• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
29 Haziran 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

‘Napolyon’ doğru söylüyor

30 Eylül 2020 Çarşamba - 00:18
Kategori: Yazarlar

Yakın bir zamanda İngiliz televizyonu Channel 4’e konuşan Hulusi Akar, Doğu Akdeniz’deki gerilimi değerlendirip şunları söyledi: Sayın Macron buradaki problemlerin üzerine benzin döküyor. Bu da çözümü uzattıkça uzatıyor. Hayal gören Macron’un kendisi. İki yüzyıl önce ölen Napolyon’un rolünü kapmaya çalışıyor ama buna gücünün ve boyunun yetmeyeceğini de hep beraber görüyoruz.

Biz, Akar kadar Fransa’nın askeri-siyasi potansiyeline hâkim değiliz. Bu açıdan bir değerlendirme yapmamız zor olur fakat beyanı esas alıp Türkiye’ye dair bir yorumda bulunabiliriz. Ki, açıklamanın kendisi konuşulan konudan bağımsız olarak Türkiye’yi ve mevcut iktidarı anlatır gibidir. Hulusi Akar değil de, başkası Türkiye için bunu söylüyor denilse şaşıran olmaz. Çünkü Türkiye’de günübirlik olarak benzer gelişmelere tanık oluyoruz. Yangına benzinle gitmek tam da bu iktidarın işi, hakeza çözümü uzatmak iktidarın temel stratejisi. Hayal görmekten söz edilse, bu iktidara eş bulunmaz. Irak- Suriye’den başlayarak Libya’ya kadar çeteler eliyle müdahalelerde bulunan, Akdeniz’de her türlü korsanlığa başvuran ve şimdi de Ermenistan- Azerbaycan sınırında ateşe körükle gidenler bunlar.

Gittiği her yerde en olmaz denileni yaparak tepki çeken, sonunda her şeyi yüzüne gözüne bulaştırıp geri çekilen, gerek askeri gerekse de siyasal-diplomatik olarak bir hezimeti yaşayan iktidarın ‘darbeden’ kıl payı kurtulan bakanı büyük bir bilgiçlikle hasmına ‘senin buna gücün de yetmez, boyun da’ diyor. Bilmeyen de Haftanin’de yenilen bunlar değil, İdlib’de sıkışan-Libya’da yalnızlaşan bunlar değil sanır. Ama artık gerçekleri gizlemek mümkün değil. Zaten AKP-MHP iktidarını da en fazla zorlayan bu oluyor. Ne kadar yasak-engel koyarlarsa koysunlar bilginin yayılmasını engelleyemiyorlar.

Hal böyleyken, Hulusi Akar bunları niye söylüyor? ‘Biz bunların tümünü tecrübe ettik, sonuç alınmıyor’ mu demek istiyor. ‘Irak’ta, Suriye’de, Libya’da, adım attığımız her yerde bu yöntemleri denedik fakat her seferinde duvara tosladık’ mı demek istiyor? Ve en önemlisi de, sanırız, tarihi hayaller ile günün gerçeklerinin farklı olduğu mesajı. Napolyon gibi olmanın zor olduğunu söylerken Neo-Osmanlı hayallerinin beyhude olduğunu mu söylüyor? Hepsini denedik olmuyor mu diyor.  Herhalde bunları söylüyor. Yoksa yaptıklarının benzerini başkaları yapınca eleştirip ‘yapmayın, bu gidişin sonu yok’ demenin anlamı kalmıyor.

Şüphesiz, Napolyon benzetmesi üzerinden yapılan bunca değerlendirmeden sonra, onun tarihe mal olmuş bir sözüne atıfta bulunmamak büyük eksiklik olur. Öyle ki bugünün AKP-MHP iktidarı için söylenmiş gibidir. Ne diyor Napolyon: Kılıçla her şeyi yapabilirsin ama kılıcın üzerine oturamazsın.

