Libya’da hayatını kaybeden MİT mensubunun cenaze töreniyle ilgili haberlerden dolayı tutuklanan 6 gazetecinin avukatları yaklaşan davaya dikkat çekerek ‘Hukuk varsa tahliye edilmeliler’ dedi
Haberin Var Mı İnisiyatifi, Libya’da hayatını kaybeden Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunun cenaze töreniyle ilgili haber yaptıkları, bu haberlere gazetelerinde ve haber sitelerinde yer verdikleri gerekçesiyle tutuklanan Yeni Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ferhat Çelik, Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser, Oda TV Sorumlu Haber Müdürü Barış Terkoğlu, Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, muhabir Hülya Kılınç ve Yeniçağ Gazetesi Yazarı Murat Ağırel’in dava dosyasıyla ilgili İstanbul Barosu’nda basın toplantısı düzenledi.
Tutuklu gazetecilerin avukatları, İstanbul Bağımsız Milletvekili Ahmet Şık, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, DİSK/Basın-İş Sendikası Genel Başkanı Faruk Eren’in de katıldığı toplantıyı çok sayıda gazeteci takip etti.
Toplantıda ilk sözü alan CHP İl Başkanı Kaftancıoğlu, basının özgür olması gerektiğini belirterek, gazetecilerin basın özgürlüğü için verdiği haklı mücadelenin yanında olduğunu söyledi.
‘İktidar özel bir çaba içerisinde’
Basın-İş Sendikası Genel Başkanı Faruk Eren de, konuşmasında gazetecilerin tutuklanması için iktidarın özel bir çaba gösterdiğini dile getirek, gazeteciliğin suç olmadığını vurguladı. Eren, “Nasıl bir hukuk sistemi ile yaşadığımızı adil yargılanma talebiyle açlık grevinde olan avukatlar ile yargı bağımsızlığı için Ankara’ya yürüyen avukatların mücadelesinde gördük” dedi.
Somut delil yok!
Onun ardından konuşan tutuklu gazetecilerden Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan’ın avukatı Serkan Günel, müvekkilleri hakkında 3 savcı tarafından hazırlanan iddianamenin 50 sayfadan oluştuğunu, ancak içerisinde tutuklamaya gerekçe olacak somut hiçbir delilin olmadığını ifade etti.
Ülgen: Hukuk varsa tahliyeleri gerekir
Murat Ağırel’in avukatı Celal Ülgen ise, Türkiye’nin olağandışı bir süreçten geçtiğini, siyasi iktidarın bir yandan medyayı, bir yandan hukuku arka bahçe olarak kullandığını dile getirdi. Ülgen, korku efekti yaratmak ve toplumu süsturmak için gazetecilere komplu kurulduğunu söyledi. Ülgen, “Türkiye’de hukuk varsa Çarşamba günü görülecek davalarda tahliyeleri görmemiz gerekir” ifadelerini kullandı.
Ferhat Çelik ve Aydın Keser görmezden geliniyor
İddianamenin hukuki temelden yoksun olduğunu söyleyen Ferhat Çelik ve Aydın Keser’in avukatı Özcan Kılıç da, gazeteciler hakkında soruşturma başlatıldığını Sabah Gazetesi’nden öğrenmelerini anımsattı.
“Bu davada hukuku tartışacak bir şeyin yok” diyen Kılıç, şunları söyledi: “Bu ülkede basın hiçbir zaman özgür değildi. İktidar halkın bilmesini istemediği haberleri casusluk ve ifşa olarak gösteriyor. İktidar halkın haber alma hakkının önüne geçmesi için gazetecileri tutukluyor.
Kılıç, davaya dair yapılan haberlerde Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Ferhat Çelik ile gazetenin Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser’in görmezden gelinmesini de eleştirdi. Kılıç, “Bazı haberlerde gazetecilerin ayrıştırıldığını, Ferhat Çelik ile Aydın Keser’in isimlerine yer verilmediğini görüyoruz. Bu doğru değil. Ferhat ve Aydın da bu dosyadan tutuklandılar. Dolayısıyla gazetecilerin bu ayrımı yapmaması lazım. Bu da gazetecilere eleştirimdir” sözlerini sarf etti.
Önderoğlu: Gazeteciler tahliye edilmeli
Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu ise, Türkiye’nin dünyada en çok gazetecileri tutuklayan ülkeler arasında olduğunu vurgulayarak, “Gazetecileri tutuklamak için tüm yaratıcılıklarını feragat etmeyen yetkililerimiz var. Bundan bir parça da bağımsız olmayan yargıdır. Gazeteciler özgür oldukça yetkililer tutuklamaya devam edecekler. Tutuklu olan tüm gazetecilerin tahliye edilmesi için çalışmalarımız sürecek” diye konuştu.
Toplantıda tutuklu gazetecilerin ailelerinin gönderdiği dayanışma mesajları da okunarak paylaşıldı. Tutuklu 6 gazetecinin ilk duruşması 24 Haziran Çarşamba günü Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 34’ncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
İSTANBUL