Siz kaç yaşındasınız? Ederiniz kaç para diye sorsam kızar mısınız bana? Ya da ne kadar eksiliyorsunuz diye, hatta ne kadar eksiliyoruz diye birlikte düşünsek ne dersiniz? Eksiliyoruz, giderek yok oluşa doğru desem vazgeçer misiniz sorgulamaktan?
Sevgili arkadaşım Jale Çeltikci yaşını soranlara 350 der. Yaşını ilk duyanların gözleri kocaman açılır, sonra da bakışlar matlaşır. Bazen yaşının açıklamasını yapmaz. Bazen uzun uzun anlatır. Yapmadığında karşısındaki insanların neler düşündüğünü bilemem ama gözlerdeki matlaşmayı konuşmaktan kaçış izler çoğu zaman. Geçenlerde Jale’nin yaşını anlattım bir panelde. Bana yaşını söylediği günden beri sorguluyorum kendimi. Yıllar geçti üzerinden hala soruyorum kendime, sahi ben kaç yaşındayım? Ya siz?
Jale; yaş sohbeti yaptığımız o ilk akşam, kaçmamdan korktuğu için değil arkadaşı olduğum için olsa gerek uzun uzun anlattı bana. Ben 50 ye yakın süredir yaşıyorum, bu sürede kendi edindiklerimi annemin bana aktardıklarının üzerine koymaya çalıştım, anneannemin pek çok deneyimlerini dinledim, o da annesinden, anneannesinden öğrendiklerini aktardı bana, hesapla dedi kaç yaşındayım ben …
Antakya’ya yolunuz düşmüştür eminim. Hasankeyf’e, Göbekli Tepe’ye gittiyseniz, Sur’a yerle bir edilmeden önce uğradıysanız beyninizin ruhunuzun derinliklerinde kimliğinize ulaşmışsınızdır eminim. Diyarbakır’a gittiyseniz dahası yaşadıysanız mahallelerinde köylerinde Dicle’nin coşa coşa Hewsel Bahçelerine binlerce yıldır can verirken gücünü konuk ettiği uygarlıklardan aldığını, o bilge, o vakur coşkusunun en az oniki binlik uygarlıklardan süzülenlere içkin olduğunu biliyorsunuz demektir. Hissetmişsinizdir ilillerinize kadar.
Hasankeyf’deki uygarlıkların izi, binlerce yıldır kendini koruyan kültürel varlıklar patlayıcıların, kepçe dozerlerin kıskacında yaşamdan belleklerimizden tek tek koparıldı. Kalan parçaları birkaç güne kalmaz Ilısu Barajının topladığı Dicle’den koparıp şirketin sermayesine aktardığı suların altında kalacak. Tutsak edilen Dicle mi, metaya çevrilen, para olarak sayılarak yok edilmekte olan, bir daha geri gelmeyecek olan kültürel varlıklar mı aslında biz miyiz? Ne dersiniz bizden geriye kalacak olan ne ?
Dün Hasankeyf koordinasyonu İstanbuk’da basın açıklaması yaptı. Hiçbirşey için geç değil, gelin yaşamı, gelin Hasankeyf i birlikte koruyalım diye.
Kanal yapmak isteyen, iktidar ve ortağı şirketler yaşamın izlerini tanımıyor. Bathonea yı haftaya konuşacağız.
Belleğimiz kimliğimiz erimeden, yok olmadan gelin Biz olalım.Hasankeyf’i Bathonea’yı yaşamımızı belleğimizi koruyalım…