Artan maliyetlerinden dolayı borçla dönebildiklerini belirten narenciye çiftçisi, üretimin sağlanması için devletin kendilerini desteklemesini ve kooperatifleşmeyi özendirmesi gerektiğini dile getirdi
Dünya’da narenciye üretiminin 146 milyon tonun yaklaşık 5 milyon tonu Türkiye’de üretiliyor. Dünyada 7’nci, Avrupa’da 2’nci sırada olan Türkiye, ihracatta da 3’üncü sırada. Dünya narenciye ihracatı 17.3 milyon ton, değeri ise 14.8 milyar dolar. Türkiye, yılda ortalama 2 milyon ton ihracat karşılığında 900 milyon dolar döviz sağlıyor. Türkiye narenciye üretiminin neredeyse yüzde 90’ı Akdeniz Bölgesi’nde gerçekleşiyor. Adana’da ise portakal ve mandalinanın yaklaşık yüzde 25’ini, limonun da yüzde 20’sini üretilmekte. Adana’daki narenciye çiftçisi, girdi maliyetlerinden dertli.
Yağışlardan bahçeler zarar gördü
Narenciyenin 2020 yılı sezonuna iklim koşulları açısından şansızlıklarla başladığını ifade eden Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şube Başkanı Feyzullah Korkut, yılın başında aşırı yağışlar ve devamında yaşanan don olayları nedeniyle yeni tesis edilen, genç plantasyon bahçelerin ciddi zarar görmesine yol açtığını söyledi. Korkut, “Mayıs ortalarına geldiğimizde ise oluşan yer yer 50 derecenin üzerine çıkan, çok aşırı sıcakların narenciye çeşitlerinde farklılıklar göstermekle birlikte yüzde 40 ila 80 arasında ürün kaybına neden olduğu tespit edilmiştir” diye belirtti.
Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Hamdullah Kesen konuyla ilgili narenciye çiftçileriyle konuştu.
Maliyetler arttı
Adana’nın narenciyenin başkenti olduğunu hatırlatan Korkut, narenciyenin tarım ürünleri içerisinde ihracat konusunda en ön planda olan ve stratejik öneme sahip bir ürün olduğunu dile getirdi. Korkut, “Bu sezon narenciyede rekolte kaybı nedeniyle fiyatların geçmiş yıla kıyasla daha yüksek olması bekleniyor. Rekolte kaybının başlıca nedeni Mayıs ayında gerçekleşen aşırı sıcaklar. Ayrıca üreticiler başta elektrik olmak üzere mazot, gübre ve ilaç gibi girdilerde yaşanan fiyat artışından şikayetçi. Bu nedenle sulama ve hastalıklar (unlu bit, trips gibi) ile mücadelede önemli sıkıntılar yaşanıyor” diye konuştu.
Eğitime ihtiyacımız var
Çukurova’da Narenciye Araştırma Enstitüsü kurulması gerektiğini vurgulayan Korkut, tarıma dayalı (narenciye) sanayi tesisleri kurulup, geliştirilmesini gerektiğini belirtti. Korkut, sözlerini şöyle sürdürdü: Paketleme kalitesi ambalaj kalitesi, pazara sunuş vb. konularda ciddi eğitime ihtiyacımız vardır. Üretici ve tüketici kooperatifleri desteklenerek geliştirilmelidir. Kooperatifleşme sağlandığı taktirde: Maliyetler düşecektir. Toplu mücadeleler daha kolay yapılabilecektir. İç ve dış pazarlarda izlenebilirlik artacaktır. Tüketiciler açısından fiyat istikrarı sağlanacaktır. Üreticilerin karlılıkları artacaktır. Güvenli gıdaya ulaşım kolaylaşacaktır.
Devlet çiftçiyi desteklemeli
Narenciye üretiminin ilk günlerinde narenciye fiyatının 3,5 ila 4 TL arasında olduğunu ancak şimdi 70 ila 90 kuruş olduğuna dikkati çeken Ahmet Aslan isimli çiftçi, kendilerinden çok tüccarların kazandığını ve pazarlarda narenciyenin en az 2 TL ila 2,5 TL arasında olduğunu ifade etti. Devletin, çiftçileri destekleyerek ürünlerin hak ettiği değerinde satılmasını sağlayacak bir tarım politikasının olmadığını anlatan Aslan, dövizdeki artışın kendilerini de etkilediğini ve girdi maliyetlerinin her geçen gün arttığına işaret etti. Devletin tarım ürünlerindeki ithalatı sonlandırılmasını isteyen Aslan, devletin çiftçilere gerekli desteği verip, kooperatifleştirmeyi desteklemesini talep etti. Çiftçiler birliklerinin tefeciler gibi çalıştığını söyleyen Aslan, devletin tüm tarım ürünlerini tavan fiyatlarını belirlenmesi gerektiğini aktardı. Aslan, “Üretimin sağlanması için devlet çiftçi gerekli şekilde desteklemelidir. İthalat yaparak, çiftçisini öldürüyor” dedi.
Zamlar etkiliyor
Küçük bir üretici olduğunu ve ayakta kalmak için borçla üretim yaptıklarını anlatan Nasreddin Adalı ise girdi maliyetlerin her geçen artmasından dert yandı. “Hükümet bugün mazota 10 kuruş indirim yaparken, yarın bir bakıyorsunuz mazota 25 kuruş zam yapıyor. Böyle bir aldatmaca içerisindeyiz” diyen Adalı, kendilerinin günlük yaşadığını ve zamlardan çok etkilendiklerini ifade etti. Adalı, sezon sonu borçlarını ödedikten sonra kalan parayla şükrettiklerini dile getirdi. Çiftçiye destek isteyen Adalı, “Korona döneminde devlet hiç bir şekilde destek almadık. Kimse durumumuzu sormadı” diye belirtti.
ADANA