Van-Bahçesaray’da meydana gelen ve 41 kişinin hayatını kaybettiği, 84 kişinin de yaralandığı çığ bölgesinde arama çalışması sürüyor. Yaralıları ziyaret eden HDP Eşbaşkanı Sezai Temelli, devletin ihmali olduğunu belirterek, iktidarı sorumlu tuttu
Van-Bahçesaray karayolunda ilki 4 Şubat, ikincisi ise aramaların sürdüğü 5 Şubat’ta meydana gelen çığ felaketi bölgesinde, zorlu hava koşulları nedeniyle önceki gün ara verilen arama ve kurtarma çalışmaları dün sabah saatlerinde yeniden başladı. Şimdiye kadar 41 kişinin yaşamını yitirdiği ve 84 kişinin de yaralandığı çığ bölgesine gelen ekipler, Van Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı bünyesinde görevli itfaiye eri Mehmetcan Taşdemir’e ulaşmak için arama çalışması yapıyor. Yapılan açıklamalara göre çığ altında sadece bir kişi kaldı.
14 kişi defnedildi
Kentteki farklı hastane morglarına kaldırılan cenazelerin defin işlemleri ise sürüyor. 41 cenazeden 4’ü Van merkez, 10’u ise Çatak ilçesinde defnedilmişti. Kalan cenazeleri de kentin farklı mezarlıklarında defnedileceği belirtildi. Öte yandan, İçişleri Bakanlığı, 2 çığ faciası için üç mülkiye müfettişi görevlendirdiğini duyurdu.
Yaralılara ziyaret
HDP Eşbaşkanı Sezai Temelli, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eşbaşkanı Keskin Bayındır, HDP milletvekilleri, Van ve bölge HDP il yöneticileri çığ felaketinden yaralı kurtulan yurttaşları ziyaret etti. Hastaları tek tek ziyaret eden Temelli, Bayındır ve beraberindekiler yaralılar hakkında bilgi aldı ve geçmiş olsun dileklerini iletti. Ziyaretin ardından Temelli, Bayındır ve beraberindekiler hastane önünde basın açıklaması yapacakları sırada polislerin engeliyle karşılaştı. Ancak engellemeye rağmen basın açıklaması yapıldı.
Sorumlusu iktidar
Temelli, “İlk çığ felaketinden sonra, 2. felaket yaşanmayabilirdi. Çığ felaketine karşı çok duyarlı bir çalışmanın yapılması gerekirken, maalesef orada algı yönetme meraklılarının ülke yönetme yerine algı yönetmeye kalkışmasının bir sonucunu yaşandık ve onlarca insanımızı kaybettik” dedi. Yaşanan acının çok büyük olduğunu belirten Temelli, “Burada çok büyük bir felaket yaşandı ama bu felaket sadece çığa bağlanacak bir felaket değil. Dünyanın her yerinde büyük çığlar oluyor, dünyanın her yerinde kayıplar oluyor fakat bu denli felaketler yaşanmıyor. Bu kadar büyük felaketlerin yaşanmasının sebebi bu ülkenin artık felaketler ülkesine dönüşmesinden kaynaklanıyor” diyerek yaşananları ihmal sonucu olduğunu ve sorumlusunun da hükümet olduğunu kaydetti. Hastanelerde yaralı olan 60 kişiyi ziyaret ettiklerini söyleyen Temelli, tüm halkı Bahçesaray halkıyla dayanışmaya çağırdı.
AKP’li vekil çözüm buldu!
AKP Maraş Milletvekili İmran Kılıç, son günlerde yaşanan deprem, çığ ve uçak facialarına dair ne yapılması gerektiğini ilişkin Meclis’te yaptığı açıklama şaşırttı. Kılıç, “Üstümüze gelen felaketlerden dolayı milletçe ‘Hasbinallah ve nimel vekil vela havle vela kuvvete illa billah’ demeliyiz” dedi.
‘Aramada hataların olduğu açık’
Çığ felaketinin neden kaynaklandığına ilişkin tartışmalar da devam ediyor. BirGün’e konuşan AKUT Niğde ekip lideri, Öğr. Gör. Nedim Urcan, ikinci çığ öncesi başlatılan arama faaliyetlerinin faciaya neden olduğu görüşünde. Aynı zamanda dağ kurtarma uzmanı olan Urcan, “Çığı faciaya dönüştüren şey kesinlikle ertesi gün yapılan müdahale tarzı” dedi. “Hataların olduğu açık” diyen Urcan, “Bir şeye daha dikkat edilmesi gerekiyor: Bizler kurtarma personeli olarak çığa müdahale ederken üzerimizde çığ sinyal verici cihazlar taşıyoruz. Bunlar sürekli sinyal gönderir. Alanı hızlıca tarayarak çok kısa sürede çığın altında kalmış olan personelinizintam üzerine gelirsiniz. Üzerindeki alet farklı bir sinyal vermeye başlar, mesafesini söyler ve siz hızla orayı kazmaya başlarsınız. Böyle bir çalışma yapılsaydı ikinci çığa maruz kalan ekibin kaç kişi olduğu belli olurdu” dedi.
Çığ altından çıkan hikaye
41 kişinin yaşamını yitirdiği çığ faciasında ölenler arasında Van Büyükşehir Belediyesi’ndeki işinden kayyum döneminde atılan 27 yaşındaki Murat Kapağan’ın da olduğu ortaya çıktı. Kapağan çığ bölgesindeki çalışmalara kepçe operatörü olarak katılıyordu. Gazete Duvar’ın haberine; 2015’te HDP’li Van Büyükşehir Belediyesi’nde işe giren Kapağan, zorluklar içinde yaşayan ailesini geçinmesini sağlamaya çalışıyordu. Ancak bir yıl sonra belediyeye kayyum atanınca işine son verildi. İşten çıkarılırken kendisine herhangi bir açıklama yapılmayan ve gerekçe belirtilmeyen Kapağan ve ailesi için bu olaydan sonra zor günler başladı. Kapağan ailesinin geçimini sağlamak için yaz aylarında düğün salonlarında garsonluk yapmaya kış aylarında ise batı illerine giderek ne iş bulursa çalışmaya başladı.HDP’de siyaset yaptıkları sırada tutuklanarak cezaevine giren ağabeyi ve babası ile diğer iki kardeşi ve annesine bakmak zorunda kalan Kapağan, son olarak özel bir şirkette kepçe operatörlüğü yapmaya başlamıştı. Çığ felaketinin yaşandığı bölgedeki çalışmalara katılan Murat Kapağan, bulduğu bir işte çalışmak üzere kısa süre sonra Edirne’ye gitmeye hazırlanıyordu. Ancak Bahçesaray’da yaşanan çığ felaketi onun hayatının da genç yaşta sona ermesine neden oldu. Kapağan’ın ağabey ve babasının bir süre önce cezaevinden tahliye olduğu öğrenildi.
‘Kimse uyarı yapmadı’
Çığ altında kalanları kurtarmak için 4 Şubat akşamı bölgeye gittiklerini anlatan Sabri Adıyaman, “Çok kalabalıktı. Orada bulanan insanların hepsi çok sabırsızdı. Isınmak için ateş yaktık. Korucu ve askerler de ısınmak için yanımıza geldiler. Gülşen Orhan geldi ve olay yerine doğru gitti. O sırada çığ insanların üzerine doğru gelmeye başladı. Biz de artık son çığa yakalananları kurtarmak için seferber olduk” dedi. Cafer Orhan ise bölgeye gelen herkesin olayın olduğu noktaya girdiğini söyledi. Bölgenin güvenilir olup olmadığını bilmediklerini söyleyen Orhan, “Kaymakam ve valilinin de ihmalleri var. Olay yerine gitmememiz için 4 kişi görevlendirebilirlerdi. Orada korucular vardı, köylüler vardı; fakat sisten dolayı göz gözü görmüyordu. O yüzden devletinde suçu var” diye konuştu. Reşit Kaynar’da çığa yakalandığını belirterek, “Bize ‘oraya gitmeyin tehlikeli bölgedir’ demedi. Güvenlik önlemi alınmış olsaydı belki bu kadar insan ölmezdi. Ben çığ altında kaldığımda tek bir elim dışarıda kalmıştı. Nefes almak için ağzımı açtım. Sonra beni oradan çıkardılar” dedi.
‘Önlem alınmamıştı’
İlk çığ düştüğünde yakınlarını kurtarmak için olay yerine gittiklerini söyleyen görgü tanıklarından Kemal Narin, “İkinci çığ düştüğünde olay yerindeydim. Yeğenim çığ altında kalmıştı. Olay anında iş makinaları çalışıyordu. AFAD, UMKE, askerler, korucular ve sivil yurttaşlardan oluşan bir grup ateşin etrafında ısınıyordu. Biz de birinci çığın yaşandığı yeri merak ederek o tarafa bakmak için ilerledik. İki dakika arayla çığ düştü” dedi. Orhan Aslan ise ikinci çığ felaketinde olay yerinde olduğunu ifade ederek, “Çığ altında kalan birçok insanı ellerimizi kullanarak çıkardık” diye konuştu
HABER MERKEZİ