Devrimci 78’liler Federasyonu, 12 Mart darbesinin yıldönümüne ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada Mart ayı ‘Mart ayı katliamların ayı olduğu kadar direnişinde ayıdır’ denildi
Devrimci 78’liler Federasyonu, 12 Mart 1971 darbesinin yıl dönümüne ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, “Bugün AKP eliyle sürdürülen 12 Mart ve 12 Eylül darbe düzeni yeniden tahkim edilerek halklarımıza dayatılmaktadır. Darbeye karşı demokrasiyi savunmak bir insan hakkıdır” denildi.
Direniş destanları yazıldı
Darbeyle egemenler adına siyasal iktidara el konulduğu belirtilen açıklamada, “Egemenlerin çıkarlarını ve isteklerini süngü gücüyle yerine getirirken, direnenleri, sosyalizmin ve halkın yiğit önderlerini; Denizleri idam sehpalarında, Mahirleri Kızıldere’de, İbrahimleri işkencede, Sinanları, Ulaş’ları dağlarda, sokaklarda katlettiler. Mart ayı katliamların ayı olduğu kadar direnişinde ayıdır. Mart başında Diyarbakır zindanlarından yükselen insanlık onurunun çığlığı tüm coğrafyayı saracak, 8 Mart’tan başlayan emekçi kadınların direnişi, Newroz’la taçlanacak ve doğanın uyanışı ile bütünleşecektir. Bu uyanış bahar eylemliliklerini, Gezileri, Haziran Direnişlerini getirecektir. Her katliamın birde direniş yüzü vardır. Devrimci dayanışmanın destanının yazıldığı Kızıldere’den Diyarbakır zindanlarına kadar, darağaçlarından, Gazi’ye, Ümraniye’ye kadar Halepçe’den Kamışlı’ya kadar hep direne direne katledildik. Buralarda birer direniş destanı yazılmıştır” ifadelerine yer verildi.
Darbelere karşı demokrasi
Açıklamanın devamında darbe düzeninin 49 yıldır devam ettiği ifade edilerek, şunlar kaydedildi: “Bugün AKP eliyle sürdürülen 12 Mart ve 12 Eylül darbe düzeni yeniden tahkim edilerek halklarımıza dayatılmaktadır. Ülkenin büyük bir bölümü tankların panzerlerin polisin askerin kuşatması altındadır. Bu bölgelerde yeni katliamlar yapılmakta, çocuklar kadınlar siviller katledilmektedir. Basın üzerindeki sansür ve baskı, gazetecilerin tutuklanması, hiçbir yasa düzen tanımayan bir diktatör eliyle ülke yeni bir kaosa sürüklenmektedir. Darbeye karşı demokrasiyi savunmak bir insan hakkıdır. Halkın iradesini yok sayan anlayışın karşısında halkın iradesini savunmak, demokratik kurum ve kuruluşları yok sayan, demokratik alanları yok eden anlayışın karşısında demokrasiyi ve demokratik alanları savunmak olmazsa olmazımız olmalıdır.”
Savaş politikaları
Açıklamada devamla şu ifadelere yer verildi: “Kürt halkına yönelik baskı ve sindirme politikaları devam etmektedir. Komşu bir ülkenin topraklarını işgal ederek savaş kan gözyaşı politikası devam etmektedir. Bu işgal ve ablukaya derhal son verilmelidir. Savaş politikasından derhal vazgeçilmelidir. Silahlı ve şiddete dayanan yaklaşımlar son bulmalı, Kürt sorununda barışçıl demokratik çözümün adımları derhal atılmalı, görüşme ve diyaloğa tekrar başlanmalıdır. Barış ve demokrasi bu coğrafyaya anasının ak sütü kadar helaldir.”