Muhalefetin hükümet tarafından yanıtlanması istemiyle Meclis’e verdiği yüzlerce önerge reddedildi. Bunlar arasında AKP-İŞİD ilişkisi, Gülen cemaatinin siyasi ayağı, Çorlu tren kazası faciası, Roboski katliamı ve kadın cinayetleri önergeler de yer aldı
Meclis’in 27’nci yasama dönemine başladığı 24 Haziran 2018 tarihinden 31 Ekim 2019 tarihine kadar, siyasi partiler tarafından Meclis’e sunulan araştırma önerge sayısı 2 bin 123. Verilen bu önergelerden görüşülen önerge sayısı ise sadece 45. Birçok araştırma önergesi halen görüşülmeyi beklerken, muhalefetin Genel Kurul’da oylamaya sunduğu Meclis araştırmaları ise AKP-MHP oylarıyla sürekli reddediliyor. Reddedilen önergeler arasında toplumun bütün kesimleri ilgilendiren ve AKP-MHP iktidarının da gündeminde olan birçok konu yer aldı.
HDP tarafından sunulup, reddedilen araştırma önergelerinden bazıları şöyle:
Tüm teşkilat çalışıyor ama…
Alevilerin evlerinin işaretlenmesi: 4 Aralık 2019 tarihinde “Alevi toplumunu hedef alan tehditlerin, dışlayıcı politikaların detaylı olarak araştırılarak, sorumluların ortaya çıkarılması, olaylara tehlikeli boyutlara ulaşmadan çözüm getirilmesi, kamuoyunda ve yurttaşlar arasında oluşan endişelerin giderilmesi” amacıyla verilen önerge reddedildi. İzmir’de bulunan Alevi bir ailenin evinin işaretlenmesi tüm siyasetin gündemi olmuştu. Erdoğan, “Bu kapılara bu işaretleri koyanların üzerinde tüm güvenlik teşkilatlarımız çalışmaktadır” açıklaması yapmıştı.
Kadın cinayetleri
8 Ocak 2019 tarihinde, “Kadın cinayetlerinin ve kadına yönelik gerçek rakamların açığa çıkarılması, cinayetlerin ve erkek şiddetinin sona erdirilmesi için etkin ve caydırıcı önlemlerin alınması” amacıyla verilen önerge, AKP-MHP oylarıyla reddedildi. 2018 yılında 440, 2019’un Kasım ayına kadar 422 olmak üzere 2 yılda 862 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Hükümet dahil tüm siyasi partiler kadın cinayetlerine karşı çıktığını açıkladı, ancak önerge reddedildi.
HDP, kadın cinayetlerinin, kadına yönelik şiddetin ve kadın yoksulluğunun araştırılması konusunda 50 araştırma önergesi verdi, bu önergelerin 9’u Genel Kurul’da görüşülerek reddedildi.
Roboski katliamının faili kim?
24 Aralık 2018 tarihinde “Roboski Katliamı olarak geçen olayın emir komuta zincirindeki tüm sorumlularının ortaya çıkarılması” amacıyla verilen önerge AKP-MHP oylarıyla reddedildi.
28 Aralık 2011 tarihinde Şırnak’ın Uludere ilçesi Roboski Köyü’nde TSK’ye ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu 17’si çocuk olmak üzere toplam 34 yurttaş yaşamını yitirmişti. Dönemin Başbakanı Erdoğan, “Genelkurmay Başkanı’na ve tüm komuta zincirine başarılarından ötürü” teşekkür etmişti. Dönemin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ise, bombardımanın emrini Hava Kuvvetleri’nde görüntüleri analiz eden komutanların verdiğini açıklamıştı.
9 Ocak 2012 tarihinde Meclis’te tüm partilerin önerisiyle açılan araştırma komisyonunda, çoğunluğunun oyuyla çıkarılan raporda “34 Roboskili köylüyü kim öldürdü?” sorusu yanıtsız bırakılmıştı. Katliamın üzerinden 95 ay geçti, failler hala yargılanmadı.
Hizbullah sanıkları korunuyor mu?
5 Mayıs 2019 tarihinde, “Hizbullah dava sanıklarının korunması iddiaları” ile ilgili verilen araştırma önergesi yine AKP-MHP oylarıyla reddedildi. Kürt milletvekilleri dahil 188 cinayetten sorumlu tutulan Hizbullah üyeleri, 2011 yılında Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu uzun tutukluluk sürelerinin yarattığı hak ihlaline ilişkin karar doğrultusunda serbest bırakılmaya başlanmıştı. Hizbullah’ın lider kadrosunda 21 sanık tahliye edildi. Tahliye edilenlerin akıbeti ise bilinmiyor. 2019 yılında ise Hizbullah davalarından hüküm giyen 100’den fazla örgüt mensubu, AYM’nin 2018’de “heyette askeri hâkim bulunması yeniden yargılama nedenidir” kararı nedeniyle yeniden yargılama kararlarıyla tahliye edilmişti.
‘Kayyumlar araştırılmasın’
13 Kasım 2019 tarihinde “Belediyelere atanan kayyumlar ve hukuksuzlukların araştırılması” amacıyla verilen önerge reddedildi. 31 Mart seçimlerinden sonra HDP’li 24 belediyeye kayyum atandı. Sayıştay Başkanı Seyit Ahmet Baş, önceki dönemde DBP’li belediyelere atanan kayyumlarla ilgili 2017 yılında hazırlanan 31 suç duyurusu müzekkeresi olduğunu açıkladı. Kayyumları savunan AKP hükümeti, kayyumların uygulamalarının araştırılmasını reddetti.
Bağdadi, İŞİD, petrol
30 Ekim 2019 tarihinde verilen “IŞİD’e karşı verilen mücadelede Türkiye’nin pozisyonunun araştırılması” amacıyla verilen önerge reddedildi. “IŞİD’e karşı en etkili mücadeleyi biz yapıyoruz” diyen Erdoğan, binlerce DAİŞ üyesini etkisiz hale getirdiklerini ve DAİŞ ile mücadele edenlerin Kürt güçleri değil, asıl olarak kendileri olduğunu defalarca açıkladı. Ancak AKP hükümeti, DAİŞ karşısındaki pozisyonunu araştırılmasını isteyen önergeyi reddetti.
28 Ekim tarihinde DAİŞ lideri Ebubekir El-Bağdadi’nin Türkiye’nin sınırından 5 kilometre uzaklıkta ABD-SDG ortak operasyonuyla öldürülmesi, hükümet-IŞİD ilişkisi üzerinden tartışma konusu olmuştu.
Kuzey Suriye’ye yönelik yapılan operasyonda TSK ile birlikte hareket eden SMO içerisinde DAİŞ ile ilişkisi olan 72 kişinin isim listeleri ve nerede bulundukları ortaya çıkmıştı.
Yine AKP hükümetinin Rusya ile ilişkilerinin krizde olduğu bir dönemde, 2 Aralık 2015 tarihinde Rusya Savunma Bakan Yardımcısı Anatoly Antonov, DAİŞ’in elinde olan petrollere dair, “Elimizdeki bilgilere göre, ülkenin en üst düzey siyasi liderliği, Erdoğan ve ailesi bu suç faaliyetine karışmış durumda” açıklaması yapmıştı.
İntiharlar araştırılmadı
12 Kasım 2019 tarihinde “İşsizliğe bağlı intiharların araştırılması ve gerekli tedbirlerin alınması” amacıyla verilen önerge, benzer şekilde AKP-MHP oylarıyla reddedildi.
Ödeyemediği borçları nedeniyle İstanbul Fatih’te Cüneyt (48), Oya (54), Yaşar (56) ve Kamuran Yetişkin (60) adlı 4 kardeş siyanür içerek intihar etti. Antalya’da Selim Şimşek bıraktığı mektubunda maddi zorluklar yaşadığını belirterek, iki çocuğu ve eşini zehirlemiş, ardından intihar etmişti. Bağımsız araştırmalar Türkiye’de 8 milyon işsiz olduğunu ifade ediyor.
Meclis Genel Kurulu’nda önerge reddedilirken, Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın ise intiharlara ilişkin “bu toplu intihar değil, cinayettir” açıklaması yapmıştı.
10 Ekim’de devlet sorumluluğu
10 Ekim 2019 tarihinde “10 Ekim Ankara Katliamı’nın araştırılması” amacıyla verilen önergesi AKP-MHP tarafından reddedildi. Katliam sırasında ve sonrasında 103 kişi yaşamını yitirdi. Konuyla ilgili İçişleri Bakanlığı Müfettişleri’nin hazırladığı raporda, katliamdan önce bu konuda istihbarat olduğunu ancak bu istihbaratın dikkate alınmadığı belirtildi. Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu ise, katliamdan sonra “oylarımız arttı” açıklaması yapmıştı. Katliamın sorumlularından DAİŞ’li İlhami Balı’nın kırmızı bültenle arandığı dönemde istihbarat kurumları tarafından Ankara’da bir otelde konaklatıldığı iddiaları konunun araştırılmasını zorunlu hale getirmişti.
Kobanê eylemleri araştırılmadı
8 Ekim 2019 tarihinde verilen “6-8 Ekim 2014 tarihleri arasında yaşanan ve kamuoyunda Kobani olayları bilenen olayların araştırılması ve gerçeklerin araştırılması” amacıyla verilen önerge de, diğerleri ile aynı akıbete uğrayarak AKP-MHP tarafından reddedildi. Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan, her fırsatta Kabonê eylemlerini hatırlatarak HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı hedef göstermişti. Ancak Demirtaş, tutuklandığı tarihte Kobanê eylemlerinden yargılanmıyordu. Demirtaş tahliye edilmesi ardından 5 yıl önce açılan ve hiç ifade vermediği, şüpheli olmadığı Kobanê eylemleriyle ilgili bir dosyadan Ankara Cumhuriyet Savcılığı tarafından, HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ile beraber tutuklanmıştı.
EYT sorunu
16 Ekim 2019 tarihinde verilen “Emeklilikte Yaşa Takılanların (EYT) sorunlarının araştırılması ve bu sorunlara çözümler bulunması” amacıyla verdiği önerge, AKP-MHP tarafından reddedildi. 47 yaşında emekli olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, EYT sorunun maliyetinin 26 milyar TL olduğunu açıklamış ve “seçimi de kaybetsem yokum” diyerek sorunu çözmeyeceğini duyurmuştu.
Sayıştay raporları
12 Ekim 2019 tarihinde “Sayıştay Başkanlığı’nın 2017 yılı Kamu İdari Denetim Raporlarına yansıyan belediyelerdeki yolsuzluk ve usulsüzlüklerin araştırılması” araştırma önergesi, AKP-MHP tarafından reddedildi. Sayıştay raporlarında, kayyum atanan belediyelerin milyarlarca borcu, belediye giderlerinin bütçe gelirlerinden fazla olması, nakit yetersizliği gibi usulsüzlükler yer almıştı.
CHP’nin reddedilen bazı araştırma ise önergeleri şöyle:
‘Allahın lütfu’ darbe ve siyasi ayağı
20 Haziran tarihinde “15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştiren Fethullah terör örgütünün siyasi ayağının araştırılması” amacıyla verilen önerge reddedildi. Gülen cemaatinin devlet kurumları başta olan üzere, çeşitli dernek, vakıf ve STK’lerdeki örgütlenmeleri iddiasıyla birçok operasyon, tutuklama ve KHK ihraç ve kapatılma uygulaması yapıldı. Ancak Gülen cemaatinin siyasiler arasındaki örgütlenmesine dair hiçbir adım atılmadı. Erdoğan, 15 Temmuz 2016 tarihinde, darbe girişimi günü yaptığı açıklamada, “bu bize Allah’ın bir lütfu” demişti.
‘Kesin bir şey var’ dediler sonra….
8 Mayıs 2019 tarihinde “YSK’nın İstanbul seçimleri için aldığı iptal kararının nedenlerinin araştırılması” amacıyla verilen önerge reddedildi. YSK İstanbul seçimlerini, AKP’nin itirazı sonucu sandık kurullarındaki usulsüzlüklere karşı dayandırarak 4’e karşı 7 oyla iptal etmişti.
31 Mart seçimleri sonuçlarını kabul etmeyen AKP’nin Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, “Hiç bir şey yoksa bile kesin bir şey oldu” açıklaması yapmıştı.
CHP’nin İstanbul seçimleri ve YSK’nın kararıyla verdiği 2 ayrı önerge de yine reddedildi.
Şehir hastanelerinin kamuya yükü
20 Kasım 2019 tarihinde “Şehir hastaneleri modelinin incelenerek problemli alanların tespit edilmesi ve gerekli önlemlerin alınması” verilen önerge reddedildi. Şehir Hastaneleri, Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) modeli ile yapılması nedeniyle muhalefetin eleştiri odağı. KÖİ modeli ile 10 şehir hastanesi yapıldı, 9’unun da inşaatı devam ediyor. CHP’nin raporuna göre şehir hastanelerinin 25 yılda kamuya getireceği yük 142.4 milyar doları (870 milyar lira) bulacak. CHP’nin hesabına göre, bir şehir hastanesinin 25 yıllık maliyetiyle bin 200 yatak kapasiteli yaklaşık 29 hastane yapılabiliyor.
Basın kartı neden iptal ediliyor?
23 Ekim 2019 tarihinde “Basın kartları komisyonun yapısı, kart almak için müracaat eden gazetecilerin reddedilmesi sebebi, işsiz kalan gazeteciler” için verilen önerge reddedildi. Bugüne kadar 685 gazetecinin basın kartı iptal edildi ve “milli güvenlik tehlikesi” dışında bir gerekçe gösterilmedi.
Kılıçdaroğlu’na saldırı: ‘Soruşturuluyor’
30 Nisan 2019 tarihinde “Şehit cenaze töreninde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik linç girişiminin aydınlatılması” amacıyla verilen önerge reddedildi. AKP ve MHP’li yetkililer saldırıyı kınayan açıklamalar yaptı. Saldırıdan 2 ay önce İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Valilere talimat gönderdim; ‘CHP il başkanlarını bundan sonra şehit cenazelerinde protokole Kabul etmeyin” açıklamasında bulunmuştu.
Erdoğan, yaptığı açıklamada “olay tüm boyutlarıyla soruşturulmaktadır” demişti.
Kaşıkçı cinayeti araştırılmadı
23 Ekim 2018 tarihinde “Cemal Kaşıkçı’nın akıbetine ilişkin yaşananların tam olarak açığa çıkarılması” amacıyla verilen önerge reddedildi.
2 Ekim 2918 günü Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğuna giren Kaşıkçı, orada öldürülmüş ve cesedi yok edilmişti. AKP hükümeti, cinayet üzerinden yapılan tartışmalarda Suudi Arabistan hükümeti ve Suudi Prens Selman’ı sorumlu tutmuştu. Erdoğan yaptığı açıklamada, Kaşıkçı olayıyla ilgili ayrıntıların “tüm çıplaklığıyla ortaya çıkarılacağını” söylemişti.
Çorlu tren kazası
9 Temmuz 2019 tarihinde “Çorlu tren kazasındaki tüm ihmallerin ve sorumluların açığa çıkarılması” amacıyla verilen önerge reddedildi. Uzunköprü-İstanbul seferini yapan yolcu treninin 8 Temmuz 2018’de Çorlu yakınlarında vagonlarından bazılarının devrilmesi sonucu 25 kişi yaşamını yitirmiş, 340 kişi yaralanmıştı.
Tren hattı boyunca hava şartlarının dikkate alınarak gerekli bakımların yapılmadığı ve önlemlerin alınmadığı nedeniyle kazanın sorumlularının Devlet Demiryolları üst düzey yöneticileri ve hükümet yetkilileri olduğu belirtilmişti.
MA / Diren Yurtsever