‘15 Şubat komplosu Kürt siyasi iradesine ve varlığına karşı bir savaş ilanıdır’ diyen Foza Yûsif, ‘Bu komplo ile Sayın Öcalan şahsında özgür Kürdü iradesizleştirmek ve perspektifsiz bir toplum yaratmak planlanmıştı’ dedi
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik, küresel güçler tarafından 15 Şubat 1999’da gerçekleştirilen komplo, Kürtlerin “kara gün”ü olarak tarihe geçti. Başat rolü ABD, İngiltere ve İsrail’in aldığı bu komploda Rusya, İtalya, Yunanistan ve Türkiye’ye farklı roller biçilirken, bu ülkelerin istihbarat örgütleri CIA, MOSSAD, EYP (Yunan Milli İstihbaratı) ve MİT hazırlanan komplo planının sahadaki yürütücüleri oldu. Tüm bu komplonun üzerinden 21 yıl geçmesine rağmen siyasetçiler ve halklar tarafından, PKK Lideri Öcalan, Ortadoğu’da giderek derinleşen krizin çözüm gücü olarak görülüyor. AKP iktidarı da Ortadoğu siyasetinde köşeye her sıkıştığında, bir taktik olarak İmralı kapılarını açıyor.
Demokratik Halk Hareketi Koordinasyonu (TEV-DEM) ve Kongreya Star Koordinasyonu üyesi Foza Yûsif, uluslararası komplo, Ortadoğu’da gelişen kriz, Ortadoğu ve Kuzey- Doğu Suriye’de yaşanan savaşın komployla ilişkisine dair Jinnews’e değerlendirmelerde bulundu.
15 Şubat Komplosu’nu yeni bir Kürt soykırımının başlangıcı olarak değerlendiren Foza Yûsif, “Sayın Öcalan’ın Suriye’den çıkmasıyla beraber Ortadoğu üzerindeki müdahale başladı. Kürt özgürlük hareketi ve Sayın Öcalan’ın fikirlerinin Ortadoğu’da büyük bir etkisi var. Görüyoruz ki bugün sadece Kürt halkının değil bütün bölge ile birlikte halkların durumu da gittikçe kötüleşiyor ve tehlike altına giriyor. 15 Şubat komplosu Kürt siyasi iradesine ve varlığına karşı bir savaş ilanıdır. Bu komplo ile Sayın Öcalan şahsında özgür Kürdü iradesizleştirmek ve katliamlara açık, perspektifsiz bir toplum yaratmak planlanmıştı” şeklinde konuştu.
‘Yaşanan tarihten kopuk değil’
15 Şubat’ın aynı zamanda Kürt liderlerden Şêx Saîd isyanının da başlangıç günü olduğunu hatırlatan Foza Yûsif, “Bu yüzden bugün yaşananları tarihimizden kopuk ele alamayız. Kürtler üzerinde yürütülen planları boşa çıkarmak istiyorsak İmralı işkence sistemini yıkmamız gerekiyor. Kürtler üzerinde yürütülen en sistematik savaş İmralı’da yaşanıyor ve bütün Kürdistan’a dağılıyor” dedi.
Foza Yûsif, ne uluslararası ne de yerel güçlerin bölge halklarının geleceklerine dair köklü çözümlerinin olmadığının altını çizerek, “Demokratik ulus perspektifi dışındaki diğer tüm perspektifler faşizan ve başka kimliklerin inkar ve imhasından öteye gitmemiştir. Ortadoğu’da yaşanan sorunların en temel nedeni “ulus devlet” yapılanmalarıdır. Ulus devlet örgütlenmelerine karşı yeni bir sistemin yaratılması elzemdir. Yoksa halklar, inançlar ve kültürler arasındaki çatışmalar derinleşerek birbirlerini yok etmeye kadar gidecektir” diye konuştu.
‘Halklarda umut yarattı’
Öcalan’ın sunduğu demokratik ulus perspektifinin özgür ve onurlu bir yaşamın kilidi olarak ortaya çıktığını ifade eden Foza Yûsif şöyle devam etti: “Demokratik ulus projesi tek bir ırka dayanan bir proje değil tüm bu farklılıkları içine alan bölge gerçeği ve tarihine en uygun olan perspektiftir. Bölgede hüküm süren ulus devlet anlayışı kendisi gibi olmayanı yok etme üzerine organize olmuş faşist yapılardı. Bütün bu sorunların tek çözümünün demokratik ulus sistemi olduğu açıktır. Ortadoğu’daki sorunlar ancak demokratik ulus perspektifi ile çözüme kavuşabilir. Ortadoğu’da yaşayan halklar eğer doğru bir şekilde kendilerini örgütleyebilirlerse, ekonomik siyasi ve sosyal anlamda büyük gelişmeler sağlayacaktır. Demokratik ulus perspektifi ile yeni bir dünya yaratacağız.”
Demokratik ulus projesi’nin yetersizliklere rağmen Kuzey ve Doğu Suriye halklarında büyük bir umut yarattığını özellikle belirten Foza Yûsif, “Bu sistem demokratik toplum ve demokratik siyasetin temelini oluşturmakta ve özgür bir toplum yaratmaktadır. Bu projede kadın özgürlüğü de esaslardan biridir. Bu durumu da iktidar güçleri kendileri için büyük bir tehdit olarak görmektedirler ve bu projeyi boğmak için bütün güçleri ile saldırmaktadırlar. Kuzey ve Doğu Suriye’de ki bu model halkları temsil ediyor” dedi.
‘Yurtseverler karşı çıkmalı’
Foza Yûsif son olarak Öcalan üzerindeki tecridin boşa çıkartılması için mücadelenin büyütülmesi gerektiği vurgusu yaparak, “İmralı işkencehanesi ve tecridin yıkılması ile bu insanlık dışı uygulamanın son bulması için bütün yurtsever halkımızın karşı çıkması gerekiyor. Öcalan’ın geliştirdiği paradigma barış için çok kutsaldır. 15 Şubat tarihi soykırım tarihi olarak tanımlanmalı ve İmralı sisteminin yerle bir edilmesi için mücadele büyütülmelidir. İmralı işkence sistemini yıkarak Kürtlerin özgürlüğünü kesinleştirmiş oluruz” diye konuştu.
Roj Hozan / Diyarbakır-Jinnews