• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
31 Temmuz 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

2020’de nasıl bir dünya ve nasıl bir Türkiye?

10 Ocak 2020 Cuma - 22:20
Kategori: Yazarlar

Geçen yazımda genel bir durum tespiti yapmış ve demiştim ki tıpkı geçmişte imparatorluklar nasıl içsel gelişmeler sonucu sıkıntıya girip çökmüşler ve sonunda yerlerine ulus devletler kurulmuşsa, bugün de ulus devletler içinde içsel olarak oluşan sıkıntılar var. Bu sıkıntıların kaynağı ulus devlet yapıları içinde “sınıf ilişkileri” değil “kimlik ilişkileri”dir ve kendini ulus devletin “sahibi”gibi gören kimliklerle “diğer” kimlikler arasında oluşmaktadır. Şimdiden ayrıntısına girmeden belirtmiş olayım ki bu durum “sınıfların” yerine “kimliklerin” almış olduğu iddiası değildir. Sadece konjonktürel olarak kimliklerin sınıf ilişkilerini gölgelemiş olması iddiasıdır.

Çok kimlikli bir toplumda kendini toplumun asli unsuru olduğunu düşünen bir kimliğe ait insanlar varsa o toplumda kimlikler arası çatışma olasılığı da var demektir. Çünkü o toplumda “asli unsur” olduğunu iddia edenler toplumun kaynaklarını kendi kimlik mensuplarının kullanımına ayırmayı tercih ederler ve böylelikle kimlikler bağlamında “eşitsizlik” üretirler ki bu da potansiyel bir çatışma ortamı anlamına gelir. (Ekonomik bu yönelişin bir başka olasılığı da kültürel eşitsizliğe ve asimilasyoncu uygulamalara yönelmeleridir).

Dolayısıyla bugünün dünyasında sorun yaşayan ulus devletlerin gidecekleri iki yol vardır. Ya ulus devlet içinde kendilerini “toplumun sahibi gibi gören kimlikler” yaşanan gerilimler çerçevesinde “diğer” kimlikler üzerinde daha baskıcı bir yönetim kuracaklar; ya da, “diğer” kimliklerle birlikte, demokratik ve paylaşımcı yeni bir demokrasi ortaya koyacaklar. (Ya da bu iki ekstrem nokta arasında birinden birine daha yakın olmak üzere sonsuz sayıda yönetim biçimi oluşturacaklardır).

Bu çerçevede Türkiye’ye baktığımızda, bugünün “İslamcı kimlik” adını verebileceğimiz kimlik mensupları, kendilerini, tıpkı “Seküler kimlik” mensuplarının bir zamanlar iddia ettikleri gibi Türkiye toplumunun “asli unsur”ları olarak görüyorlar. Dolayısıyla tıpkı “Seküler” kesimin bir zamanlar yaptığı gibi hem ekonomik kaynakları kendi mensuplarına yönlendiriyorlar ve hem de “diğer” kimlikler üzerinde asimilatif politikalar uyguluyorlar.

Türkiye’de toplumsal huzurun ve istikrarın olmamasının nedeni de budur. Bugün “İslamcı kimliğin” temsilcisi AKP nereye doğru gideceğini bilememekte, daha doğrusu toplumu yönetememekte ve giderek daha baskıcı hale gelmektedir. Sonuçta AKP, kendini de toplumu da bir çıkmaza doğru sürüklemektedir.

Başka bir yol mümkün müdür?

Elbette mümkündür. Bu yol Türkiye’de varolan “diğer” kimliklerin, sekülerlerin, Alevilerin, Kürtlerin ve sol çevrelerin “asli unsur” aramaksızın birlikte siyaset yapmayı öğrenmeleriyle mümkündür. Çok kimlikli bugünün ulus devletlerinde ya faşizm yeniden canlanacak ya da daha demokratik ve katılımcı yeni bir demokrasi keşfedilecektir! Bu, Türkiye için de doğrudur. Dolayısıyla önümüzdeki siyaset, faşizme geçit vermeyecek daha katılımcı, daha kapsayıcı yeni bir demokrasi siyasetidir. Bunu başarabilecekler mi bilmiyoruz. Ama başarabilmek için çaba göstermek de başarabilmenin tek yoludur.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Gençler akıl değil iş istiyor

Sonraki Haber

Başka bir dünya mümkün

Sonraki Haber

Başka bir dünya mümkün

SON HABERLER

Trump’tan Brezilya’ya yüzde 50 gümrük vergisi

Trump’tan Brezilya’ya yüzde 50 gümrük vergisi

Yazar: Yeni Yaşam
31 Temmuz 2025

Hiçbir şey olamamak

Ne bekliyorsunuz?

Yazar: Yeni Yaşam
31 Temmuz 2025

Yahya Orhan: Artık kendimiz için çalışacağız!

Yahya Orhan: Artık kendimiz için çalışacağız!

Yazar: Yeni Yaşam
31 Temmuz 2025

Gelenekten yararlanmak

Bir katliam bir şiir

Yazar: Yeni Yaşam
31 Temmuz 2025

Sancı, umut ve başka haller

1921’de bir yerel meclis talebi ve anlattıkları

Yazar: Yeni Yaşam
31 Temmuz 2025

Hangi temel üzerine, demokratik topluma doğru

Hangi temel üzerine, demokratik topluma doğru

Yazar: Yeni Yaşam
31 Temmuz 2025

Komisyona havale etmek!

Türkiye’de ‘kardeşlik’, Suriye’de düşmanlık!

Yazar: Yeni Yaşam
31 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır