• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
6 Ağustos 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Bizim militarizmimiz ne güzeldir!

29 Şubat 2020 Cumartesi - 22:50
Kategori: Yazarlar

“Bizler Alman bilim ve sanatının temsilcileri olarak, ülkemize dayatılmış olan varoluş savaşımına karşı gerçekleştirdiği zor mücadelesinde yalan ve iftiralarıyla Almanya’nın onurunu lekelemeye çabalayan düşmanlarımız karşısında, medeni dünyayı protesto ediyoruz” diye başlıyordu o büyük manifesto! Adını ‘Medeniyet Dünyasına Çağrı’ koymuşlardı ama 4 Ekim 1914 tarihli bu metin, daha çok “93’lerin Manifestosu” olarak anıldı.

“Almanya’nın bu savaşın müsebbibi olduğu doğru değildir” diye devam ediyordu manifesto. “Tarafsız Belçika topraklarını işgal ettiğimiz doğru değildir” dedikten sonra da “Canhıraş nefs-i müdafaanın gerekli görüldüğü anlar dışında askerlerimiz tarafından tek bir Belçika vatandaşının hayatı ve mülkiyetine zarar verilmiş olduğu doğru değildir. (…) Şehrin hiddetli sakinlerinin askerlerimize kışlalarında haince saldırmalarının ardından, birliklerimiz yürekleri sızlayarak cezalandırma amacıyla kentin bir bölümünü ateşe vermek durumunda kalmışlardır” diyor ve sonunda sözü şöyle bağlıyordu: “Alman Ordusu ve Alman halkı birdir ve bugün bu bilinçlilik her rütbe, mevki ve zümreden 70 milyon Almanı yekvücut olarak kardeşleştirmektedir.” (*)

Kendi devletini sevmek

Tanıdık mı geldi? Olabilir. Bir ülkenin ‘saygın’ entelektüellerinin kendi devletlerinin militarizmine övgü düzmesi, pek sık rastlanan bir olaydır.

Savaş öncesinde bilim dünyasında aslında yaygın bir işbirliği ve enternasyonal bir tutum vardır ve bilim insanlarının çoğu da sıkı dosttur. Ancak şovenizm çabuk bozar bu atmosferi. Manifesto imzacılarından olan Einstein’ın yakın arkadaşı Fritz Haber’in “Bilim insanı barış zamanında dünyaya, savaş zamanında ise ülkesine aittir” sözü her şeyin özetidir aslında. Böylece hemen her ülkede entelektüellerin şovenizme alet edilmesi gerçekleşmiş, kendi devletinin ‘haklılığını’ savunan bol imzalı utanç bildirileri birbirini izlemiştir.

‘93’ler Manifestosu’ savaşın en başında Almanya’nın Belçika’yı işgali sırasında Louvain şehrinde yaşananlar üzerine yayımlanır. İşgalde Almanlar, şehrin çatılarından gösterilen direnişe sert karşılık vererek 200 sivili öldürüp 600 yıllık ünlü kütüphaneyi de yakmışlar, İngiliz basınının bunu Almanların “medeniyete ihaneti” şeklinde tanımlaması üzerine de dönemin önde gelen Alman entelektüellerinin yer alacağı 93’ler Manifestosu imzaya açılmıştır.

Bir devlet organizasyonu

Manifesto ilk olarak 4 Ekim 1914 tarihinde Almanca Frankfurter Zeitung’da yayımlanmış, daha sonra da 14 dilden dünyadaki bilim insanlarına gönderilmiştir. Manifestonun orijinalini Alman oyun yazarı Ludwig Fulda yazsa da, işi asıl kotaran Reich Deniz Kuvvetleri İstihbarat Dairesi Başkanı Yüzbaşı Heinrich Löhlein’dir. Organizasyondaki en büyük pay ise aşırı milliyetçi Merkez Parti lideri olan Matthias Erzberger’dir. Erzberger telgraf yoluyla iletişim bilim insanlarına yazarak imzalarını toplayacak ve birçoğu metni okumadan ‘zamanın ruhuna uyarak’ onun sözüyle imzalarını vereceklerdir.

