Sakarya’daki patlamaya ilişkin tutuklanan görevlilerin ifadeleri iş cinayetinin nasıl göz göre geldiğini ortaya koydu
Sakarya Hendek’te Büyük Coşkunlar Havi Fişek Fabrikası’nda meydana gelen ve 7 kişinin hayatını kaybettiği, 126 kişinin yaralandığı patlamada ihmaller su yüzüne çıkmaya devam ediyor. Aynı zamanda MÜSİAD Sakarya Başkanı da olan fabrikanın sahibi Yaşar Coşkun hakkında ise gelen tepkiler üzerine ancak 4 gün sonra işlem başlatıldı.
4 gün sonra tutuklandı
Patlama sonrası Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturması ile önce fabrika müdürü ve iki ustabaşı gözaltına alınmış, ardında İş Güvenliği Uzmanı da gözaltına alınarak tutuklandı. Birçok kez patlamanın meydana geldiği fabrika sahipleri ise gelen tepkiler üzerine olaydan 4 gün sonra ifadeye çağrıldı. İfade işlemlerinin ardından fabrika sahibi Ali Rıza Ergenç Coşkun adli kontrolle serbest bırakılırken, MÜSİAD Sakarya Şube Başkanı Yaşar Coşkun ise tutuklandı.
Tek tek anlattılar
Tutuklanan Sorumlu Müdür Hasan Ali Velioğlu, ustabaşı Erşan Öztürk, Sorumlu Müdür Asiye Angın ile iş güvenliği uzmanı Aslı Bozkurt’un ifadeleri ise iş cinayetinin nasıl göz göre geldiğini ortaya koydu.
‘O bölüme hiç gitmedim’
Halk TV’nin haberine göre, fabrikada iş güvenliği uzmanı olarak çalışan ve 22 Mayıs’ta görevinden istifa ettiğini belirten Bozkurt ifadesinde, haftada 3 gün fabrikaya giderek şirketin çalışma birimlerini denetlediğini aktararak, “Fabrikanın Çin mahallesi olarak adlandırılan bölümüne çok fazla gitmezdim. Bunun nedeni orada çalışan A.Ç.’nin işini çok iyi yapan bir iş güvenliği uzmanı olmasıydı. Ancak bu bölümde de diğer bölümlerde olduğu gibi aksaklıklar görüyordum. En önemli sorun ise işçilerin yanlarına çok fazla malzeme almalarıydı” diye konuştu.
‘Sürekli şikâyet geliyordu’
Bu konuda sorumluları ve işçileri sürekli uyardığını iddia eden Bozkurt, “Bölümlerde fazladan tespit edilen malzeme için tutanak tutmadım. Ancak işçilere daha fazla üretim yapmaları için fabrika müdürü Hasan Ali Velioğlu ile ustabaşı Erşan Öztürk baskı yapmaktaydı. Bu konuda uyarı yaptığımda, ‘Biz bu işi yıllardır yapıyoruz. Sen ne biliyorsun. Haftada iki gün geliyorsun’ diyordu. İşçilerin ne kadar malzeme ürettikleri listeye yazılıyordu. Bu kontrol kapsamında işçiler endişe taşıdıkları için tedbirleri unutarak daha fazla malzeme üretmeye çalışıyorlardı. İşçilerden bana sürekli şikâyet gelmekteydi. İşçiler bana, ‘burası patlayacak, başımıza bir şey gelecek, bir şey yapın’ diyordu. Yapmış olduğum incelemeler sonucunda her şeyi iş sağlığı güvenliği kurul toplantı tutanaklarına yazmama izin verilmiyordu, çünkü benim çalıştığım özel işletme bu şirketle çalışmaya devam ediyordu. Benim gücüm de bir yere kadar. Ayrıca çalışanların kişisel koruyucuları ve donanımları da bulunmamaktaydı” dedi.
‘Denetim bildirilirdi’
Ustabaşı Erşan Öztürk ise ifadesinde patlamanın yaşandığı fabrikada 30 senedir çalıştığını belirterek, “Fabrikada imalat fazlası malzeme ve stokta olması gerekenden fazla malzeme yoktu. Üretilen mallar kolilendikten sonra sevkiyata hazır hale gelir, depoya götürülür. İşçilere daha fazla mal üretimi için baskı yapmadım. Fabrikadaki denetimler Sakarya İl Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılır. Ankara’dan denetime gelenler olur. Denetim olacağı bana bir gün önceden söyleniyordu. Zaten tedbirli çalıştığımız için ekstra bir önlem almıyorduk. İşçilere koruyucu kıyafet vermiştik. Ama sıcak olduğu için bizi dinlemeyerek giymiyorlardı. İmal edilen ürünlerin konulduğu depoların bazılarına hammadde konulduğunu bilmiyordum” dedi.
‘Söyledikleri doğrudur’
Sorumlu müdür olan Asiye Angın da, “İşçi başına düşen üretim miktarı ustabaşı tarafından belirleniyor. İşçiden bu miktarda üretim yapması isteniyor. Üretim çıkmadığı zaman da bu durum işçiden soruluyor. Bu geçmişten günümüze devam eden bir süreçtir. Patlamadan 15-20 gün önce jelatinleme bölümündeki arkadaşım Kosova’ya gönderilmek için üretilen ürünlerden rahatsız edici bir koku geldiğini söyledi. Bunu fabrikanın sahibi Yaşar Coşkun’a, Hasan Ali Velioğlu’na ve Erşan Öztürk’e söylediğini tahmin ediyorum. Daha sonra Erşan Öztürk kâğıdın yapışmasında kullanılan tutkalın fazla sürülmesi nedeniyle nemlenme olduğunu anlamış, bu mallar kurumaya bırakılmıştı. Şikâyetçilerin beyanlarında söyledikleri denetleme olmadan önce bize bilgi geldiği ifadesi doğrudur. İl emniyet müdürlüğü tarafından denetleme yapılırdı. Denetleme olmadan önce şirkete nasıl bilgi geldiğini bilmiyorum” diye ifade verdi.
SAKARYA