Kuşkusuz ‘zor’un toplumsal değişim ve dönüşümde tartışma götürmez bir yanı vardır. Tarih bunun sayısız örneği ile doludur. Günümüzde hala ‘zor’ aygıtı toplumsal dönüşümün önemli bir aracı konumundadır. Fakat ‘zor’un kendisi araç olmaktan çıkıp amaç haline geldikçe orada çürümenin başladığını, yıkımın gündeme geldiğini de görüyoruz. AKP-MHP’de ifadesini bulan Türk devleti içinde yaşanan durumun bundan farklı olmadığı anlaşılıyor. Dikkat edelim! AKP-MHP iktidarı için savaş, bugün için ayakta durmanın temel aracına dönüşmüş durumdadır. Gerek ülke içinde gerekse de dışında çatışma hali, savaş hali olağanlaştırılmaktadır. Hatta bilinçli bir gerginlik stratejisi izlenerek, halkın toplumsal-ekonomik alandaki rahatsızlıkları örtbas edilmek, gölgelenmek istenmektedir. ‘Savaştayız, varlık yokluk sürecindeyiz’ denilerek, halktan kendilerine destek olması, bunu yapmayıp itiraz etmesi halinde ise büyük bir hışımla üzerine gidilip susturulacağı mesajı verilmektedir. ‘Ya bizimlesin ya da düşmanla’ algısının her gün yeniden üretilmesi, esas olarak bu zihniyetin tezahürü olmaktadır.

İşte tam da bu noktada, AKP-MHP iktidarının ‘kılıcın üzerine’ oturmayı denediği görülüyor. Sağdan soldan herkes bir biçimde bunun mümkün olmadığını, gidişatın ülkeyi çöküşe götürdüğünü söylese de, bu uyarıları dinleyen yok. ‘Dediğim dedik, öttürdüğüm düdük’ misali yol alınıyor, oraya buraya tehditler savuruluyor, bu biçimde ayakta durulacağı sanılıyor. Hâlbuki ne tarihte ne de günümüzde zor ile ayakta durulduğu görülmemiştir. Belki geçmişte bu tür süreçler uzuyor, bunun topluma yansıması daha ağır oluyordu. Fakat günümüzde koşullar değişmiştir. Elbette ki, iktidar kendi bekası için her türlü hileye, oyuna başvuracak, ömrünü uzatmak isteyecektir. Fakat halkları temsilen yol alan devrimci demokratik güçler de sözünü söylemeye devam edecek ve sonucu bu mücadelenin seyri belirleyecektir. Sadece, HDP’ye yönelik son saldırı bile, faşist cephenin korkusunun büyük olduğunu göstermektedir. O halde demokrasi cephesini büyütmenin zamanıdır.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Kati şikestin ya da Türkçesiyle: Kırılma anı

Sonraki Haber

Karabağ kaderini belirliyor

Sonraki Haber

Karabağ kaderini belirliyor

SON HABERLER

‘Kürdistan’da 100 yıl: Hakikat Adalet ve Barış’ çalıştayının sonuç bildirgesi açıklandı

‘Kürdistan’da 100 yıl: Hakikat Adalet ve Barış’ çalıştayının sonuç bildirgesi açıklandı

Yazar: Yeni Yaşam
29 Haziran 2025

Zeynep Kınacı ve Sema Yüce anıldı

Zeynep Kınacı ve Sema Yüce anıldı

Yazar: Yeni Yaşam
29 Haziran 2025

Çatışma Çözümü Süreçlerinde Çocuk Konferansı: Barış inşasında çocuk

Çatışma Çözümü Süreçlerinde Çocuk Konferansı: Barış inşasında çocuk

Yazar: Yeni Yaşam
29 Haziran 2025

Bodrum S Tipi’nde bir tutuklu yaşamını yitirdi

Bodrum S Tipi’nde bir tutuklu yaşamını yitirdi

Yazar: Yeni Yaşam
29 Haziran 2025

GGC, ırkçı söylemlerle gündeme gelen TGF’den ayrıldı

GGC, ırkçı söylemlerle gündeme gelen TGF’den ayrıldı

Yazar: Yeni Yaşam
29 Haziran 2025

‘Emek Çalıştayı’ ön raporu: Demokratik toplumu inşa etmek hepimizin sorumluluğu

‘Emek Çalıştayı’ ön raporu: Demokratik toplumu inşa etmek hepimizin sorumluluğu

Yazar: Yeni Yaşam
29 Haziran 2025

Şêx Saîd ve arkadaşları Qamişlo ve Hesekê’de anıldı

Şêx Saîd ve arkadaşları Qamişlo ve Hesekê’de anıldı

Yazar: Yeni Yaşam
29 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır