İktidar, savaş eksenli politikaları tırmandırırken ekonomik kriz can almaya devam ediyor. 3 Ocak’ta üniversiteli Sibel Ünli, önceki gün ise AKP tarafından işten atılan bir yurttaş ekonomik sebeplerden yaşamına son verdi
AKP ve ortağı MHP son günlerde Libya tezkeresi ve Kanal İstanbul gibi gündemlerle içerde giderek derinleşen ekonomik krizi ört bas etmeye çalışsa da yurttaşlar ekonomik çöküş nedeniyle yaşamına son vermeye devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde yaşamına son veren Sibel Ünli için protesto eylemleri sürerken, önceki gün Üsküdar’da bir yurttaş işsizlikten yaşamına son verdi.
Sibel Ünli’nin, sosyal medya hesabından yeni yıl dileğini “iş bulmak” olarak açıkladığı ve bir liraya karnını nasıl doyuracağını sorduğu görüldü. İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin, indirimli yemek haklarının günde bir öğüne düşürülmesine karşı eylemleri sürerken “Yemekhane kartımda para kalmamış sadece bir liram var” diyen Ünli’nin yaşamına son vermesi sosyal medyada da gündem oldu. Ünli’nin arkadaşları Kadıköy’de düzenledikleri basın açıklamasında “Sibel’in katili kapitalizmdir” diye haykırdı.
Kaldıraç Üniversite ve Anarşist Gençlik üyesi gençler, yaşamına son veren arkadaşları İstanbul Üniversitesi öğrencisi Sibel Ünli için Kadıköy’de bulunan Khalkedon Meydanı’nda protesto eylemi gerçekleştirdi. “Ünli’ye ‘Gidecek yerim yok, yaşamaya değer bir hayatım da’ dedirten, bu umutsuzluğa sürükleyen, aydınlık düşlerini karanlığa boğmaya çalışan şeyi tanıyoruz” diyen Aydemir, ülkede her geçen gün şiddetin büyüdüğünü ve devlet eliyle beslendiğini kaydetti. Gerçeklerin basın tarafından örtüldüğünü söyleyen Aydemir, şunları dile getirdi: “Gerçekten yana bir söz söyleyen sanatçı, gazeteci, kim varsa davalarla susturulmaya çalışıyor. Her gün bu ülkede savaş naraları atılıyor. Her gün bu ülkede açlıkla boğuşan, borç batağında yüzen işçi ve emekçiler intihar ediyor. Ve biz her gün, bu sistemin çürümüşlüğünü görüyor, duyuyor ve bununla yaşıyoruz.”
‘Sibel’in hesabını soracağız’
Aydemir toplumu umutsuzluğa iten bu sistemi iyi tanıdıklarını ifade ederek, “Oğluna pantolon alamadı diye intihar eden İsmail Devrim’in, Fatih’te intihar eden dört kardeşin, barış akademisyeni olduğu için sözleşmesi yenilenmeyen Mehmet Fatih Traş’ın katilleriyle Sibel’in katili aynıdır, çürümüş kapitalizmdir. Bütün bu çürümüşlüğe, umutsuzluk ve çaresizlik dayatan bu sisteme karşı umudu örmek ellerimizde. Örgütlenerek, umudu örgütleyerek, Ünli’ye ve daha nicelerini ölüme mahkûm eden, karanlığa boğan bu sistemi yıkacağız. Böyle soracağız Sibel’in bu düzenden hesabını” şeklinde konuştu.
İşten atılan işçi yaşamına son verdi
AKP’li Üsküdar Belediyesi, 31 Mart seçimlerinin ardından çok sayıda işçiyi gerekçe göstermeden işten çıkardı. İşten çıkarılanların işlerine geri dönebilmek için belediye binası önünde başlattıkları eylemler sonuçsuz kalırken, işten atılan işçilerden Recep Kılınçarslan, iş bulamadığı ve yaşadığı maddi sıkıntılara dayanamayarak yaşamına son verdi. Geçtiğimiz perşembe günü yaşama veda eden Kılınçarslan’ın cenazesi, cuma günü ikindi namazına müteakip Bağcılar Sancaktepe Camii’nden kaldırıldı. Yeğeninin intiharı hakkında konuşan dayı Muhammet Kılınçarslan, “Yeğenim 31 Mart seçimlerinin ardından işten çıkarılan mağdur işçilerinden biriydi. İş bulmak için bazı yerlere müracaat etti ancak iş bulamayınca sorun yaşadığı için böyle bir şey yaptığını düşünüyoruz. Eşi ve 7 yaşında bir kız çocuğu vardı” diye konuştu.
HABER MERKEZİ