• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
6 Temmuz 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Barış, demokrasi ve sınıf mücadelesi

5 Şubat 2020 Çarşamba - 22:50
Kategori: Yazarlar

“Kendisi bunun peşinde koşsun koşmasın, askeri-sınai kompleksin, hükümet kurullarında meşruiyet dışı etki edinmesinden sakınmalıyız […] Sadece uyanık ve bilgili bir yurttaşlar topluluğu muazzam sınai ve askeri savunma makinesini barışçı yöntem ve hedeflerimizle uyum içinde işlemeye mecbur edebilir.”

Bu sözler, ABD Başkanı Dwight D. Eisenhower’ın 1961’deki ünlü “veda” konuşmasından. Gerçi Eisenhower’ın başlıca kaygısı kapitalizmin dünya egemenliğine meşru bir çerçeve kazandırmaktan ibaretti, uyguladığı askeri-politik stratejilerle küresel ölçekte demokrasiye değil, emperyalizm ve hegemonyacılığa güç verdi, ama bu, onun ordu-sermaye kaynaşmasının demokrasi ve özgürlüklere yönelik bir daimi tehdit oluşturduğuna ilişkin uyarısını ciddiye almamak için bir neden sayılmaz. Tersine bu “iç bilgi”, nükleer çatışma tehdidi altındaki bir dünyada “savaş-barış” ve “demokrasidiktatörlük” dengesinin ne kadar pamuk ipliğine bağlı olduğunu bizzat deneyimlemiş bir asker-siyasetçiden geldiği için ciddiye alınmayı daha çok hak ediyor.

HDP Grubu, Türkiye’nin de aynı özellikte bir meseleyle yüz yüze olduğunu 2018 Bütçe Kanunu tartışmaları sırasında süregiden çifte savaş bağlamında TBMM’de yüksek sesle dile getirmiş ancak bu bakış açısı “muhalif medya”da Özgür Gündem dışında kendisine yer bulamamıştı: “Son 10 yılda hükümetin ‘milli harp sanayisi’ kurma gerekçesiyle hormonladığı bir sermaye grubu oluştu ya da kimi sermaye grupları ağırlıklı olarak buraya yatırım yapmaya başladılar. Kontrol ettikleri medya grupları da bir yandan savaş harcamalarının zorunluluğu konusunda toplumu sürekli baskı altında tutup kışkırtıyorlar hem de ürettikleri silah ve araç gereçlerinin biricik alıcısı olan devletin savaş harcamalarından nemalanıyorlar. Bu sermaye gruplarıyla hükümet arasında ‘bir emme basma tulumba’ ilişkisi oluştu. Bu gruplar, Türkiye’de Saray’ın hemen içerisinde. Yani devleti dolaylı yollardan uzaktan kuşatmaları, çembere almaları gerekmiyor […] diz dize bir aile içi meseleden söz ediyoruz.”*

Erdoğan, esasen Kürtlere karşı 1990’lardaki kitlesel insan hakları ihlalleri dolayısıyla Türkiye’ye uygulanan ambargolar sonrasında Orgeneral Çevik Bir’in başlattığı stratejiyi sürdürüyor. TSK’nin silah ve savaş araç gereci tedariki için yerli sermaye gruplarıyla ortaklık kurma çabaları, Erdoğan döneminde genişledi. TSK’nin artan ihtiyaçlarını ve “Batı”dan silah temin edemeyen ülkelerden gelen talepleri karşılamak amacıyla “yerli” şirketlere dayanan bir “iç piyasa” oluştu. Askeri sanayi hafif silahlar, mühimmat, elektronik silah sistemleri ve son yıllarda da İHA ve SİHA üretimiyle büyürken, teknolojik düzeyleri de karmaşıklaşmaya başladı. Erdoğan iktidarı, başlıca alıcısı TSK, emniyet, jandarma, belediyeler ve özel güvenlik şirketleri olan bu piyasayı “milli güvenlik hassasiyeti” ve “devlet sırrı” perdesi gerisinde eş-dost, akraba-taallûkat ve yandaş-candaş şirketler arasında paylaştırmanın yanısıra bireysel ve gayri nizami silahlanmayı da teşvik edip denetliyor. Silah üretim ve tüketimini kitleselleştiriyor.

Bu gelişmelere bakarak şunu söylemek mümkün. Onay zemini nispeten daralsa da Erdoğan rejiminin muhafaza edebildiği taban üzerindeki tahkimatı daha karmaşıklaşıyor ve giderek “simbiyotik” bir hal alıyor -yani hepsi birbirine ve tamamı Erdoğan iktidarına muhtaç şirketlerden oluşan yıkıcı bir güç devletin ve piyasanın merkezine yerleşiyor.

Hal böyleyken, savaş ve diktatörlüğün kendiliğinden sonuna yaklaştığına ve iktidar saflarında otomatik olarak “yenilgi ruh hali” doğurmakta olduğuna dair öngörüleri ihtiyatla karşılamak gerekir. Rejime verilen toplumsal onay aşınsa da savaş ve diktatörlük orta ve büyük sermaye gruplarını beslemeye; onlar da kontrollü bir savaş halinin süre gitmesi için rejimi beslemeye devam ediyor.

Bu “emme basma tulumba”nın işlemez hale gelebilmesi her şeyden önce “hanedan”ın devletin merkezinden uzaklaştırılmasına ve askeri sanayi şirketlerinin imtiyazlarının ve rejimle gayri meşru ilişkilerinin tasfiye edilmesine bağlı. Barış ve demokrasi mücadelesinin önümüzdeki dönemde her zamankinden daha çok bir sınıf mücadelesi halini alması kaçınılmaz.

*

Askeri-sınai kompleks Saray’ın ortasında kurulu

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Mülteciye fuhuş dayatması

Sonraki Haber

‘Gücük’ ayında 3 çocuk, 3 dava…

Sonraki Haber

‘Gücük’ ayında 3 çocuk, 3 dava…

SON HABERLER

DEM Parti İmralı Heyeti görüşme sonrası yazılı açıklama yaptı

DEM Parti İmralı Heyeti görüşme sonrası yazılı açıklama yaptı

Yazar: Yeni Yaşam
6 Temmuz 2025

‘Çocuklar özgür toplumun geleceğidir’ çalıştayının sonuç bildirgesi açıklandı

‘Çocuklar özgür toplumun geleceğidir’ çalıştayının sonuç bildirgesi açıklandı

Yazar: Yeni Yaşam
6 Temmuz 2025

Bekir Bozdağ: TBMM vakti gelince sandığı milletin huzuruna getirecektir

Bekir Bozdağ: TBMM vakti gelince sandığı milletin huzuruna getirecektir

Yazar: Yeni Yaşam
6 Temmuz 2025

Şirnex’te 75 yaşındaki kadını darp eden kişinin bekçi olduğu ortaya çekti

Şirnex’te 75 yaşındaki kadını darp eden kişinin bekçi olduğu ortaya çekti

Yazar: Yeni Yaşam
6 Temmuz 2025

Gençlik Çalıştayı: Demokratik Modernite özgürleşmektir

Gençlik Çalıştayı: Demokratik Modernite özgürleşmektir

Yazar: Yeni Yaşam
6 Temmuz 2025

Êlih’te bir kadın şiddete uğradı

Êlih’te bir kadın şiddete uğradı

Yazar: Yeni Yaşam
6 Temmuz 2025

7 ayda 3 bin 181 yangın çıktı

7 ayda 3 bin 181 yangın çıktı

Yazar: Yeni Yaşam
6 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır