bilinmektedir. Türkiye’de enerji üretim ve dağıtım şirketlerinin borcu bugün için 60 milyar dolar civarında. Türkiye’de enerji sektörü inşaattan sonra bankalara en borçlu dördüncü sektör. AKP iktidarının, 3 enerji şirketinin bankalardan aldığı 1.9 milyar dolar kredi borcunun silinmesini istediği basında yer alırken, bu üç şirkete adı henüz belirlenemeyen şirketlerin de ekleneceği belirtilmişti. Bu yaşananlar şirketlerin halkın sırtından beslendiğinin işareti.
Keyfi uygulama
Sömürge bir ülkede sömürgeci şirketlerin uygulamalarına benzer bir süreç bölge çiftçisini enerji şirketlerinin kölesi haline getirirken bölgede demografik yapının değiştirilme hedefiyle hareket edildiği ve çiftçinin elektrik faturasını ödeyememesi nedeniyle arazilerinin icra yoluyla alınıp topraksız bırakılmanın amaçlandığı iddia ediliyor. Türkiye’nin başka kentlerinde yaşanacak bir saatlik elektik kesintisi bile yaşamı altüst ederken bölge kentlerinde keyfi uygulamalarla günlerce elektrik verilmiyor. Keyfi bir uygulama ile Kızıltepe’de günlerdir elektrik alamayan halk ve çiftçiler ise adeta isyan ediyor.
EKOLOJi SERViSi