Metin ‘zamanın ruhuna’ gerçekten uygundur. Aynı günlerde Alman Sosyal Demokrat Partisi de (SPD) parlamentoda savaşı desteklemekte ve yalnızca Karl Liebknecht bu anlayışa karşı çıkmaktadır.

İmzacılar da az buz insanlar değildir. Sonradan ödül alacaklar da dahil olmak üzere Nobel sahibi 14 isim bu listededir. Sanat, edebiyat, müzik ve resim alanında dönemin en tanınmış Alman bilim ve kültür insanları imzacıdır. Manifestoyu imzalamak için okumak ihtiyacı bile hissetmeyen, hatta telgraf yoluyla imzasını koyanların ruh hali, dönemin devletle iç içe geçmiş milliyetçi ruh halinin ne kadar baskın olduğunu da göstermektedir aslında.

Bilimin onuru: Einstein

Manifestoya ilk andan itibaren tepki gösteren tek bilim insanı Albert Einstein’dır. Dahası, Einstein, fizyoloji profesörü Georg Nicolai ile birlikte tam karşıt bir metin oluşturarak imzaya açar. Ancak bu metni, Einstein ve Nicolai dışında yalnızca iki kişi imzalar: Astronom Wilhelm Foerster ve felsefeci Otto Buek! Birçok bilim insanıysa, sudan bahanelerle imzalamayı reddeder.

Savaş sonrasında sadece 16 kişi ‘93’ler Manifestosu’nun hala arkasında olduğunu ve bugün olsa yine imzalayacağını söylemiş, geri kalanların çoğu pişmanlık bildirmiştir. Bazıları ise imzaladığı şeyi aslında okumadığını, bazıları ismini telefon veya telgrafla bildirdiğini söyleyecektir. Yine de milyonlarca insanın öldüğü bir savaşı destekleyenlerden ciddi bir özeleştiri gelmemiştir.

***

Tanıdık mı geldi bütün bunlar? Gelir. Mümkündür. Aradaki tek fark, bizimkilerin 1071 imza gibi tuhaf denemelere kalkışmaları bir yana, Nobel’in filan yanından bile geçmemiş olmalarıdır.

(*) Dileyenler, metnin tamamına Sinan Yıldırmaz’ın Toplumsal Tarih Dergisi, Sayı: 289 Ocak 2018’de yayınlanan “93’ler manifestosu ve entelektüellerin savaşı / Savaş İçin Akademisyenler” yazısından ulaşabilirler. Yazımız büyük ölçüde, hatta tümüyle (yazarın affına sığınarak) bu çok değerli çalışmadan derlenmiştir.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

‘Kürt’ün nefes almasını bile yasaklamak istiyorlar’

Sonraki Haber

Suriye’den çık!

Sonraki Haber

Suriye'den çık!

SON HABERLER

Tetwan’da ‘Barış ve Demokratik Toplum Yürüyüşü’

Tetwan’da ‘Barış ve Demokratik Toplum Yürüyüşü’

Yazar: Yeni Yaşam
6 Ağustos 2025

Mazlum Abdi: Biz Suriyeliyiz, biz çözeriz

Mazlum Abdi: Biz Suriyeliyiz, biz çözeriz

Yazar: Yeni Yaşam
6 Ağustos 2025

Dar ve dönemsel çıkarlara takılmamak…

Sorgulanan an tarihte gizlidir

Yazar: Yeni Yaşam
6 Ağustos 2025

Ortak metin vaatleri ve 3. Yol

Merkezi mi? Adem-i merkezi mi?

Yazar: Yeni Yaşam
6 Ağustos 2025

Eşit yurttaşlık Kürt sorununu çözer mi?

Eşit yurttaşlık Kürt sorununu çözer mi?

Yazar: Yeni Yaşam
6 Ağustos 2025

Toplumsal dönüşümde Kürt kimliği ve demokrasi

Toplumsal dönüşümde Kürt kimliği ve demokrasi

Yazar: Yeni Yaşam
6 Ağustos 2025

Topluma ait olanı topluma kazandırmak

Topluma ait olanı topluma kazandırmak

Yazar: Yeni Yaşam
6 Ağustos 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır