Erdal Avcı*
Meral Akşener AKP-MHP başta olmak üzere, HDP hariç diğer bütün siyasi partilere bir masa etrafında toplanmak, memleket sorunlarının çözümü için diyalog önermişti… Önerisinin adını “Memleket Masası” koymuş, birlik ve beraberliğin içte, dışta önemine vurgu yapmıştı. İlk ve en sert tepkiyi Bahçeli vermiş “Masada yer yok, başka masaya” demişti. Hükümetin küçük ortağının bu tutumu, Akşener Masası’nı Masal yapmaya yetmişti.
Peki Akşener’in ‘Memleket Masası’ öneri kabul görse, HDP’nin olmadığı bir masa memleket masası olur mu? Kuşkusuz olmaz, zaten olmadı da. Masanın kurulduğunu farz edelim, çözüm olur mu? Kesinlikle olamaz. Türkiye’nin yüzyıldır ekonomik, sosyal, siyasal krizlerinin en önemli nedeni Kürt halkı başta olmak üzere, diğer azınlık halklarının haklarının ve varlıklarının inkar edilmesidir. Bu inkarcı ısrarcılık içte ve dışta kaosa, krize, savaşa, darbelere, debelenmelere zemin oluyor; bir yandan kan durmuyor, diğer yandan gözyaşları.
HDP ve demokrasi güçlerinin olmadığı durumda Akşener masa etrafında oturduklarıyla ne konuşacak? Bölüşme, paylaşma, siyasal ve ekonomik rant elde etme…
Akşener’in “memleket masası” önerisinde HDP’nin olmaması, inkarcılıkta vicdansızca ısrarın devamı demektir. Diğer yandan memleket için, Elazığlıların dediği gibi “boş, beleş” girişimdir.
Peki Akşener ne elde etti, masa önerisinde muradı neydi? Dikkat edilirse Erdoğan, Akşener’in masa önerisinden sonra CHP ve HDP’yi hedefe koymuş, İyi Parti’ye karşı daha müsamahakar yaklaşmakta. Oysa Millet İttifakı CHP, İp, Saadet’ten oluşuyor. Erdoğan, Akşener’in mesajını alıyor olmalı ki; erken seçim olasılığında AKP-MHP-İyi parti MİLLİYETÇİ CEPHE ittifakı zeminini şimdiden oluşturuyor. Akşener, İyi parti vekilleri ve grup başkanı gün aşırı, beş vakit ibadet eder gibi HDP’yi dillerinden düşürmeyerek, AKP-MHP’ye ‘göz’ kırpıyor.
Oysa masa tarifi ve önerisi Sayın Öcalan’a aittir. İmralı ziyaretinde Mehmet Öcalan’a “Türkiye’de iki ayaklı bir masa var. Siz de bir ayak olmak zorundasınız. Orada güç olacaksınız. Masa üç ayaklı olursa düşmez. İki ayaklı masayı, sistem onu ne kadar korumaya çalışırsa da o sürekli yıkılmaya mahkumdur. Bu üçüncü ayağın oluşumu da büyüme ile olur” yorumu ve uyarısını yapmıştı.
Türkiye siyasetinin en önemli sorunu ilke konusudur. 90’lı yıllarda İçişleri Bakanlığı, değişik dönemlerde vekillikler yapmış, parti kurarak ana muhalefet ittifakının ortağı olmuş Akşener; eğer gerçekten sorun çözmek için masa kurmak istiyorsa, kendinin de bir dönem rol aldığı inkar ve savaş konseptinin sonuçsuz bir kısır döngü olduğunu deneyimlemiş, tekrara düşmemek için hakikat çözümü önermesi gerekirdi. Çağrımızın ilkesiz siyasetçi kulağına uygun olmadığını biliyoruz. İlke çağrılarımızın bu tip siyasetçi dünyasında “gök kubbe altında hoş bir sada“ olacağını da öngörüyoruz.
Türkiye için ÇÖZÜM MASASI’ndan başka masa, olsa olsa yemek masası olur. Çözüm sürecinde kurulmuş, Dolmabahçe mutabakatına varmış, Demokrasi için büyük umutların oluştuğu masada okunan mutabakatın 10 maddesine dönülmez ise, iki ayaklı masanın yıkılması kesindir.
Erdoğan’ın “Çözüm süreci şuanda buzdolabındadır” açıklamasından sonra bitirilen süreç Türkiye, Kürdistan ve Ortadoğu halklarının barış, huzur, demokrasi umutlarını boşa çıkarmıştır.
Toplumlar ve siyaset tarihi defalarca yaşamış ve yazmıştır. Çözümü yarım kalmış, akamete uğramış her süreç tamamlanır. Türkiye’de yeni masa oluşturulup, etrafında oturulamaz. Masa vardı devrilmişti; düzeltilir ve yeniden oturulur. Çözümün ve masanın bir tarafı “ben her zaman hazırım” diyorsa, devlet ve çözüm gücü olanlar masaya oturmalı, kendini hazırlayıp masanın oluşturulması için cesur adımlar atmalıdırlar. Kuşkusuz çözüm için masaya oturacak siyasi gücü halklar ve Türkiye toplumu tayin edecek. Kürt sorunun nihai çözümü güçlü halk desteği; ilkeli, samimi, kararlı siyaset ve siyasetçiyle mümkündür.
Memleketin çözüm masasını, dar ve küçük hesaplar için günlük siyasetin konusu yapmak ciddiyetsizlik, sorumsuzluktur. Akşener ve İyi Parti kurmayları şunu bilmelidir. Kürdün olmadığı masa, kumar masasıdır.
Kuşkusuz HDP Akşener’in niyet ettiği masaya gönüller hoş olsun diye oturmaz. Masaya oturmak memleketin birikmiş kronik sorunlarına çözüm olma iradesine sahip olmayla anlamlıdır. Memlekette ölüye mezarında bile huzur yok, analar bayram arifelerinde çocuklarıyla tutuklanıyor, kadın cinayetleri ve erkek şiddeti çoğalıyorken, oligarşik terör, işsizlik, yoksulluk derinleşiyorken; doğa rant alanı haline getirilmiş, ekolojik yıkım felakete dönüşmüşken; savaş ve inkarla halklara ölüm, zulüm, acı yaşatılıyorken; HDP biliyor ki çözüm güçlenerek, halklaşarak, iradeleşerek olur. İlkeli, şeffaf, demokratik siyaset halklarla beraberlikten geçer.
Masa rant kurgusu odaklı değil, halklara çözüm üretme odaklı olmalıdır. Sorun muhataplarla çözülür, muhatabın olmadığı yer sirk alanına döner. Asıl muhatabın olmadığı masa çözüm değil, sorun üretir.
*HDP İstanbul İl Eşbaşkanı