Mardin’de RES projesine ilişkin hazırlanan ÇED raporunda, ‘insanlar kuşlar arasından rekabet olduğu ve rekabeti kaybeden tarafın kuşlar’ olduğu belirtildi. Çevreciler ise ‘Amaç talanı meşru zemine oturmak’ açıklamasında bulundular
Dicleres Elektrik Anonim Şirketi’nin Mardin’in Derik, Mazıdağı ve Kızıltepe ilçelerinde “Dicleres Rüzgar Enerji Santrali Projesi” adı altında yapmak istediği Rüzgar Enerji Santrali’nin (RES) Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) Raporu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından “olumlu” bulundu. Toplam 50 adet rüzgar türbininin kurulmasının amaçlandığı proje, Derik’in Hisaraltı (Rebete) kırsal mahallesindeki Birinci Derece Arkeolojik SİT Alanı’nda yer alan tarihi Rabat Kalesi ile Derik’teki GAP (XAP) Şelalesi’ni tehdit etmesi nedeniyle tepkiyle karşılandı. Mardin Ekoloji Derneği projenin durdurulması amacıyla hukuki yollara başvurmaya hazırlanırken, bakanlığın “olumlu” karşıladığı ÇED raporunun ayrıntıları da belli olmaya başladı.
738 sayfalık ÇED raporunun “Rüzgar Enerjisi Projelerinin Kuş Türleri ve Habitatları Üzerine Potansiyel Etkileri” başlıklı kısmında, projenin kuşların göç yolları üzerinde yapılmasının kuş türlerine etkileri sıralandı. Kurulacak olan türbinlerin bulunduğu alanlarda alınacak güvenliğin “kuralsız avcılık yapmak isteyenlerin önünü keserek lokal kuş türleri açısından güvenli adacıklar meydana getirebildiği” iddiasına yer verildi.
‘Kaybeden taraf kuşlar’
İlgili bölümün devamında, kuşların göç yollarına yapılan türbinlerin riskleri, kuşlarda yaşanacak ölüm vakaları, habitat kayıpları, habitat parçalanması ve kuşların göç yoları üzerinde engel oluşturması şeklinde sıralandı. Ancak, yaşanacak tüm bu olumsuz durumlara dair şirket tarafından yapılan savunmada şu ifadelere yer verildi: “Rüzgardan enerji elde edilmesi sürecinde insanoğlu ve doğal ortamı gökyüzü olan, rüzgardan gerektiğinde kolay uçuşlar için istifade eden kuşlar arasında adı konulmamış bir rekabet söz konusudur. Kuşlar, rüzgarı uçuşlarında, özellikle de göç süreçlerinde ekonomik uçuş amacıyla kullanmak isterken insanoğlu da onu enerjiye dönüştürmeyi amaçlamaktadır. Bu rekabet bazı yerlerde çakışmaları gündeme getirebilmekte sonuçta rekabeti kaybeden taraf ise kuşlar olmaktadır.”
‘Rapor insan merkezli’
Söz konusu durumu Mezopotamya Ajansı’ndan Ahmet Kanbal’a değerlendiren Mardin Ekoloji Derneği’nden Derya Akyol, raporun insanı merkeze alan bir yaklaşımla hazırlandığını belirtti. Akyol, kuşlar ve insanlar arasında bir rekabetten söz edilmesinin amacının ise, sermayenin önünü açmak ve doğada bulunan diğer varlıkların talanının meşru zemine oturtmak olduğunu kaydetti. Akyol, söz konusu ifadeler ile enerjinin ısrarla insan ihtiyacı olduğunu kabul ettirmeye çalışıp, bu tarz büyük projelerin sermayeyi beslediği gerçeğinin görünmez kılınmak istendiğini söyledi.
Akyol, şöyle devam etti: “İnsan ve doğa ilişkisini sorguladığımız bu günlerde, insanın doğa üzerinde tahakküm kuracağının önünü açan bu yaklaşım, doğayı bir meta olarak gören büyük sermayedarlara arka çıkan ortaklıktan başka bir şey değildir. İnsan ve doğada yer alan diğer varlıklar arasında tür farklılıklardan kaynaklı tahakküm kurulacağı anlayışını reddediyoruz. İnsan ve doğada yer alan diğer canlılar arasında simbiyotik bir ilişkinin zorunlu olduğunu, aynı zamanda insanın doğasız, doğanın da insansız yaşamını sürdüremeyeceğini belirtiyoruz.”