Dengbêjliğin Kürt kültür ve sanatındaki önemine değinen Demirkapı, ‘Kadınlar sanıyorlar ki dengbêjlik erkek işidir. Böyle sakat bir anlayış var’ dedi
İstanbul’da faaliyet yürüten Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM), oluşturduğu dengbêj grubuyla Kürt kültürüne katkı sunmaya devam ediyor. Kültür merkezi binasında haftada bir gün bir araya gelen dengbêjler, kilamların düzenlenmesi ve redaksiyonundan doğru söyleyiş tarzlarına, pek duyulmamış kilamları güncellemekten şevbuhêrklere (dengbêjlerin divan kurarak, bir araya geldiği gece) kadar birçok alanda çalışma yürütüyor.
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre, grupta yer alanlardan birisi de dengbêj Sebrî Agirî, bir diğer adıyla Sabri Teker. Ağırlıklı olarak Serhat yöresine ait eserler üzerinde çalıştıklarını aktaran Agirî, grupta herkesin kendi tecrübelerini aktarmaya çalıştığını ifade etti. Dengbêjliğin Kürt kültürünün en kadim parçalarından biri olduğuna dikkat çeken Agirî, “Tarihe baktığımızda uzun yıllar öncesinden bugüne yaşayan bir kültür. Feqiyê Teyran’dan tutalım Evdalê Zeynikê’ye, oradan Reşo, Şakiro’ya, onlardan da bugün yaşayan dengbêjlere kadar süren bir tarihe sahip. Kürt toplumu içinde dilin korunması, tarihin, doğanın dillendirilmesi yanı sıra aşktan tut kahramanlığa kadar yaşamanın tüm kesitlerini kapsayan bir zenginliğe sahip. En önemli noktalardan biri de Kürt dilini koruma ve zenginleştirmede önemli rol oynamıştır. Kürtçe sözlüklere baktığımızda binlerce sözcüğün dengbêj kilamlarından alındığını görürüz” dedi.
‘Erkek işi değil’
Grupta yer alan bir diğer dengbêj ise dengbêj Halide olarak bilenen Halide Demirkapı. Ailesiyle birlikte 1993 yılında İstanbul’a göç etmek zorunda kalan Demirkapı, 1996 yılında müzik ile ilgilenmeye başlıyor. Dengbêjliğin Kürt kültür ve sanatındaki önemine değinen Demirkapı, “Dengbêjlik Kürt kültür soykırımına karşı güçlü bir savunmadır. Kadınlar sanıyorlar ki dengbêjlik erkek işidir. Böyle sakat bir anlayış var. Eril zihniyetin hakim olmasıyla kadınlar divandan düşmüş, dengbêjlik erkeklerin eline geçmiştir” dedi.
İSTANBUL